Çok Bulutlu 1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
15.06.2017 19:17

Milyarlarca lira kara parayı böyle aklamışlar

Fetullahçı Terör Örgütü "çatı davası"nın firari sanığı Koza Holding yöneticisi Hamdi Akın İpek'e ait şirketleri para aklamak için "ulusal yöntem" geliştirdiği ortaya çıktı.

Milyarlarca lira kara parayı böyle aklamışlar

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) "çatı davası"nın firari sanığı Koza Holding yöneticisi Hamdi Akın İpek'e ait şirketlerin, para aklamak için uluslararası bir kara para aklama yöntemi olan "Şirinler" yöntemini, ulusal düzeyde farklı bir versiyon geliştirerek "Şirinler Köyü (Smurfs Village)" yöntemi olarak kullandıkları belirlendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Hamdi Akın İpek ve yakın aile bireylerinin ortağı olduğu Koza-İpek Holding'e ilişkin hazırladığı iddianame mahkemeye gönderildi.

Koza-İpek Holding AŞ bünyesindeki şirketlerde yapılan aramalarda ele geçirilen tüm defterler, belgeler, faturalar ve mali içerikli dokümanlar ile dijital kayıtlar üzerinde inceleme yapmak üzere konusunda uzman üç kişi Cumhuriyet Başsavcılığınca bilirkişi olarak görevlendirilmişti.

İddianamede, bilirkişi heyetince düzenlenen 16 Ekim 2015 tarihli rapora da yer verildi. Raporun, değerlendirme ve sonuç bölümünde Koza-İpek Holding AŞ bünyesindeki şirketlerle ilgili tespitler yapıldı.

Rapora göre, şüpheli kurum ve şahıs ve ilişkili olan kişi/kişiler ve kurumların yaptıkları parasal işlemlerin yardım ve bağış adı altında yine kendi kurucuları oldukları vakıf gibi sivil toplum kuruluşlarına yöneldiği görüldü. Buna göre denetimlerinin daha kolay ve az yasal kurallara bağlandığı sivil toplum kuruluşlarının bünyelerinde parasal değerler toplanarak, söz konusu parasal değerlerin harcama alanlarına ilişkin fiziki ve fiili tespitler yapılamadığından harcamaların üzerinde kontrolsüzlük meydana getirildi.

Yardım ve bağışın gittiği yerlerde nasıl kullanıldıklarına dair net bilgiler de bulunamadı. Dijital kayıtlarda, üst düzey yöneticiler tarafından bağışların sahte faturalarla sistemden çıkışına dair yazışmalar yapıldığı, direktifler verildiği ve vergiden indirim konusu yapılacaksa bunların gider olarak yazılmasına yönelik işlem tesisi için talimatlar tespit edildi.

Raporda, birtakım ödemelerin öncelikle Koza İpek Eğitim Sağlık Vakfına oradan da İpek Üniversitesine dolaylı olarak yapılması şüpheli işlem niteliğinde değerlendirildi.

Harici kurumlardan alımı yapılan ürünlerde de sahtecilik ve para aklama eylemi tespit edildi. Özellikle madenlere dair yapılan harcamalarda alımı yapılan mazotların faturalarına bakıldığında binlerce ton mazotun teslim alındığı kağıt üzerinde görüldü ancak bu alımlara ilişkin fiziken binlerce litre mazotun depolandığı yere dair yeterli düzeyde somut bir tespit yapılamadı. Rapora göre, bu durum, olmayan mazot alımı için fatura düzenlendiği ve belge ayarlaması yapıldığını ortaya çıkardı.

Para aklama yöntemini geliştirdiler

Rapora göre, Koza İpek Holding AŞ ile Koza Altın İşletmeleri AŞ'nin, Doğu Anadolu Maden Arama ve Sondaj AŞ, ATP İnşaat ve Ticaret AŞ ve diğer ilgili, ilişkili kurum ve şahıslar arasında aslında uluslararası bir para aklama yöntemi olan "Şirinler (Smurfs)" yönteminin kullanıldığı tespit edildi.

Raporda, bu yöntem şu örnekle anlatıldı:

"Örneğin, 20 kişi bir şirkete veya farklı şubelerine adam başı 9 bin lira yatırsa, günde 180 bin Türk Lirası 10 günde 1 milyon 800 bin lira yatırılmış olur. Aynı işlem bu kez yine aynı kişiler tarafından ilişkili bir başka şirkete yapılsa bunun anlamı 10 günde 3 milyon 600 bin liralık bir tutarın herhangi yasal bir sınıra takılmadan, küçük meblağlarla şirkete ve bağlı veya ilişkili kurumlara aktarılmış olması demektir. Bu durum şirketler arasında küçük ama yoğun ve çok sayıda mal ve hizmet alımları ile muhasebe sisteminin yorulması ile mümkündür. Burada şüpheli kurum ve şahıslar ile ilişkili kurumlar ve şahıslar arasında 'şirinler' yöntemi ulusal düzeyde farklı bir versiyonda geliştirilerek 'Şirinler Köyü' (Smurfs Village) yöntemi olarak kullanılmıştır. Bu yöntemde para aklamak isteyen kişi veya kişiler kurum veya kurumlar aracılığı ile eğer zorunluysa nakit işlem bildiriminden değilse şüphe çekmeyecek şekilde parayı yasal bir şekilde sisteme aktarır. Böylece sisteme aktarılan para, muhasebe sistemi aracılığıyla istenirse yurt içinde istenirse yurt dışında istenildiği gibi kullanıma sunulabilir. Şüpheli kurum, şahıs ve ilgili kişi/kişiler ve kurum/kurumlar arasında da böyle bir döngü görülmektedir."

Yardım ve bağışta da usulsüzlük

Raporda, aynı yöntemin, yardım ve bağışlar marifetiyle vakıf aracılığı ile de yapıldığı belirlendi. "Şirinler Köyü" yönteminde olduğu gibi kurdukları köyde para aktarımının rahatça ve daha az denetimle üstüne üstlük sosyal bir vazife ifa ediliyormuş gibi gösterilerek küçük miktarlarda, ancak yekun tutacak şekilde yapıldığı tespit edildi.

Örgütsel düzeyde bu yöntemi deşifre edebilecek veya örgütsel faaliyet içinde kurumlarına zarar verebilecek kişi ve kişiler veya kurum ve kurumlar tespit edilerek haklarında bilgi toplama yoluna gidildi, bu bilgiler saklandı ve pozisyon belirlendi. Bu konuda özellikle yatırımları engelleyebilecek yerel mahaldeki yöneticilere ilişkin görüşmeler yapıldı, kayda alındı ve bunlar fişleme suretiyle ayrıştırıldı.

Paralel muhasebe defteri de tutmuşlar

Gayri yasal harcamaların belli dönemler itibarıyla yasal defterlere yansımayacak şekilde tamamen ikincil defter ve kayıtlarda tutulduğu da görüldü.

İkincil defter yani devletin muhasebe sisteminin dışında yasal olmayacak şekilde paralel bir muhasebe sistemi oluşturarak tutulan defter ve kayıtlarda bu tür harcamaları yapan ve yaptıranlar arasında bir mutabakatın olduğu tespit edildi.

Sıradaki Haber
Minik Ceylin'in son görüntüleri ortaya çıktı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz