27 Mayıs darbe günü Adnan Menderes yurt gezisinde, Kütahya'daydı. Burada Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara'ya götürüldü.
Daha sonra diğer tutuklu Demokrat Parti üyeleriyle Yassıada'da hapsedildi.
Adnan Menderes tutuklandıktan beş ay sonra ilk kez kendisini savunma fırsatı buldu. Konuşmasını yapmak üzere bu noktaya geldi. Önce kendisine isnat edilen suçlar okundu. Ardından savunma yapması beklendi. Ancak defalarca kendini savunmaya çalışsa da sözleri her seferinde yarıda kesildi.
Aylar süren psikolojik şiddet
Adnan Menderes tutuklu kaldığı süre boyunca tecrit edildi, psikolojik şiddete maruz kaldı. Dışarıyı görmemesi için pencereleri tahtayla kapatıldı, 16 ay boyunca içeri güneş ışığı hiç girmedi.
15 Eylül 1961'de Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idamına karar verildi.
Hukuksuz idam kararları
Karardan bir gün sonra İmralı Adası'nda iki bakan idam edildi. Ve 17 Eylül 1961'de saatler 13.20'yi gösterdiğinde Adnan Menderes idam sehpasına yürüdü.
Demokrasinin üç şehidinin naaşı İmralı Adası'na defnedildi.
17 Eylül 1990 tarihinde ise İstanbul Topkapı'daki anıt mezara taşındı. Çıktığı siyaset yolunda güçlü Türkiye hayalini gerçekleştirmeye çalışan Menderes ve yol arkadaşları "demokrasi şehidi" olarak tarihe geçti.
Grafik: Şeyma Özkaynak