Balıkçılık ve su ürünleri sektöründe yaşanan sorunların araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM araştırma komisyonunun başkanlık divanı belirlendi.
Komisyon başkanlığına seçilen AK Parti İstanbul Milletvekili Karayel, komisyonun çalışma programına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Karayel, aynı araştırma komisyonunun, 27. Yasama Dönemi'nde de kurulduğunu ve sektördeki birçok kurumu dinlediğini ancak seçim süreci nedeniyle raporunu tamamlayamadığı için kadük kaldığını hatırlattı. TBMM'de 26 ve 27. dönemlerde yapılan balıkçılık ve su ürünleri ile ilgili çalışmalarda yer aldığını anlatan Karayel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef geçen dönemin sonunda kurulan araştırma komisyonumuz kadük kaldı. Ama o komisyonda sektördeki birçok kişi Meclis'e davet edilerek dinlendi. O çalışmalardan da faydalanarak çalışacağız, bunu avantaj olarak görüyoruz. Paydaşların söyledikleri, önceki toplantılardan kayıt altında. Bunlardan yeniden dinlenmesi gereken hususları ve farklı durumları, sorunları, çözüm önerilerini belirleyerek raporumuzda yer vereceğiz. Bu dönem saha çalışmalarımız olsun istiyoruz. Bugün üyelerimizin görüşlerini de alarak yol haritamızı belirleyeceğiz. Meclis'te dinlenmesi gereken bakanlık temsilcileri, kurum ve paydaşları dinleyip hızlı bir şekilde; sezon da açıldı; hava şartları daha fazla zorlaşmadan saha çalışmalarına başlamak istiyoruz. Saha çalışmalarında gittiğimiz yerlerdeki paydaşların daha rahat edeceklerini de düşünüyorum."
Komisyon Başkanı Karayel, komisyonun ilk toplantısını bugün yapacağını bildirerek, "sürdürülebilirlik" konusunun, öncelikleri olduğunu vurguladı.
Sürdürülebilirliğin, çevre kirliliğinin önlenmesi, iç sular ve denizlerden avcılık ve yetiştiricilikten ölçülü şekilde nasıl faydalanılabileceğini de içerdiğini anlatan Karayel, "Denizlerimizi, çevremizi bizden sonraki nesillerden ödünç aldık. İyi uygulama örnekleri hem ülkemizde hem dünyada var. Bunları inceleyeceğiz. Tüm tarafları memnun edecek çözümler üretmeye çalışacağız. Doğanın da sektörün de 2 milyar dolara yakın sektör ihracatının da sürdürülebilir olması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
"Komisyonumuz siyaset üstü çalışacak"
Komisyon Sözcüsü, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Meclis'teki komisyonların başkanlık divanında, genellikle muhalefet milletvekillerinin yer almadığına dikkati çekerek, sektöre yönelik uzun yıllardır sürdürdüğü çalışmaların komisyon sözcüsü seçilmesine katkı sağladığını dile getirdi.
Komisyondaki tüm milletvekillerinin bu konuda çalışmaya istekli olduğunu ifade eden Karadeniz, "Komisyonumuz siyaset üstü çalışacak." dedi.
Komisyonun, denizcilik, balıkçılık ve su ürünleri konusunda Türkiye'yi daha yüksek bir noktaya taşımayı hedeflediğine yönelik inancını dile getiren Karadeniz, önceki yasama döneminde de aynı amaçla kurulan araştırma komisyonunun, sektördeki birçok paydaşı dinlediğini hatırlattı. Karadeniz, "Komisyonumuz, uzatma süresiyle birlikte toplam 4 ayda çalışmasını tamamlayacak. Paydaşları, Meclis'e çağırarak değil, Karadeniz, Marmara, Ege, Akdeniz, göller, akarsuların olduğu, yani balıkçılığın ve su ürünleri üreticiliğinin yoğun olduğu yerlere giderek sahada dinleyeceğiz. Önceki dönemde dinlediklerimizi de raporumuza ekleyeceğiz" diye konuştu.
Barış Karadeniz, komisyonun hazırlayacağı raporla, sektörün sorunlarına çözüm üretebileceğini de ifade ederek, "Komisyonun çalışmalarını tamamlamasının ardından 'denizcilik ve su ürünleri bakanlığı' kurulması konusunda adım atılacağını ümit ediyorum." ifadelerini kullandı.
Hedeflerinin sürdürülebilirliğin sağlanması olduğuna işaret eden Karadeniz, mevzuattaki ceza ve yaptırımların yerini, ortak akılla üretilen çözümlerin alması gerektiğini vurguladı.
Karadeniz, balıkçılığın bölgesel ve mevsimsel hale getirilmesi, balık türlerinin belirlenmesi, iklim değişikliğinin etkilerinin ortaya konulması gerektiğini kaydederek, "Yasalar bir bütün olarak gelişirse, 84 milyonun ortak alanı denizlerimizi koruyabiliriz. Sektörün 3 milyona yakın paydaşı var. Su ürünleri sektörüne yönelik sorunları komisyon olarak çözeceğimize inancım tam. Aksi takdirde denizlerimiz kirlenecek ve ileride balık yiyecek imkanımız da kalmayacak." dedi.