TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis'teki makamında KKTC Meclis Başkanı Sennaroğlu ile bir araya geldi.
Şentop, iki ülkenin meclisleri arasındaki ilişkilerin, ilk günden bugüne meclis başkanları, ilgili komisyonlar, dostluk grupları ve idari teşkilatlar arasında mükemmel seviyede yürüdüğünü belirtti.
TBMM'nin, Kıbrıs meselesine dair her gelişmeyle yakından ilgilendiğini söyleyen Şentop, Cenevre'de düzenlenen Gayriresmi 5+Birleşmiş Milletler Toplantısı'nı da meselenin geleceği açısından adeta bir mihenk taşı olması hasebiyle dikkatle takip ettiklerini dile getirdi.
"Rum tarafının uzlaşmaz tutumu, müzakereleri sonuçsuz bırakıyor"
Rum tarafının, Cenevre'de iktidarı ve refahı Kıbrıs Türk tarafıyla paylaşmayacağını bir kere daha gözler önüne serdiğini hatırlatan Şentop, şöyle devam etti:
"Türk tarafını, sözde devletlerine yamamaya çalıştıklarını bütün dünya gördü. 1968'den bugüne kadar devam eden müzakere süreçlerinin maalesef bu sorunlu zihniyet nedeniyle Kıbrıs meselesine bir çözüm getiremediği aşikardır. 2004'te Annan Planı döneminde, 2017'de yine Crans-Montana sürecinde, federasyonu nasıl reddettiklerini hepimiz çok iyi biliyoruz. Ada'daki Türk toplumunu eşit görmeyen hatta yok sayan bu zihniyetle Kıbrıs meselesinin çözümü mümkün değildir. Rum tarafının uzlaşmaz ve Ada'nın gerçeklerinden kopuk tutumu, müzakereleri sonuçsuz bırakmaktadır. Bu ortamda halen yeni bir ortaklık devleti istediklerini iddia ederek zamana oynamaları ve statükodan faydalanmaya devam etmeleri anlaşılmaz bir durumdur. Cenevre'deki toplantı, 53 senedir netice vermeyen federasyon modelini artık müzakere etmeyeceğimizi kayda geçirmemiz bakımından son derece önemli bir adım olmuştur."
"Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini korumaya kararlıyız"
Türkiye'nin, Kıbrıs meselesinin yanı sıra Doğu Akdeniz'de de Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve menfaatlerini korumaya kararlı olduğunun altını çizen Şentop, "Doğu Akdeniz'de barış, güvenlik, istikrar ve refahın hakim kılınması için Kıbrıs Türk halkının yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
Uluslararası toplumun, insan haklarından söz ederken, Kıbrıs Türk halkına yönelik en büyük ihlali yaptığını, hukuk ve insanlık dışı izolasyonlarını sürdürdüğünü dile getiren Şentop, şöyle konuştu:
"Bu haksızlığın, uluslararası toplum önünde yılmadan, yorulmadan dile getirilmesi ve Kıbrıs Türk halkının sesi, KKTC'nin nefesi olunması bakımından parlamenter seviyedeki temasların önemli olduğu kanaatindeyim. Bu çerçevede ev sahipliğimizde düzenlenen uluslararası faaliyetlere Cumhuriyet Meclisinin etkin katılım sağlamasından memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim. Meclislerimiz arasında tam bir istişare ve iş birliği halinde bu kritik dönemi başarıyla aşacağımıza ve Kıbrıs Türk halkının layık olduğu konuma geleceğine itimadımız tamdır. Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimiz, hiçbir şart ve ahvalde yalnız kalmayacak, karşılaştığı her türlü zorlukta yanında anavatanını bulacaktır"
"Türkiye'nin de bir nebze payı olması bizim için gurur vesilesi"
Şentop, bütün dünyanın salgından muzdarip olduğu bir dönemde Türkiye'nin, Kıbrıs Türk halkını yalnız bırakmadığını, KKTC'ye ilaç, tıbbi malzeme ve aşı konusunda elinden gelen desteği ulaştırdığını belirtti.
Avrupa Birliği üyesi olan Rum yönetiminin, aşı bulmakta zorlanırken Türk tarafının salgınla mücadelede çok daha başarılı olduğunun herkes tarafından tasdik edildiğini vurgulayan Şentop, "Bunda Türkiye'nin de bir nebze payı olması bizim için gurur vesilesidir" dedi.
Salgın döneminin, bütün dünyada olduğu gibi hem Türkiye'de hem de KKTC'de birçok sektörü menfi etkilediğine işaret eden Şentop, "Ülkemiz, salgının KKTC ekonomisine açtığı yaraları sarmak için bugüne kadar her türlü desteği sağlamış, bundan sonra da sağlamaya devam edecektir. Bu çerçevede 3 Mart 2021'de imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması ile yıl içerisinde 2,5 milyar liralık yeni kaynak ayrılmıştır. Bu anlaşmanın, KKTC'nin ekonomik alt yapısının ve kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesine, salgından etkilenen sektörlerin yeniden canlandırılmasına ve Kıbrıs Türk halkının refahının artırılmasına somut katkısı olacağı kanaatindeyiz" değerlendirmelerinde bulundu.
Türkiye'nin, KKTC'nin kalkınmasına yönelik büyük projeler gerçekleştirmeyi hedeflediğine değinen Şentop, şunları söyledi:
"Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın canlı bağlantıyla açılış törenine katıldığı ve KKTC topraklarına bereket katacağına inandığımız 'Sulama İletim Tüneli' projesi bu anlayışımızın en bariz göstergelerindendir. Projenin tamamlanmasıyla KKTC'nin kalkınma hamlesi farklı bir ivme kazanacak ve tarım sektöründeki üretim yapısı daha verimli hale gelecektir. Türkiye, KKTC'nin gelişip güçlenmesi ve Kıbrıs Türk halkının daha müreffeh bir istikbale sahip olması için her daim dayanışma içinde olmaya devam edecektir."
"Bütün dünya bunu böyle bilmeli"
KKTC Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu, TBMM'nde bulunmak ve ilk yurt dışı ziyaretini Ankara'ya yapmanın, kendisi için büyük bir gurur ve onur olduğunu söyledi.
Türk ulusunun ayrılmaz bir parçası olan KKTC Türk halkının, sevgi ve selamlarını getirdiğini belirten Sennaroğlu, "İlişkilerimizin, her geçen gün artarak gelişmesi hem bizleri hem de KKTC Türk halkını ziyadesiyle memnun ediyor" dedi.
Kıbrıs meselesinin, "milli mesele" olduğunu vurgulayan Sennaroğlu, şunları söyledi:
"1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile birlikte Kıbrıs adasına barış gelmiştir. Ancak ne yazık ki yaklaşık 50 yıl süren görüşmeler neticesinde Rum tarafının olumsuz tavrı nedeniyle siyasi bir çözüme ulaşılamamıştır. Türk tarafı olarak anavatanımızla beraber KKTC geçtiğimiz günlerde Cenevre 5+1 zirvesinde iki eşit egemen devlet çerçevesinde, yan yana yaşayan iki devletli bir çözüm modelini masaya yatırmış ve bunu dünya kamuoyunda duyurmuştur. Burada hem anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti hem de KKTC tek ses, tek vücut halinde hareket etmiştir. Bu bakımdan anavatanımıza KKTC Türk halkı olarak teşekkürlerimizi sunmak isterim.
Biz, Kıbrıslı Türkler, 1571'den beri varız ve sonsuza kadar olmaya devam edeceğiz. Bütün dünya bunu böyle bilmelidir. Kıbrıs adasında en az Rumlar kadar biz de söz sahibiyiz ve oranın sahiplerinden bir tanesiyiz. Dünya eninde sonunda bunu görecektir. Buna inanıyoruz. Nasıl bir çözüm olursa olsun, Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğunun olmazsa olmazı anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi konusudur. Bundan hiçbir Türk insanı vazgeçmez ve vazgeçmeyecektir"