Kimi zaman başka bir ülkeden gemi kiralandı, kimi zaman envanterdeki bir savaş gemisi yeniden donatılarak sismik araştırmalar için kullanıldı… Türkiye’nin yaklaşık 50 yıl önce başlayan denizlerde arama çalışmaları, bugün gelinen noktada bambaşka bir noktaya evrildi ve muhteşem bir başarı hikayesi olarak yerini aldı.
Sismik araştırma gemilerimiz Oruç Reis ile Barbaros Hayrettin Paşa’nın yanı sıra sondaj gemilerimiz Fatih, Yavuz ve Kanuni, Mavi Vatan'ın dört bir yanında ülkemizin menfaatleri için çalışmaya devam ediyor. Biz bu kez denizin binlerce metre altına iniyor ve sondaj gemilerinin hem gözü hem de eli olan insansız su altı aracı Kaşif’e kameralarımızı çeviriyoruz.
Kaşif 2 ilk kez kameralar önünde
İlk üretilen Kaşif halihazırda Fatih sondaj gemisi üzerinde aktif olarak faaliyetlerine devam ediyor. Biz, Armelsan Savunma Teknolojileri’nin Pendik’teki merkezine gidiyor ve Kaşif 2’yi ilk kez görüntülüyoruz.
Kaşif’in arkasındaki bilgi birikimini daha iyi anlayabilmek için Armelsan’a biraz daha yakından bakmak gerekiyor… Armelsan Savunma Yönetim Kurulu Başkanı Yetkin Karakaş, savunma sanayiinin içinden gelen bir isim. Kurdukları ekip de sadece su altı insansız araçlara yönelip orada kalmayan, Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda projeler geliştiren deneyimli mühendislerden oluşuyor.
Kaşif ne işe yarıyor?
Çekim için Pendik Teknopark’a gittiğimizde Kaşif 2’nin gerçekten de neden bu kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz. Son derece gelişmiş sensörler, yüksek çözünürlüklü kameralar ve isminin ‘robotik kol’ olduğunu öğrendiğimiz aparatlar bizi şaşırtıyor.
Armelsan Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Can Emre Bakım ile hem tesisi geziyoruz, hem de Kaşif 2’nin teknik özelliklerini öğreniyoruz. Kaşif’i en temel haliyle “Ağır iş sınıfı uzaktan kumandalı su altı robotu” olarak tanımlıyor Bakım. Ve çekim yaptığımız ürünün Kaşif 2 olarak isimlendirildiğini, Kaşif 1’in ise halihazırda Fatih sondaj gemisi üzerinde aktif olarak çalışmalara katıldığını söylüyor.
Kanuni sondaj gemisine kavuşmak için gün sayıyor
Can Emre Bakım, Kaşif 2’nin de en geç gelecek hafta yuvadan ayrılacağını, sondaj gemisi Kanuni’ye katılarak yeni bir serüvene başlayacağını anlattıktan sonra Kaşif 2’nin bazı teknik özelliklerinden bahsediyor:
“Kaşif’in amacı sondaj platformunun su altında yapacağı tüm faaliyetleri gerçekleştirmek. Üzerindeki gelişmiş kameralarla hem görüntü aktarıyor, hem de cihazın önünde bulunan robot kolları vasıtasıyla sondaj platformunun talimatları çerçevesinde kesme biçme işlemleri, conta değiştirme, kuyu başı temizleme gibi işleri yapıyor.
Yaklaşık 3 bin metre derinliğe kadar operasyon yapabilme kabiliyetine sahip bir robottan söz ediyoruz… Hatta şunu da söyleyeyim istenildiği takdirde bazı değişiklikler ve güncellemelerle Kaşif’in 6 bin metre derine inmesi mümkün oluyor.”
Yerlilik oranı giderek artıyor
Savunma sanayiinde ya da yakın alanlarda bir cihaz ile karşılaşınca hepimizin aklına ilk gelen sorulardan biri yerlilik oluyor… Can Emre Bakım merakımızı gideriyor ve Kaşif 1’in yerlilik oranının yüzde 53 civarında olduğunu söylüyor. Önünde durduğumuz Kaşif 2’de bu oran yüzde 65 seviyelerine yükselmiş. Yaklaşık 6 ayda gibi kısa bir sürede böylesine önemli bir gelişim, gelecek projeler için ümitlendiriyor bizi. Genel Müdür Bakım’ın anlattığına göre Kaşif 3 ve sonrasında yerlilik oranı yüzde 70’in üzerinde olacak.
Dünyada bunu üretebilen 4 ülkeden biriyiz
ARMELSAN Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Can Emre Bakım, projenin maliyetleriyle ilgili de bazı detayları paylaşıyor. Yurt dışında benzer özelliklerde bir cihazın yaklaşık maliyetinin 6 milyon euro olduğunu öğreniyoruz. Tabii ki Kaşif 1 ve Kaşif 2 ülkemizde üretildiği için maliyet çok daha aşağılara düşüyor. Buradaki en kritik hususlardan biri de Kaşif için harcanan maliyetlerin büyük çoğunluğunun yurt içinde kalması... Yani dışarıya döviz çıkmaması açısından da değerli bir iş var ortada…
Peki bu tarz araçları herkes üretebiliyor mu? Bakım, dünyada daha önce sadece 3 ülkenin bu araçlardan üretebildiğini söylediğinde çok şaşıyoruz. Bakım bizi daha da şaşırtmak istiyor ve Kaşif 2’nin dünya üzerindeki en yüksek itiş gücüne ve hidrolik güce sahip olan insansız su altı aracı olduğunu söylüyor.
Kaşif’e ihtiyaç daha da artacak
Birisi arkamızda duran Kaşif 2, diğeri ise şu anda Mavi Vatan’ın derin sularında görevini yapan Kaşif 1… ‘Bu sayı bizim için yeterli mi?’ diye soruyoruz Can Emre Bakım’a:
“Gaz bulunan sahada kuyu tamamlama dediğimiz bir evre var. Bu evrede bulduğunuz gazı kıyıya taşıma faaliyetlerini yürütüyorsunuz. Bu faaliyetler de sadece sondaj gemisiyle değil onları destekleyen ‘platform destek gemileri' ile yapılıyor. Ve bu platform destek gemilerinde de yaklaşık olarak her bir gemi için iki insansız su altı aracı ihtiyacı doğuyor kuyunun tamamlanabilmesi için.
Bunları şu sebeple anlatıyorum; Türkiye Mavi Vatan’da arama çalışmalarına devam ettikçe, bulduğu gazı kıyıya taşımak istedikçe yeni Kaşif’lere de ihtiyaç duyulacak. Somut bir örnek vereyim; biliyorsunuz Sakarya gaz sahasından müjdeli bir haber aldık. O gazın ülkemize ulaşması için 10 tane insansız su altı aracının aynı anda sahada faaliyet göstermesi gerekiyor.”
İnsan kolunun tüm hareketlerini yapabiliyor
Kaşif’in çok gelişmiş bir yönetim paneli var… Önünüzdeki çok sayıda ekrandan aşağıda olan bitenleri net bir şekilde görüyor, ihtiyacınız olan komutları kolaylıkla iletebiliyorsunuz.
Dikkatimizi çeken bir diğer nokta Kaşif’in hemen önünde yer alan iki kol… Bakım bunların ‘robotik kol’ olduğunu söylüyor. Kollardan birisi 5, diğeri 7 fonksiyonlu… 5 fonksiyonlu olan kol daha güçlü ve robotun ağır bir cismi taşıması ya da kendini bir yere sabitlemesi gibi durumlarda devreye giriyor.
Diğer kol ise bir insan kolunun tüm hareket kabiliyetlerine sahip. İşin hassas çalışılması gereken noktalarında esas rol onun oluyor… El aletlerini kullanıp yukarıdan gelen talimatları yerine getiriyor. Eğer binlerce metre derinde kesme, sıkma, temizleme, conta değişikliği gibi ihtiyaçlarınız olursa 7 fonksiyonlu kol kısa sürede isteklerinizi yerine getiriyor.
Armelsan Savunma sadece Kaşif’i yapmıyor demiştik… Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Yetkin Karakaş ve Genel Müdür Can Emre Bakım ile diğer projeleri de konuşuyoruz. Her biri son derece heyecan verici işler.
Pendik Teknopark’tan çıkarken bir yandan Kaşif 2’nin Mavi Vatan yolcuğunu hayal ediyor, diğer yandan Türkiye’nin savunma sanayii alanında geldiği noktayı düşünüyoruz. Ve tüm bunların bizi çok daha güçlü bir geleceğe emin adımlarla taşıdığını bir kez daha anlıyoruz…