İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afyonkarahisar Kocatepe Zafer Alanı'nda yaptığı konuşmada, siyasetlerinin pusulasının her zaman Türk milletinin talep, istek ve hayalleri olduğunu söyledi.
Geçen seçimde milletin verdiği helal oyu, babadan miras bilerek seçmen iradesine ipotek koyamayacağını anlatmaya çalıştıklarını aktaran Akşener, şunları kaydetti:
"Siyasal elitlerin, kerameti kendinden menkul sözde kanaat önderlerinin güdümünde, milletin olmadığı bir yerden üretilen siyasetin başarılı olamayacağını söyledik, haykırdık, itiraz ettik. Tepki gösterdik ve uyardık. Memleketimizin ve milletimizin gerçeklerinden bihaber, oturdukları yerden her gün ahkam kesenlere karşı irade koyduk. Üstelik ne acıdır ki sadece iktidar mensuplarıyla değil biz adeta bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik."
"Ben sustum ama 'yüzde 60 ile kazanırız' diyenler susmadı"
Akşener, seçim sonrası tefekkür için büründükleri sessizliğin, yalanların daha fazla yankılanmasına sebep olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Tek kelime söylemediğim, tek kelime konuşmadığım halde her akşam televizyonlara çıkıp 'Meral Akşener bunu dedi', 'İyi Parti şöyle yapacak' diyerek yalan konuşanları gördük. Şimdiye kadar en çok susması gerekenler ilk önce konuştular. Hatalarıyla yüzleşmesi gerekenler bu fırsatı kendi kabahatlerini gizlemek için kullandılar. Biz hakikate yol verdik ama onlar yeniden yalanlar üretmeye devam ettiler. Ben sustum ama 'yüzde 60 ile kazanırız' diyenler susmadı. Bilimsel verileri masaya koyan ben sustum ama verileri yırtıp atanlar susmadı. Televizyonlara çıkıp utanmadan, sıkılmadan, yüzsüz yüzsüz seçimin faturasını bize yüklemeye kalkıştılar. Ne yazık ki yeni bir umuda tutunmak isteyen milyonlar umut yerine öfkeyle doldu. Oysa yapmamız gereken hatalarından ders almış bir muhalefet olarak milletimizin huzuruna çıkmaktı."
"Asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim"
Seçimleri kazanmak için yoğun çaba sarf ettiklerini ifade eden Akşener, "Türkiye'yi düze çıkarmak için iktidarı sandıkta yenmenin yeterli olacağını düşündüm. Ama asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Bu nedenle yüce Türk milletinden ve sizlerden özür diliyorum. Ben bu iki arkadaşımızın yolunu açmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Hiçbir kişisel beklentim olmadan onları destekledim. Ama onların yolunu kapatanlara maalesef engel olamadım. Türk milletinden özür diliyorum." diye konuştu.
"İyi Parti olarak elbette kendi kadrolarımızla milletimizin huzuruna çıkacağız"
Cumhurbaşkanı Seçimi'ni "çantada keklik" görenlerin şimdi de yerel seçimleri genel seçim havasında değerlendirmeye başladığına işaret eden Akşener, bu söylem sahiplerinin tüm gündemi sayısal oranları yarıştırarak ittifaklara çekmeye çalıştığını vurguladı.
Akşener, yerel seçimlerin genel seçim olmadığını anlatarak, şöyle konuştu:
"2019 yerel seçimlerinde hem toplumsal zeminde hem de adaylarda bu durumu gördüğümüz için bir teklifte bulunduk. Tekrar söylüyorum bu teklifi biz götürdük. İttifak kurduk ve başarılı olduk. Önümüzdeki yerel seçimlerde ise İyi Parti olarak elbette kendi kadrolarımızla milletimizin huzuruna çıkacağız ve göreve talip olacağız. Yerel seçimi bir genel seçim rekabeti çerçevesinde okumadan yerel özellikleri dikkate alarak milletimizin iradesinin tecellisine imkan sağlayacağız. Bu vesileyle buradan tüm siyasi partilere de iktidarından muhalefetine herkese açık ve net bir çağrıda bulunmak istiyorum; gelin hep birlikte vatandaşlarımızın siyasi tercihlerini ve yerel özelliklerini yansıtacağı bir rekabet ortamı oluşturalım. Gelin hep birlikte Türk siyasetinin bugün içinde bulunduğu ve milletimizin aleyhine çalışan siyasi pragmatizm sarmalından çıkmasını sağlayalım. Gelin tüm siyasi partiler, hep birlikte ayrı ayrı seçimlere girelim. Her birimiz ayrı ayrı seçimlere gireriz. Biz varız, sizleri de bekleriz."
Yerel özellikler ve taleplerde işbirliği olabileceğine işaret eden Akşener, "Teşkilatlar kendi aralarında bazı çalışmalar yapabilir ama bütün siyasi partiler o cesaretiniz varsa her biriniz tek tek, Sayın AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Sayın Bahçeli, Sayın Kılıçdaroğlu hepinize birden sesleniyorum; hadi, her birimiz ayrı ayrı girelim." diye konuştu.