Milli Kütüphane kapılarını okuyucuya açtı

COVID-19 sebebiyle 16 Mart'ta okuyucuya kapatılan ve bugün kapılarını açan Milli Kütüphanede ilk gün sessizlik hakim olsa da öğrenciler sınavlarına çalışmak için kütüphaneyi tercih etti.

Milli Kütüphane gelenler, okuyucuyu girişine yerleştirilen termal kamera ile vücut ısıları ölçüldükten sonra içeri alındı.

El dezenfektanlarının ve COVID-19'a ilişkin hijyen kurallarının da her katta panolara asıldığı Milli Kütüphanede çalışma salonlarında sandalyeler yatay ve çapraz olarak sosyal mesafe kurallarına uygun olarak azaltıldı.

"Çalışma salonlarındaki kapasiteyi düşürdük"

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı Ali Odabaş, Milli Kütüphanede aldıkları önlemlere ilişkin yaptığı açıklamada, bugün Milli Kütüphane ve il halk kütüphanelerini açtıklarını, okuyucularının 2,5 ay aranın ardından kütüphanelere gelebileceklerini söyledi.

Maske, hijyen ve sosyal mesafeye uyduklarını, maske olmadan okuyucuları almadıklarını, lavabolar ve çalışma salonlarında dezenfekte çalışmalarını yaptıklarını ifade eden Odabaş, şunları kaydetti:

"Çalışma salonlarındaki kapasiteyi düşürdük. Sosyal mesafeyi böyle koruyoruz. Bugün itibarıyla Milli Kütüphane ve il halk kütüphanelerinde kapasitenin dörtte biri kadar okuyucu alarak hizmet veriyoruz. Milli Kütüphanede 1250 okuma kapasitemiz vardı. Her salonun oturma kapasitesi farklı. 459 kişilik bir salonumuz var. Orada 116 kişiden fazla kimseyi almıyoruz. Sandalyeleri hem çapraz hem de yandan azalttık. Vatandaşlarımızda tedirginlik nispeten devam ettiğinden daha az okuyucu var. İlk günde bile yüzde 47 ile doluluk oranı var. Uyarı levhalarını astık. Okuyucularımızın ve çalışanlarımızın sağlığı açısından okuyucularımızdan ricamız koyduğumuz kurallara azami dikkat göstermeleri."

Termal kamera uygulamasını da hayata geçirdiklerini dile getiren Odabaş, halk kütüphanelerinde de el tipi ateş ölçer ile hizmet verdiklerini belirtti.

"Pandemide bir milyon 100 bin kitabımız okuyucu üzerindeydi"

Milli Kütüphanede akademisyenlerin ve okuyucuların kitap okuyarak, araştırma yapabileceklerini aktaran Odabaş, "Halk kütüphanelerinde de ödünç verme hizmetimiz devam ediyor. 16 Mart'ta kütüphane hizmetlerini kapattığımız an itibarıyla bir milyon 100 bin kitabımız okuyucu üzerindeydi. Biz onları geri almadık. Pandemi sürecinde kitapların kendilerinde kalabileceğine ilişkin bilgi verdik. Ödünç alıp verme hizmetlerimiz bugün itibarıyla başlamış oldu." dedi.

Milli Kütüphanede yapılan sosyal etkinlikler, toplantılar, sergiler gibi faaliyetlerin bir süre daha yapılmayacağını ifade eden Odabaş, oturma kapasitesini de salgının seyrine göre değiştirebileceklerini aktardı.

Sesli kitap 30 Haziran'a kadar devrede

Odabaş, pandemi sürecinde e-Kitap uygulamasını etkin hale getirdiklerini, halk kütüphanesi okuyucularının uygulama ile 4, 5 bin kitabı okuma fırsatı bulduklarını belirten Odabaş, 30 Haziran'a kadar sesli kitap hizmetini devreye koyduklarını söyledi.

Pandemi sürecinde "Etkin Kütüphane Evinizde" uygulaması ile YouTube, Twitter, Instagram hesaplarından alanda uzman akademisyenleri, sanatçıları, yazarları evlere konuk ettiklerini, bu uygulamanın devam edeceğini dile getiren Odabaş, "Muradımız kütüphanelerdeki her etkinliği kütüphaneye gelemeyenlerin telefonlarına ulaştırmak." dedi.

"Maskesiz kimseyi almıyorlar, tedirgin olmadan çalışıyorum"

Kütüphanelerin açılmasının ilk gününde çalışmaya gelen Caner Keleş, Tıpta Uzmanlık Sınavına hazırlandığını belirterek, evde rahat çalışmadığı için kütüphaneyi tercih ettiğini dile getirdi.

Keleş, "Maske ile çalışmak zor olsa da çok sıkıntılı değil. El dezenfektanları her yerde. Masalar arasında 5 kişilik boşluk bırakılmış. Maskesiz kimseyi almıyorlar. O açıdan tedirgin olmadan çalışıyorum." ifadesini kullandı.

"Masalar arasında boşluklar var o yüzden rahat bir ortam"

KPSS'ye hazırlanan Ali Mecidiye de kütüphaneye gelirken biraz tedirginlik yaşadığını,ev ortamında çalışamadığı için Milli Kütüphaneyi tercih ettiğini anlattı.

Mecidiye, "Bugün kendimi denemek için geldim. Maskeli çalışmakta biraz zorlanıyoruz ama KPSS'ye hazırlanıyorum, çalışmak zorundayım. Salonlarda yoğunluk yok. Masalar arasında boşluklar var o yüzden rahat bir ortam." diye konuştu.