MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşma yaptı.
Bahçeli, 45 günü geride bırakan Zeytin Dalı Harekatı'nın imrenilecek bir şuur, takdir edilecek bir planlama, tebrik edilecek bir başarıyla icra edildiğini ifade etti.
Bahçeli konuşmasında ABD'li sözcülerin açıklamalarına sert tepki gösterdi. ABD'li sözcülerin, okuduğunu anlama , duyduğunu anlamlandırma özürlüsü olduğunu dile getirdi.
Bahçeli konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Halep oradaysa arşın Ankara'dadır. Üstelik küstahça 'Türkiye söz konusu kararı iyice ve yeniden okusun' dediler. Okumasına okuduk, okuyoruz, okumayı da sürdürüyoruz. Çünkü ilk emir okudur, bunun gereğini yerine getiriyoruz. Çok şükür yazmasını da biliyoruz. Ya ABD'li sözcülere ne demeli? Diyor ya Fuzuli; 'diploma insanın cehlini alsa da; hamurunda varsa eşeklik, baki kalır.' Yani bu kadar cehalet ancak tahsille anılır."
Terör örgütü PYD/YPG'yi Menbiç'ten çıkarıp buranın denetimini yarı yarıya Türkiye'yle üstlenme teklifi getiren ABD'nin yanlışta olduğunu ve dilinin altındaki baklayı çıkardığını belirten Bahçeli, "Madem teröristleri Menbiç'ten çıkaracak kadar yaptırım gücü bulunan, sözü geçen ABD, aynı şeyi Afrin'de yapmaktan niye imtina etmektedir? Terör örgütü PKK/PYD/YPG'yi Fırat'ın doğusuna konuşlandırmakla her sorunun biteceği, bölgenin huzura ereceği mi sanılmaktadır?" dedi.
"Asıl olanın Fırat'ın doğusuna tutunmuş, Sevr'de tarif edilen Kürdistan olduğu neden gizlenmektedir? Fırat'ın batısında terörist olan, doğusuna geçince sütten çıkmış ak kaşık mı olacaktır?" diye soran Bahçeli, "Bu işin doğusu batısı yoktur, amaç Türkiye'yi askeri, diplomatik ve siyasi meşguliyetle yormak, pazarlık iklimini yeşertmek, Suriye'nin kuzeyiyle Irak'ın kuzeyini birbirine eklemleyip terör devletini kurmaktır. Afrin temizlenir temizlenmez, harekatın kapsamına Menbiç alınmalı, teröristler kaçtıkları yere kadar kovalanmalıdır. Fırat'ın doğusuna geçelim diyorlarsa, ya Fırat'ın derinliklerine ya da Fırat'ın kıyılarına alayı gömülmelidir. Af yoktur, gecikme yoktur, ağırdan alma asla olmamalıdır. Hıyanete merhamet zaaf ve maraz doğuracaktır." ifadelerini kullandı.
"Düşmansanız adam gibi düşman olun"
"ABD'ye sesleniyorum" diye devam eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Dolambaçlı yollara girmeden, vicdan uçurumuna düşmeden, insanlık haysiyetiyle oynamadan PKK/PYD/YPG'ye aman vurmayın, aman yapmayın desenize. Her taşın altına fitne döşedik itirafını yapsanıza. Düşmansanız, adam gibi düşman olun. Müttefikseniz mertçe, samimiyetle, safiyetle müttefik olun. Ya olduğunuz gibi görünün, ya da göründüğünüz gibi olun. Kıvırmayın, kaçmayın, ipe un sermeyin. Böyle ayak oyunlarına hiç tevessül etmeyin. Ateşkes nedir? Kimler arasında yapılır, önce bu soruların cevabı verilsin. Mazlumlara varil bombaları atan Esad niye vazgeçmiyor? Niye önüne geçilemiyor? Türk milletinin aklıyla, ahlakıyla, egemenlik haklarıyla oynayan, buna kalkışan emin olunuz yanlış hesap yapar. Ve bu hesap dün olduğu gibi bugün de muhatapları için pahalıya patlar. Terörle mücadeleyi bırakın, müzakereye dönün çağrıları marazidir, melanet emellere hizmettir. Türkiye haklı, hukuki, meşru bir duruşla bekasını savunmaktadır. Afrin'de mücadele etmezsek, Menbiç'e girip Fırat'ın doğusuna hilali taşımazsak, Ankara'da teslim olur, Anadolu'da boğuluruz.
ABD lafa gelince müttefiktir, ama mütemadi nitelikli mütecaviz niyetlerinden de vazgeçmemektedir. Vaat ediyor, tutmuyor; söz diyor, yapmıyor. NATO ise uyuyor, adeta ölü balık taklidi yapıyor. İsrail Suriye'de operasyon için elini tetiğe götürmüş, gözlerini ABD'ye çevirerek stratejik bir bekleme dönemine geçmiştir. İran bölgede üsler kurmakta, milisleriyle ateşi körüklemektedir. Rusya ise akşam başka sabah başkadır. Zaman zaman olumlu gelişmeler yaşansa da, Astana, Soçi, Cenevre süreçleri devamlı kundaklanmaktadır."
"Almanya'nın önünde altın değerinde bir fırsat"
Bahçeli, PKK/PYD'liler Avrupa'nın her yerinde ellerini kollarını sallayarak gezebildiklerini dile getirerek,
PYD'nin eski eşbaşkanı olan teröristin Çekya'da tutuklanıp, bir gün sonra çıkarıldığı düzmece mahkemede serbest bırakıldığını anımsattı.
Çekya'nın, PKK/PYD'ye kıyağını çektiğini, terörizme destek verdiğini belirten Bahçeli, "Bu PYD'li cani, Çekya'dan sonra Almanya'ya geçmiştir. İşte Almanya'nın tarihi ve altın değerinde bir fırsat önündedir. Ya terörist Salih Müslim'i adalet önünde hesap vermek üzere Türkiye'ye teslim edecek ya da bir kez daha dostluk ve müttefiklik ilişkilerine darbe indirecektir." şeklinde konuştu.
Bahçeli, Almanya'nın, Türkiye'yle ilişkilerinde yeni bir sayfa açıp, terörizmle arasına kalın bir mesafe koymayı gözetiyorsa, çarenin belli olduğunu, çözüm yolunun, Çekya'dan yakayı kurtaran hainin Türkiye'ye verilmesinden geçtiğini söyledi.
Bahçeli, "Kaynağımızdan kopmazsak, bin yıllık kardeşliğimizi bozmazsak, milli duruşumuzdan ayrılmazsak yedi düvel tekrar gelse akıbeti yine mazideki gibi olacaktır. FETÖ-PKK-PYD-YPG-DHKP-C ve IŞİD'i kurup üzerimize salanlar başaramayacaklar, Türk milletini son yurdunda işgal ve esaret altına alamayacaklardır." ifadelerini kullandı.
“Tüm insanlığın kanayan yarası, kanatlanmış çığlığıdır”
Her yıl 8 Mart günü geldiğinde hem Türkiye’de, hem de dünya üzerinde kadınların konuşulduğunu, kadınlarla ilgili değerlendirmeler yapıldığını kaydeden Bahçeli, bu konuda vicdani farkındalık düzeyinin küresel ölçekte yükselişinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Sürekli kadına şiddetten yakınma olduğunu, bu konunun herkesin dilinde olduğunu belirten Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sokak ortasında, adliye önünde, ev veya meskenlerin içinde, iş yerlerinde hunharca öldürülen kadınlar sadece Türkiye’nin değil, sadece bölge ülkelerinin değil, tüm insanlığın kanayan yarası, kanatlanmış çığlığıdır. Bu çığlık namustur, bu çığlığın gözü yaşlıdır. Ülkemizde 2017 yılı içinde 408 kadın katledilmiştir. Bunların çoğunluğu ise ya devlet koruması altındayken ya da boşanma davası sürerken hedef olmuşlardır. Bu yılın Ocak ayında 28, Şubat ayında ise 47 kadın cinayeti işlenmiştir. Yine 2017 yılında 101 tecavüz, 247 taciz vakası yaşanmıştır. 376 kız çocuğu cinsel istismar felaketinin kurbanı haline gelmiştir. İstismar suçuna getirilecek cezalar ister kimyasal, isterse de ebedi mahkumiyet olsun, sonuna kadar uygulanmalı, sonuna kadar istismarcıların hesabı görülerek iyi hal falan da dikkate alınmamalıdır. Amacım kadına, çocuğa yönelen anormal Vandallıkları, aşağılık saldırıları bir nebze de olsa deşifre etmek, herkese göstermektir.”
“Her kadın ve çocuk istismarı insanlığa ihanettir”
“Diğer taraftan meczubun birisi çıkıyor kadınlara kocalarından dayak yedikleri için şükretmelerini tavsiye edebiliyor” diyen Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“Meselenin tuhaf yanı ise bunu da din ve diyanet adına yapabiliyor. Asansöre yabancı bir erkek ile kadının birlikte binmesinin sakıncalarından utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan bahsedebiliyor. Ne ara bu kadar sapık türedi? Hangi ara kadınlarımıza, çocuklarımıza göz koyan ahlaksızların, onları töhmet altında bırakan alçakların sesi çıkmaya başladı? Her kadın ve çocuk istismarı insanlığa ihanettir. Hiçbir ihanet cezasız bırakılmamalıdır. Her kadın cinayeti istikbalimizin kalbine indirilmiş hançer, Türk-İslam medeniyetinin ufkuna getirilmiş kanlı gömlektir. Biz bu hançeri kırmalıyız, bu gömleği ise kararlılıkla yırtmalıyız. Hala istismarları ve işlenmiş cinayetleri konuşuyor olmaktan, bu zulmü önleme adına bir arpa boyu mesafe almamaktan ızdırap duyulması lazımdır. Yaşanan felaketler kadar, bir de hiç gündeme yansımayan, yansıtılmayan pek çok mağduriyetler olduğu kuşku görmez bir gerçektir.”
Kaynak: İHA, AA