Türkiye karasularında mayın tespiti ve imhasını başarı ile gerçekleştiren mayın avlama gemileri dosta güven düşmana korku veriyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Erdek Mayın Filosu Komutanlığı, Türkiye karasularında ve uluslararası tatbikatlarda başarılı işlere imza atıyor.
1999 yılında meydana gelen depremin ardından Gölcük’ten Balıkesir Erdek’e taşınan Mayın Filosu Komutanlığı, 5 adet Engin sınıf, 6 adet Aydın sınıf olmak üzere bünyesinde 11 mayın avlama gemisi bulunduruyor. Deneyimli personeli ile başta NATO tatbikatlarında önemli görevler üstelenen mayın avlama gemileri, dayanıklı ve modern yapısı ile de dikkat çekiyor.
Aydın sınıfı mayın avlama gemisi TCG Anamur'da gerçekleştirilen yangın tatbikatı, gerçeğini aratmadı. Yangın tatbikatı esnasında her yeri kaplayan dumana anında müdahale eden ekipler, yangını söndürme başarısı gösterdi. Uzun sefere çıkan gemide, kantininden dinlenme alanlarına kadar her şey düşünülürken, yapılan yemekler ise aile ortamını aratmıyor.
Tatbikat amaçlı suyun altına bırakılan PAP cihazı ile mayının yeri tespit edildikten sonra, kontrollü bir şekilde patlatıldı. Her anı büyük titizlikle yürütülen çalışmalar sonunda açıklamalarda bulunan Aydın sınıfı mayın avlama gemisi TCG Anamur Komutanı Deniz Binbaşı Bülent Karagöz, “Donanmamızda bulunan Aydın sınıfı mayın avlama gemilerimiz dünya mayın avlama gemileri arasında mevcut en son teknolojiye sahiptir. Bu gemilerin inşasında manyetik senörlü mayınlar tarafından tespit edilmeyi zorlaştırması ve riski düşürmesi maksadıyla, NON- manyetik çelik kullanılmıştır. Sadece bu özelliği nedeniyle bile donanmamız metre karesi en pahalı gemilerdir. Bu gemilerin planlanan izler üzerinde hassasiyet ile seyir icra edebilmeleri maksadıyla GSP’ten mevki alarak gemiyi otomatik olarak konumlandırabilme ve emredilen rota üzerinde seyredilme imkanı bulunan dinamik oto pilot sistemi bulunmaktadır” dedi.
300 metre derinliğe kadar bulunan mayınları uzaktan kumandalı sualtı cihazları ile tespit ettiklerini anlatan Karagöz, “Belirli derinliklerde oluşabilen sıcaklık tabakaları nedeniyle tespit edilemeyen mayınları değişebilir derinlik sonarlar sayesinde tespit edebilme özelliğine sahip olan bu gemilerde 300 metre derinliğe kadar bulunan mayınlar uzaktan kumandalı sualtı cihazları vasıtası ile teşhis edebilmektedir. Yine aynı cihazlar tarafından patlayıcı şarj bırakılarak ve gemiden uzaktan kumanda ile patlatılarak mayınlar imha edilmektedir. Bu gemilerde görev yapan mayın harbi dalgıcı özel ihtisaslı personel tarafından mayının teşhisi, imhası, etkisiz hale getirilmesi taşınarak mevkiinin değiştirilmesi gibi faaliyetleri icra edilmektedir” diye konuştu.
NATO’DA Türkiye komuta ediyor
"Harekat sahanın dip yapısı, derinlikler, deniz suyu tuzluluk oranı sıcaklık ve ortam şartları gibi değerlerin NATO çapında kullanılan matematiksel hesaplama yöntemleri ile belirlenen parametrelere uygun yapılır" diyen Binbaşı Karagöz, “Gemilerimiz icra ettikleri bu önemli görevlerin yanı sıra sualtı arama kurtarma faaliyetleri de başarı ile yerine getiriliyor. Mayın avlama gemilerimiz sahip oldukları imkan ve kabiliyetleri ile dünya bahriyelerinde mevcut mayın avlama gemileri arasında seçkin bir konuma sahiptir. Özellikle Aydın sınıf mayın avlama gemilerimiz NATO’nun en etkin mayın gemileri olarak öne çıkmaktadır. Filomuzdaki gemiler kendi unsurlarımızla icra ettiğimiz tatbikat ve eğitimlerin yanı sıra yabancı ülkelerin davet tatbikatlarına ve NATO çapında yapılan tatbikatlara da iştirak etmektedir. Ayrıca belirli periyotlarda NATO mayın karşı tedbirleri görev grubuna ülkemiz komuta etmektedir. Halihazırda TCG Edremit mayın avlama gemimiz bu grup kapsamında görev yapmaktadır” şeklinde konuştu.
Deniz Kıdemli Üsteğmen Ahmet Çetinkaya ise TCG Anamur gemisinin mayın harbi faaliyetlerinin gerçekleştirildiği SHM’yi anlattı. Çetinkaya, “Bulunduğumuz yer savaş harekat merkezi. Adından da anlaşılacağı üzere gemimizin ana görev fonksiyonu olan mayın harbi faaliyetleri buradan icra edilmektedir. Sonar sistemi sualtına gönderilen ses sinyallerinin su altında bulunan cisimlere çarparak geri dönmesi sonucu sonar ekranında oluşturulduğu görüntü vasıtasıyla mayın ve benzeri cisimlerin tespitini ve sınıflandırılmasını sağlar. Tespit sahasında sahip olduğumuz sonar sistemi vasıtasıyla dökülen mayın ve ve benzeri cisimlerin yeri ortalama 400-600 metre mesafeden belirlenir.
Kısaca mayın harbine değinirsek dökülen mayınların bulunarak zararsız hale getirilmesidir. Tespit, sınıflandırma, teşhis, imha olmak üzere dört safhada yapılmaktadır. Bulunan cisim tespit edildikten ve belirli kriterlere göre mayın olabileceği değerlendirilmesi yapıldıktan sonra bu değerlendirmenin görsel olarak doğrulanması amacıyla uzaktan kumandalı insansız sualtı cihazlarımız ya da mayın harbi dalgıçlarımız tarafından teşhis edilerek imha faaliyeti icra edilir. Bu faaliyetlerin icrası gemimizde mevcut mayın harbi ihtisaslı subay ve astsubaylarımız tarafından gerçekleştiriliyor” dedi.
Uzaktan kumanda ile kontrol edilebilen cihazlar mevcut
Torpido Kıdemli Başçavuş Mustafa Aydoğan ise uzaktan kumanda ile kontrol edilerek suya salınan ve mayının tespit eden PAP hakkında bilgi verdi. Aydoğan, “Bulunduğumuz yer PAP hangarı olup, PAP, MK-5 cihazı sonar tarafından sınıflandırılan temasların teşhis ve imhasında kullanılmak üzere dizayn edilmiştir. Bu cihaz dökülen mayınların bulunarak zararsız hale getirilmesinde en önemli silahlarımızdan biridir. Deniz durumu 4’e ve azami saatte 25 KTS rüzgar durumuna kadar görev yapabilmektedir. Çalışma derinliği azami 300 metre olup 90 dakika süreyle görev yapabilmektedir. Uzaktan kumandalı bir cihaz olup batarya ile çalışmaktadır. PAP cihazına 2 bin metrelik fiber optik kablo ile kumanda verilmekte olup üzerinde siyah, beyaz ve renkli olmak üzere 2 adet kamera bulunmaktadır. İki yatay, ikisi dikey olmak üzere toplam 4 adet motor bulunmaktadır. Gemi sonarından bağımsız olarak çalışan sonara da sahiptir” ifadelerini kullandı.
TGC Anamur mayın avlama gemisinde iskele gözcülüğü görevini yürüten sözleşmeli er Emre Seçgen, “Gemimizdeki savaş nöbet yerim iskele gözcülüktür. Görevim esasında seyir emniyetini bozacak her türlü tehdidi vardiya subayına rapor ederim. 13 Mart 2016 tarihinden itibaren sözleşmeli er olarak görev yapmaktayım. Buradaki sıcak aile ortamı sayesinde gemimize katıldığım andan itibaren kolaylıkla uyum sağladım. Burada çok güzel şartlarda görev yapmaktayım. Buraya askerliğimi yapmadan geldim. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve TCG Anamur Komutanlığı’nın bir ferdi olmaktan çok mutlu ve gururluyum” dedi. İHA