Açık 12.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 20.01.2022 10:00

Milli projelerde milyonlarca lira '1004' ile cepte kalıyor

Milli proje sayısı giderek artan Türkiye, 'TÜBİTAK 1004' programıyla israfın da önüne geçiyor. Kurumların koordinasyonunu sağlayarak vakit ve para kaybını ortadan kaldıran bu proje, Türkiye'nin rekabet gücünü de yükseltiyor.

Milli projelerde milyonlarca lira '1004' ile cepte kalıyor

Başta savunma sanayii olmak üzere sağlıktan otomotive beyaz eşyadan ağır sanayiye kadar çok farklı alanlarda yerli ve milli projelerin sayısı giderek artıyor. Projeler kadar aslında arka planda bu sürecin inşasında kullanılan metotlar da Türkiye için son derece yenilikçi ve bir o kadar önemli.

Yakın bir geçmişe kadar kamunun kendi içinde birbirinden habersiz/bağımsız hareket ettiği, kamu-özel sektör iş birliğinin bir türlü istenen seviyeye gelemediği, üniversite ve STK’ların ise çoğu zaman aynı projelere yoğunlaşıp hem maddi açıdan hem de zaman kaybı gibi sorunlar yaşadığı bir dönem vardı.

Bugün gelinen noktada koordinasyon halen tam olarak sağlanamasa da eskiye oranla çok daha iyi bir seviyede olunduğu muhakkak. Bu yeni dönemin en önemli taşıyıcı kolonlarından biri TÜBİTAK’ın uygulamaya koyduğu ‘1004’ isimli program. Sanayi ve akademiden çok farklı paydaşlarla yürütülen programda Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji ve Uygulama Merkezi (SUNUM) de yürütücü kuruluşlardan biri.

Merkezin Direktörü Prof. Dr. Fazilet Vardar ile bir araya gelerek hem yerli ve milli projelerde izlenen yol haritasını hem de SUNUM’un özellikle korona virüse karşı ilaç üretimi konusunda nasıl rol üstlenebileceğini konuştuk.

Yeni projelerde üniversitelerle özel sektörün 'bilim' paydasında birleşmesi önemli katkılar sağlıyor. Foto: AA[Yeni projelerde üniversitelerle özel sektörün 'bilim' paydasında birleşmesi önemli katkılar sağlıyor. Foto: AA]

Rekabeti daha doğru bir çerçeveye oturttuk

Prof. Dr. Vardar, öncelikle ‘1004’ isimli programa dair bir çerçeve çizerek başlıyor anlatmaya… 1004 programının amacının; ulusal hedef ve politikalar kapsamında belirlenen öncelikli alanlarda, yurt içinde yapılan, izlenebilir hedefleri olan, bilimsel nitelikli, ticarileşme potansiyeli yüksek araştırma programlarını ve projeleri desteklemek olduğunu söylüyor.

“Tamamen yeni bir yaklaşım, yeni bir kavram.” diyor Vardar ve rekabet öncesinde bir araştırma platformu oluşturma hedefi taşıdığına değiniyor. Türkiye’de sadece 20 kadar kişinin/kurumun müracaat edebileceği özel bir program geliştirilmiş. SUNUM da bu kapsamda Platform Yöneticisi olarak başvurmuş ve kabul edilen 8 projeden biri olmuş.

Milli projelerde milyonlarca lira '1004' ile cepte kalıyor

Dev bir şemsiye altında toplandık

Peki süreç nasıl işliyor? Öncelikle bir hedef seçiliyor. Bu seçimin etrafında farklı akademik kurumlar ve sanayii kuruluşları bir araya geliyor. Aslında büyük bir şemsiye oluşturuluyor. SUNUM’da 22 kurumu bir araya getirdikleri bilgisini paylaşıyor Prof. Dr. Fazilet Vardar. Bunların 8’inin üniversite, 2’sinin kamu araştırma merkezi, 12’sinin şirket olduğunu belirtiyor.

Şirketler kendilerinin ürünleştirebileceği seçenekler üzerinde yoğunlaşıyor ve ara ürünlerin üretilebilmesi konusunda üniversitelerle, araştırma merkezleriyle, akademik kurumlarla çalışıyor. Vardar’ın anlattıklarından SUNUM çatısı altında 15 teknik proje, 23 son ürün, 33 yan ürün ve 20 kadar ara ürün var.

İstihdam ve ihracat potansiyeli çok önemli

Bu projelere akademik açıdan liderlik ettiklerinin altını çiziyor Prof. Dr. Vardar ve devam ediyor:

“Şirketler de kendi ihtiyaçları doğrultusunda araştırmaları yönlendiriyorlar. O şekilde bir birliktelik var. Şirketlerden gelen geri bildirimlerle projeler kurgulanıyor, iyileştiriliyor, modifiye ediliyor. Bu kapsamda ürünlerimiz için bazı temel şartlar var. Kesinlikle özgün olacak, yerlileşmeye/millileşmeye hizmet edecek. Uzun vadede istihdam yaratacak ve ihracata imkan verecek.”

Milli projelerde milyonlarca lira '1004' ile cepte kalıyor

Türkiye’nin rekabet gücü artacak

Aslında SUNUM’un TÜBİTAK tarafından desteklenen projesi sağlık için tanı ve takibe yönelik özel sensörlerin geliştirilmesini kapsıyor. Kan ya da idrarda çalışan projeler, havada hastalık yayabilecek kirleticileri bulan çalışmalar yapmışlar. Giyilebilir bazı aygıtlarla sağlık verilerinin takibi gibi konularda da önemli işlere imza atmışlar.

Ancak sadece bunlarla sınırlı kalmadıklarını vurguluyor Prof. Dr. Vardar.

“Projelerden patentler çıkacak, uluslararası platformlarda da rekabet gücümüz artacak. Sadece iç piyasa gibi düşünmemek lazım. Patentlemeye de izin verecek çalışmalar yapıyoruz. Yalnızca sağlık ile sınırlı kalmadık. Savunma sanayiinden otomotive hatta beyaz eşyaya kadar farklı sektörlerden gelen firmalar buradan çıkacak bilgi birikimini yakından takip ediyor. Çünkü buradan elde edilecek bilgileri kendi sektörlerine yönelik ürünlerde kullanmak istiyorlar.” 

1004’ün rekabete imkan sağlaması, kaynakların doğru kullanılmasını sağlaması gibi katkılarının yanında çok önemli başka kazanımları da beraberinde getirdiğini anlatıyor Vardar ve “Projede 145 araştırmacı çalışıyor. 159 yeni araştırmacı yetiştireceğiz. Bursiyer imkanlarımız var. Yeni araştırmacı istihdam etme imkanımız var. Araştırmacı hareketlilik programı var. Diğer üniversitelerden gelen insanları misafir edeceğiz. Sosyal ekonomik ve kültürel çıktıları da olacak bu projenin” bilgisini veriyor.

Üniversite ile özel sektör birlikteliği yerli ve milli savunma sanayii projelerine önemli katkılar sağlıyor.[Üniversite ile özel sektör birlikteliği yerli ve milli savunma sanayii projelerine önemli katkılar sağlıyor.]

Koronavirüs ilacının etken maddesini üretilebiliriz

Prof. Dr. Fazilet Vardar ile sohbetimize 6550 sayılı kanuna tabi ve Sanayi Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen bir araştırma altyapısı olan SUNUM’un sahip olduğu diğer imkanlar üzerinden devam ediyoruz… Ana hedeflerinin nanoteknoloji kullanılan sistemler ve malzemeler olduğunu söylüyor. Nano malzeme dendiği zaman ilaç etken maddeleri de işin içine giriyor. “İlacın kendisini yapamasak da ilaç etken maddelerine yönelik birtakım çalışmalarımız var” dedikten sonra sözü koronavirüs ile mücadeleye getiriyor:

“Koronavirüs tabi ki Türkiye’nin de dünyanın da gündeminde… Süreç sanki tek çözüm aşı olacakmış gibi ilerledi. Tabi ki aşı ve diğer kurallara uyulması çok önemli. Ancak gelinen nokta itibariyle, her yeni varyantta aşının da etkinliği sorgulanıyor. Ve aşılamaya rağmen de daha hafif de olsa hastalık geçiren kişiler var. Bu nedenle aşıya paralel bir tedaviye yönelik çalışmaların da başlaması gerekiyordu.

Nitekim uluslararası düzlemde ABD’li ilaç firması Merck, ABD İlaç ve Gıda İdaresi’nden ağızdan alınan bir ilacın tescilini aldı. Ve yakında piyasaya sürülecek. Dolayısıyla Türkiye’de de kovide yakalananların tedavisine yönelik çalışmaların bu boyutuna da odaklanılması gerektiğini düşünüyoruz. İlaç firmalarıyla iş birliğine hazırız. Özgün, patentlenmiş birtakım fikirlerimiz ve yöntem önerilerimiz var.

SUNUM olarak korona için ilaç etken maddesini üretebilecek durumdayız. İlaç çok uzun süreli bir dönem. Türkiye’den çıkan bir fikrin ilaç haline gelmesinin önünde bir engel olduğunu düşünmüyorum.”

Sıradaki Haber
TBMM Başkanı Şentop'un Katar ve BAE temasları
Yükleniyor lütfen bekleyiniz