MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan eden "skandal" ve "sakat" kararının dünya çapında tepkilere neden olduğunu, eleştirilerin odağına oturduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, ABD’nin gayri meşru ve gayri hukuki Kudüs kararına etkili, kararlı, çok yönlü siyasi ve diplomatik girişimlerle şerhini düştüğünü, itirazını güçlü bir şekilde gösterdiğini aktaran Bahçeli, bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) olağanüstü zirvesinin ABD'nin Kudüs komplosunu sarstığını ve Türk-İslam dünyasının adeta uyanışını sağladığını vurguladı.
Bahçeli, Kudüs'ün tarihi, kutsi ve manevi statüsüyle oynamaya azmetmiş çevrelerin insanlık vicdanında şimdiden mahkum olmaktan kurtulamadığına, ABD yönetiminin siyonizm, Kabala ve Evanjelist emellerin bekçiliğine soyunmasının büyük bir rezalet ve hezimet olarak tescillendiğine işaret etti.
Türkiye'nin, doğru stratejiyle, isabetli politik hamlelerle, her türlü diplomatik imkanı kullanarak, Kudüs meselesini uluslararası toplumun gündeminde sıcak tutmayı başardığını vurgulayan Bahçeli, bunun takdir edilecek bir tablo olduğunu kaydetti.
Bahçeli, "Kudüs'e utanmaz şekilde ambargo koyup, baştan ayağa ele geçirerek, İslam'ın ve tarihimizin kutlu miraslarını silmeye uğraşanların maskeleri birer birer düşmektedir. Kaldı ki başka yolu ve çaresi de kalmamıştır." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin öncülüğünde, Mısır'ın girişimiyle BM Güvenlik Konseyi'ne getirilen ABD'nin Kudüs kararının 18 Aralık 2017 tarihinde görüşüldüğünü anımsatan Bahçeli, söz konusu Konsey'in daimi ve geçici olmak üzere toplam 15 üyesinden 14'ünün lehte oy kullanmasına rağmen, ABD'nin vetosuyla Kudüs kararının hukuken geçersiz sayılmasını temel alan tasarının reddedildiğini vurguladı.
ABD'nin, yanlışında ısrar ettiğine, ibretlik yalnızlığa gömülmüş, kriz ve kaosa bağımlılığını bir kez daha alenileştirdiğine işaret eden Bahçeli, "Ancak, Güvenlik Konseyi'nin 14 üyesinin, ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyıp ilan eden lekeli kararını haksız ve hukuksuz görmesi tarihi değerdedir." değerlendirmesinde bulundu.
Bu gelişmenin, Kudüs davasının müdafaası ve uluslararası toplum nezdinde destek görmesi açısından önemli ve özellikli bir irade olduğunu belirten Bahçeli, ABD'nin, Güvenlik Konseyi'nde veto kartını kullanarak insanlık değerlerinden vize alamadığını, inançlara saygı ve demokratik hoşgörüden acınası mahrumiyetini çok açık gözler önüne serdiğini ifade etti.
"MHP ABD'nin mesnetsiz ve çarpık vetosunu kınamaktadır"
Devlet Bahçeli, bu kapsamda MHP'nin, ABD'nin tek yanlı, tek taraflı, mesnetsiz ve çarpık vetosunu kınadığına vurgu yaparak, "Şüphesiz henüz tüm yollar kapanmış değildir. Kudüs konusu, BM Genel Kurulu'nda 'Acil Özel Oturumu'nda görüşülecek ve oylanacaktır. Bu konuda Türkiye'nin aktif diplomasisi, İİT'nin İstanbul ruhu ve Arap Ligi'nin kararlı duruşu belirleyici olmuştur." ifadesini kullandı.
Halen 193 ülkenin BM'ye üye olduğunu anımsatan Bahçeli, Kudüs lehinde müspet bir kararın çıkabilmesi için en az üçte ikilik bir çoğunluğun, yani 129 ülkenin lehte oy kullanmasının gerekliliğine işaret etti.
İİT'ye üye 57 ülkenin de BM Genel Kurulu'nda söz ve oy hakkı bulunduğuna değinen Bahçeli, bunun yanı sıra, 54 Afrika ülkesinin de BM üyesi olduğunu hatırlattı.
Avrupa ve Asya ülkelerinin pek çoğunun da Kudüs konusunda ABD'yi haksız bulduğunun bilinen bir gerçek olduğunu aktaran Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu itibarla, yapılacak BM Genel Kurulu toplantısında ABD'nin hayasız ve hukuksuz Kudüs kararının ezici bir çoğunlukla reddedileceği güçlü bir ihtimaldir. Nitekim uluslararası toplum tarihi bir sınavdadır. 'Barış İçin Birlik' formatında oylanacak tasarı, BM Güvenlik Konseyi'nin 1980 tarihli 478 sayılı kararını hiçe sayan ABD korsanlığını, inanıyorum ki, buruşturup atacaktır. Her ne kadar, BM Genel Kurulu'ndan çıkacak kararın hukuken bir bağlayıcılığı yoksa da ahlaken, vicdanen, siyaseten ve fiilen ABD-İsrail ortak zulmüne ağır bir darbe vuracağı kesindir. Bölgesel ve küresel huzur için böyle de olmalıdır."
Devlet Bahçeli, BM'ye üye ülkelerin, "insanlığı felaket götürecek ABD-İsrail ortaklığının Kudüs inadını kırmasını vazgeçilmez bir sorumluluk." olarak niteledi.
"İnsanlığın gözü BM Genel Kurulu'na çevrilecektir"
ABD'nin, Kudüs'ün nihai statüsüne, demografik yapısına şiddetle etki edecek gaflet ve zorlamasından geri adım atmasının insani ve inanç değerlerine saygının gereği olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türkiye ve diğer İslam ülkelerinin, güçlü bir dayanışma ruhuyla işbirliği ve ikna süreçlerini işleterek Kudüs'e yürekten ve yüksek bir şuurla sahip çıkmalı, ABD-İsrail komplosunu boşa çıkarmalıdırlar. 21 Aralık'ta insanlığın gözü BM Genel Kurulu'na çevrilecektir. Dua ve desteğimiz, Kudüs'ün haklı davasının, kör gözlere sokulması, sağır kulaklara duyurulması, inançlara saygının ABD zulmüne hem gösterilmesi hem de öğretilmesine yöneliktir. İslam'ın izi Kudüs'ten silinemeyecektir. Harem-i Şerif'in manevi ışığı söndürülemeyecek, söndürmeye çalışanlar sadece 1,5 milyarlık İslam alemini değil, insanlık vicdanını, tarihin haşmetini karşılarında bulacaklardır. Dinler arası kutuplaşma, inançlar arası kavga ve ihtilaf insanlığa herhangi bir şey kazandırmayacak, tam tersine büyük bedeller ödetecek, korkunç badirelere kapı açacaktır. Filistinli kardeşlerimizin haklı taleplerinin karşılanması, başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin 1967 öncesi sınırlarıyla kabul ve tasdiki uluslararası toplumun önündeki kritik ve kaçınılmaz bir görevdir."
"Siyasetçilerimize ve diplomatlarımıza başarılar diliyorum"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bölgesel ve küresel istikrarın temin yollarından birisinin de Kudüs'ün hak ettiği biçimde yönetilmesinden, tarihi müktesebatına bağlı şekilde statüsünün korumasından geçeceğini vurgulayarak, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bu düşüncelerle BM Genel Kurulu'ndan çıkacak tarihi kararın yeni bir dönemin umut meşalesi olacağına inanıyor, Türkiye'yi temsil eden siyasetçilerimize ve diplomatlarımıza başarılar diliyor, tüm ülkelerin aklıselimin çizgisinde hareket etmelerini yürekten temenni ediyorum."
Kaynak: AA