Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Toplantı yaklaşık 3,5 saat sürdü.
Toplantının sona ermesinin ardından yazılı açıklama yapıldı.
"Yangınlara karşı yürütülen mücadele gözden geçirildi"
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
"Dünyadaki pek çok yer ile birlikte ülkemizde de etkili olan ve ciddi kayıplara yol açan orman yangınlarına karşı yürütülen mücadele gözden geçirilmiş, hadisenin tabii seyri yanında ülkemiz içindeki ve dışındaki dezenformasyon kampanyaları dahil olmak üzere güvenlik boyutu da değerlendirilerek bu çerçevede alınan ve alınabilecek ilave tedbirler görüşülmüştür.
Türkiye'nin bütün iyi niyetli uyarılarına rağmen uluslararası hukukun hilafına, PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünü himaye ederek, insanlığa karşı suç teşkil eden eylemleri ile bölgemizdeki barış ve istikrarı hedef alan saldırılarını sürdürmeye teşvik eden ülkeler şiddetle kınanmıştır. Terörizmi bir dış politika aracı olarak kullanan ve terör örgütleri ile gayrimeşru ilişkiler tesis eden devletlere, bu tutumlarının kendi topraklarında da yıkıcı neticeler ortaya çıkarmasının kaçınılmaz olduğu hususu hatırlatılmıştır."
FETÖ, KKTC ve Ermenistan da masadaydı
Bildiride, 15 Temmuz darbe girişimine karşı gösterilen milli direnişin beşinci yıl dönümünde FETÖ ile mücadele kapsamında atılan adımların değerlendirildiği de aktarıldı. Bildiride, "Bu ihanet şebekesini, yurt içindeki ve yurt dışındaki bütün unsurlarıyla birlikte bertaraf etmeye matuf faaliyetlerin, devletimizin tüm kurum ve imkanlarıyla tavizsiz ve kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır" denildi.
Kıbrıs meselesinin de değerlendirildiği bildiride, şöyle denildi:
"Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından ortaya konulan eşit, egemen, bağımsız iki devletli çözüm iradesinin, Ada'daki her iki toplumun da barış, huzur ve refahına katkı sağlayacağı belirtilmiş, meseleye taraf olan aktörler, uzlaşmaz yaklaşımlarında ısrar etmek yerine çözümün parçası olmaya davet edilmiştir."
MGK Bildirisinde, Ermenistan'ın saldırgan söylem ve eylemlerini terk ederek, Güney Kafkasya'da uzun bir süreden sonra ortaya çıkan barış ve istikrar fırsatını değerlendirmesi gerektiğinin ifade edildiği aktarılarak, Ermenistan yönetimine, taahhütlerine sadık kalarak, bölge ülkeleri ile iş birliğini geliştirme çağrısında bulunuldu.