Duman 13.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
17.09.2018 13:42

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan öğretmen adaylarına atama müjdesi

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, aralık sonunda 20 bin öğretmenin daha atanacağını, Meclis'in açılmasını beklediklerini söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan öğretmen adaylarına atama müjdesi

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bakan olduktan sonra yeni döneme dair hazırlıkları ilk kez TRT Haber ekranlarında anlattı.

Bakan Selçuk'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"15 Ekim'de açıklayacağımız bir vizyon belgesi var"

Eğitim aslında toplumsal mutabakat olmadan yapılacak bir iş değil. Bu bir millet ödevi. Millet ödevi olduğu için herkesin ortak paydasına dikkat etmek gerekiyor

15 Ekim'de açıklayacağımız bir vizyon belgesi var. Bizim yol haritamızı da ortaya koyacak. İstiyorum ki arkadaşlarımla içinde şeffaf hesap verebilir şekilde ortaya koyalım, kimse huzursuz olmasın ne olacağını istediğimizi biz sade edelim. Sonuçta niye, neyi yapamadığımızı bu ifadelerimize bağlı olarak görelim.

 


 

"15 Ekim'e kadar biraz sabretsin insanlar"

İki ay bir haftadır birçok kişi icraat bekliyor, 'Bir şey yapması lazım artık Ziya Hoca'nın' diyorlar. Sosyal medyada özellikle bunu fark ediyorum. Ben bir bilim insanıyım ve veriyi görmeden bir planlana yapmam. Yani sahayı görmem lazım ve bütün sistemi kabaca bir analiz etmemiz lazım arkadaşlarla. Bunu yapmadan, akşam düşündüm, sabah şunu yapayım meselesi değil bu. Onun için 15 Ekim'e kadar biraz sabretsin insanlar. Neyi planladığımızı ne yapmak istediğimizi çok daha net olarak ifade etme fırsatımız olacak. Ben bilerek hemen acil icraatlara geçmemeyi tercih ediyorum.

Vizyon belgesi

Bunun öğretmen boyutu var. İnşallah yükle beraber adım atma fırsatımız olacak. Bunun ötesinde yükseköğretime ciddi düzenlemeler planlıyoruz. Bu planlamaların tamamı toplumun beklentilerini dikkate alan ama bir yandan da araştırmalarla desteklenen bulgulara dayanan planlamalar. Diğer taraftan öğretmen eğitimi çok çok vurguladığım. Öğretmenin mükemmel olması gerekiyor. Öğretmen isterse sahilde kumların üzerinde kuvvet kavramını öğretir. İsterse türev öğretir. Değerli olan öğretmenin öğrencisi ile olan ilişkisidir.

Eğitim bir sistem, hatta uluslararası bir sistem. Aynı zamanda ulusal bir sistem. Bu sistemin alt sistemleri var. Alt sistemlerin birlikte dönüştürülmesi söz konusu. Bizim yapacağımız değişiklik sistemin bütün yapılarını düzenleyecek bir sistem.

"Eski öğretmen okuluna benzer bir öğretmen eğitimine yönelmek söz konusu"

Yeni mezun olacak öğretmen adaylarının eğitiminin yeniden düzenlenmesi ve biraz eski öğretmen okuluna benzer bir öğretmen eğitimine yönelmek söz konusu.

 


 

Öğretmenlerden şikayet ediliyor yıllardır. Öğretmen mezuniyetinden önce ve sonra çağın gerektirdiği destekleri alamıyor. Öğretmen kendisi kemale ermek için öğretmenlik yapar. O olgunlaşma sürecinde de çocuklara katkısı olur. Öğretmenlerimiz uzun soluklu eğitimlere katıldığında kendilerine hem sertifika, belge, diploma anlamında hem de maddi olarak bazı katkıların olması planlanıyor.

 


 

"Yerleştirme ile ilgili gelmek istediğimiz sistemi 2 ay içinde açıklayacağız"

Aslında liseye geçişle ilgili ben göreve geldiğimde bir kılavuz vardı. Biliyorsunuz bu kılavuza dayalı olarak sınav yapılıyor. Bu kılavuzun bir kılavuz değiştirildiği zaman sınav iptal oluyor hukuki olarak. İlk yerleştirmeler de 90 bin öğrenci açıkta kaldı ama gerçekleşti ve hala bir yere yerleşemeyen öğrenciler var. 3 bin küsür çocuğumuz için Cumartesi günü yeni bir genelge yayımladık. Okulların çocuklarımızı yerleştirirken daha esnek davranmaları yönünde. Bugün itibarıyla bu tür sorunların çözülmüş olması gerekiyor. Bundan sonrasında benzer sorunlar çok büyük oranda yaşanmayacak.

Yerleştirmeyle ilgili getirmek istediğimiz sistemi 2 ay içinde açıklayacağız. Bu yerleştirmeyle herkes çok rahat yerleşecek.

 


 

"Yerleştirme biçimi ile ilgili değişiklikler gerekiyor"

Bir sınav siteminde sınavı değiştirmek, soruyu değiştirmek, adını değiştirmek, sınav sistemini iyileştirmek ya da ortadan kaldırmak ile ilgili olan değişkenler değil. Yerleştirme biçimi ile ilgili değişiklikler gerekiyor. Bu soru sistemini değiştirmeyi de gerektiren bir şey, formül mü ezberlemesi gerekiyor, biz sorunun içinde vereceğiz. Dolayısıyla kitabı açıp bulabileceği bir şeyi senin hafızan güçlü mü diye bir sınav düşünmüyoruz. Bizim düşündüğümüz şey sayıl dediklerim gibi sözelde okuduğunu anlama gibi konular. Bu tür sorular öğrenme ve öğretme sürecini dönüştürecek. Çocukların sınava olan tamplerini değiştirecek.

"Kısa vadede dediğimiz şey bir sene sonunda olmaz"

Mesleki eğitimi güçlendirmeden asla yükseköğretim talebini düşüremeyiz. Mesleki eğitim iyileşir ve çocuklar tatmin olursa sınava olan talep de düşecek. Yani iki faktör var. Sınava olan talebin doğal olarak düşmesini bekliyoruz. Sınav değiştirmeyeceğiz, sorusunu, adını değiştirerek problemi çözmeye çalışmayacağız. Kısa vadede dediğimiz şey bir sene sonunda olmaz.

"Yapmaya çalıştığımız şey inşa"

Biz reform yapmıyoruz. Bizim yapmaya çalıştığımız şey inşa. Dünya nerede, biz neredeyiz ona göre inşa etmeliyiz. Bu zihniyet inşası, mevcut durumu iyileştirmek ama bununla yetinmemek. Benim sorunum Türkiye’nin eğitim sistemini düzeltmek değil benim sorunum Türkiye’yi dünya seviyesine getirme.

"Müfredatla ilgili kısa vadede bir düşüncemiz yok"

Benim için müfredatla ilişkili diğer artlar oluştuğunda etkili bir parametredir. Eğer sadece müfredat üzerine değişim olursa bu tek ayaklı olur. Benim şu anda müfredatla ilgili kısa vadede bir düşüncemiz yok. Benim temelde felsefi olarak düşüncem şudur: Müfredat, teknik aslında acemi öğretmene lazımdır. Usta öğretmenin müfredata ihtiyacı yoktur. Acilen bir şey yapmanın gerekmediğini düşünüyoruz.

 


 

Karma eğitimin kaldırılacağı iddiası

Bu buradan çıkınca Türkiye birden bire alevleniyor. Muhalefet ihtiyacı olan insanlar da burada müthiş bir araç bulup bunun üzerinden konuyu köpürtüyorlar. Yasada var olan bir şey ve bizim de şu an uymakla mükellef olduğumuz ve desteklediğimiz bir metin var ortada. Bu metin orada dururken bir alt metin olan yönetmelikte böyle bir ifade mahkeme tarafından istendiği için kaldırıldığında bu kaldırılmış olmuyor. Zaten önemli olan yasadır, yönetmelik değildir. Bizim ne böyle bir derdimiz var, ne bir programımız var, ne bir hedefimiz var. Lütfen insanlar dedikoduyla hareket etmesinler, çok net olarak bunu ifade etmiş olalım.

 


 

İkili eğitimin kaldırılması

İkili eğitim, sabahçı öğlenci eğitim tamamen kalkacak mı?" sorusu üzerine Selçuk, "3 yıllık vizyonun temel parametrelerinden bir tanesi bu. Biz bunu kaldırmak zorundayız. 2020 yılının sonu bizim bunun için hedefimiz. 3 yıllık vizyonun içerisinde, 'Türkiye artık ikili eğitimi konuşmasın' şeklinde net bir hedefimiz var. Bunu bir temenni olarak yapmayacağız, net bir hedef olarak koyacağız. Dolayısıyla ikili eğitimin kalkması zaten geçen sene de o dönemki Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım tarafından telaffuz edildi, 2020'nin sonunda bunun kalkacağı, biz de ikili eğitimin kalkmasının ötesine geçmeyi hedefleyen bir vizyon içeriğine sahip olacağız.

Tematik liseler

Lise türlerini arttırmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum, deneyimlerim bunu gösteriyor. Bizim program türlerini arttırmamız lazım ama bu da ekonominin ihtiyaçlarıyla paralel olması lazım. Eğitimin ana hedefi elbette insan yetiştirmektir ama ekonomiyi de dikkate almaktır, sanayiyi de dikkate almaktır, hizmet sektörünü de dikkate almaktır. Oradaki ulusal durum, milli perspektif ve uluslararası perspektif neyse bizim lise programlarımız bununla ilgili olabilmeli. Yani bizim çocuklarımız eğer bir meslek paketi alacaklarsa ki onu da şimdiden söyleyeyim, Anadolu lisesi öğrencilerinin bile bir meslek paketi almasını istiyoruz. Meslek lisesi zaten alacak ama her çocuğun bir beceriye sahip olmasıyla ilgili bir modüler sistem üzerinde çalışıyoruz. Daha doğrusu bununla ilgili çok ciddi bir birikim zaten eskiden beri vardı. Bizim iki sene önce simüle ettiğimiz bir yapı da vardı. Onun biraz daha gelişmişini şimdi düzenliyoruz.

"20 bin öğretmen daha atanacak"

Bütçede bir tasarruf dönemindeyiz ve bu sene aslında 2018 için planlanan öğretmen sayısı 20 bin ile sınırlıydı, sonradan 5 bin atama daha gerçekleşti, ücretli öğretmenlerin kadroya alınmasıyla ilgili ve benim göreve geldikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımızdan, 'Öğretmen arkadaşlarımın beklentilerinin farkındayım, onlar benim için hayattan bir şey bekleyen insanlar. Onlar bir istatistik değiller, onlar insan ve umutları, beklentileri var. Biliyorum ekonomik olarak da tasarruf dönemindeyiz ama bir 20 bin kadro daha.' şeklinde istirhamım oldu ve inanın ikinci cümleyi kurmadan bu 20 bin kadro daha alındı, aralık sonunda da bu yapılacak. Meclis'in açılmasını bekliyoruz. Şu an yapamamamızın nedeni bu kanuni bir düzenleme gerektirdiği için Meclis'in açılmasını bekliyoruz. Aralık sonunda 20 bin öğretmen daha atanacak.

 


 

Sözleşmeli öğretmenlerin güvenlik soruşturması

En geç bu hafta içinde çözülür, Sayın İçişleri Bakanımızla cuma günü tekrar görüşme fırsatımız oldu ve orada kendisinin talimatı doğrultusunda hemen 2-3 gün içerisinde bunun halledileceğiyle ilgili bilgi aldım. Yani muhtemelen yarın itibarıyla bu sorun tümüyle çözülmüş olacak.

Öğretmen arkadaşlarıma daha fazla bir şey söylemeyeyim çünkü onlar beni anlıyorlar, onlar benim gözümü gördüklerinde ne demek istediğimi biliyorlar, kendilerine şükran borçluyum. Çocuklarıma, kuzularıma söyleyeceğim şey, çaba göstermeleri, emek vermeleri. Küçük küçük çukurlar kazmak değil de kuyu kazması lazım çocukların, yani uğraşması, didinmesi lazım, çok yorulması lazım, böyle yaptığında hayatın kendisine gülümsediğini fark edecek. Velilerimizden beklentim şu, kendi öz geçmişlerine bakarak çocukları için bir öz gelecek yaratmasınlar, onların öz geçmişi çok farklı bir şey, bu çocukların gelecekleri çok farklı bir şey. Müsaade etsinler, öğretmenlerin sağduyusuna güvensinler, onlarla iş birliği yapsınlar ve çocuklarının peşinde aşırı derecede durmasınlar. Çünkü eskiden 5 çocuğu olan, 4 çocuğu olan bir ailenin ilgi, sevgi, zaman, para çocuğu zaman ayırdığı şeyleri 4'e, 5'e bölerdi, şimdi 5 çocuğun hakkını 1 çocuk üzerine boca ediyoruz ve çocuklar doz aşımından gidiyorlar. O sebeple bıraksınlar, bu çocuklar hayatla mücadele etsin, çocuklarının her sorununu önceden çözmesinler, özellikle çocuklarının problem yaşamasına müsaade etsinler, bunu yapmazlarsa çocukların psikolojik bağışıklığı çöker.

Kaynak: TRT Haber

Sıradaki Haber
Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Muasır medeniyet seviyesinin ötesine gitmek zorundayız
Yükleniyor lütfen bekleyiniz