Şentop, TBMM'nin himayesinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi iş birliğinde "Bir Asrı Geçen Birikimle Misak-ı Milli'ye Yeniden Bakmak" temasıyla MSGSÜ Fındıklı Yerleşkesinde düzenlenen Misak-ı Milli Anma Programı'nda konuştu.
Şu anda her köşesi tarih kokan bir mekanda bulunulduğunu dile getiren Şentop, bulunulan mekanın ilk parlamento olan Meclis-i Mebusan'a yedi yıl hizmet veren bina olduğunu söyledi.
Toplantının düzenlediği salonun, Meclis-i Mebusan'ın istikbale matuf sonuçları olan Misak-ı Milli'nin kabul edildiği salon olduğunu aktaran Şentop, "Misak-ı Milli'nin kabulü, milli mücadele tarihimiz açısından son derecede önemli olmasına rağmen maalesef mahiyeti ve tarihi önemi üzerinde hakkıyla durulmamıştır. Oysa Misak-ı Milli, milletimizin haklı mücadelesinin gerekçelerini ve yöntemini açıkça ortaya koyduğu, tüm dünyaya ve özellikle işgalci emperyal güçlere karşı ilan ettiği bir istiklal bildirisidir" diye konuştu.
“Misak-ı Milli, emperyalizmin zulmü altında yaşayan birçok millete örnek oldu”
Şentop, Misak-ı Milli'nin ülkenin istiklal ve istikbalinin kuruluşunun resmi belgesi olduğunu, milletin egemenliğini şahsında cisimleştiren Meclis tarafından alınmış bir karar olması sebebiyle de meşruiyetinin tartışmasız, benzersiz olduğunu söyledi.
Emperyalizmin zulmü altında yaşayan birçok millete örnek olduğuna işaret eden Şentop, ezilenler coğrafyasında özgürlük ve bağımsızlık ateşinin yanmasını sağladığını söyledi.
"Misak-ı Milli ile milli mücadelenin hedefi ve gayesi belirlenmiştir"
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, fertlerin, toplumların ve devletlerin tarihine ve talihine tesir eden, kılavuzluk eden önemli anlar ve kararlar olduğunu belirterek, o anlardan birinin Meclis-i Mebusan'ın 28 Ocak 1920 tarihli oturumu olduğunu belirtti.
Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinde, dünyada artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının görüldüğünü ifade eden Şentop, uluslararası düzenin yeniden tanzim edilmesinin söz konusu olduğunu söyledi.
"Erzurum Kongresi'nde Anadolu'yu aralarında pay edenlere mesaj verilmiştir"
Misak-ı Milli'yi anlamak için Paris Konferansı ve sonrasında toplanan Londra Konferansı görüşme ve kararlarını bilmek gerektiğine vurgu yapan Şentop, Osmanlı Devleti'nin mirasına konmak isteyen Rumlara, Ermenilere, Araplara, Yahudilere ne istediklerinin sorulduğunu söyledi.
Şentop, Yunanistan'ın, isteklerini 3-4 Şubat 1919'da 10'lar Konseyi'ne sunduğunu, Batı Anadolu, Trakya ve Ege adalarını istediğini, isteklerini de Wilson Prensipleri'ne dayandırdığını, Batı Anadolu ve Trakya'da nüfus çoğunluğuna sahip olduklarını iddia ettiklerini ifade etti.
"Hak iddia edeceğimiz sınırlar, Misak-ı Milli ile çizilmiştir"
Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde alınan kararların, Misak-ı Milli ile teyit edildiğini belirten Şentop, "Milli Mücadeleyi butlanla malul addetmek isteyen fitne odakları açığa düşürülmüştür. Meclis-i Mebusan tarafından kabul edilmesi sebebiyle demokratik bir belge olan Misak-ı Milli'nin bir diğer önemli yanı Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarını tayin etmiş olmasıdır. Koruyacağımız, hak iddia edeceğimiz sınırlar, Misak-ı Milli ile çizilmiştir" dedi.
Mustafa Kemal Atatürk başkanlığındaki TBMM Hükümeti'nin hedefine büyük ölçüde ulaştığının da altını çizen Şentop, "Büyük yangından Anadolu'yu kurtarıp, milli egemenliğimizi, istiklalimizi ilan etmeyi başarmıştır" ifadelerini kullandı.
“Şerefle anacağımız, anlatacağımız bir geçmişten geliyoruz”
Misak-ı Milli ile çizilen sınırların, mevcut etnik, dini, tarihi yapıya uygun sınırlar olduğunu ancak bu tam olarak gerçekleşmediği için bugün birtakım sorunların uluslararası barışı tehdit ettiğini kaydeden TBMM Başkanı Şentop, şunları söyledi:
"Bugün ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan sorunları, Misak-ı Milli temelinde yeniden ele almak, sorunların çözümünde Misak-ı Milli'de kabul edilen prensiplerden yola çıkmak, adil ve kalıcı barışa giden yolda oldukça yararlı olabilir kanaatindeyim. Devlet olarak takip ettiğimiz siyaseti bazıları 'Yeni Osmanlıcılık' diye eleştiriyor. Evet Osmanlı'yı seviyoruz ve gururla anıyoruz. Tarihte kurduğumuz en kudretli devletimiz. Şerefle anacağımız, anlatacağımız bir geçmişten geliyoruz."
Anma programı sayesinde Misak-ı Milli kararlarının tekrar ve farklı yönleriyle ele alınarak milletin birlik ve dirliğine katkı sağlayacağını düşündüğünü dile getiren Şentop, katkı sunanlara teşekkür etti.