Stoltenberg, Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Ankara'da bulunmaktan ve Bakan Çavuşoğlu ile yeniden görüşmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Stoltenberg, sıcak karşılama için de teşekkür etti.
Türkiye'nin NATO'nun "ortak güvenliğine" büyük katkılarda bulunduğunu dile getiren Stoltenberg, "Türkiye müttefiklerle, ortaklarla salgın sürecinde Kovid-19'a karşı mücadelemize çok önemli destek sağlayarak katkıda bulunmuştur." diye konuştu.
Stoltenberg, Türkiye'nin Afganistan'daki NATO misyonuna en büyük katkı sağlayan ülkelerden biri olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Burada da barış için gereken koşulların sağlanması hedefleniyor. Aynı şekilde Kosova ve Irak'taki misyonlarımıza da büyük katkıda bulunuyorsunuz ve terörle mücadelede çok büyük bir rol oynuyorsunuz. Türkiye değer verdiğimiz bir müttefiktir ve NATO'ya çok farklı şekillerde katkıda bulunuyor."
"NATO Türkiye'nin güvenliğine taahhüdünü sürdürüyor"
Genel Sekreter Stoltenberg, NATO'nun Türkiye'nin güvenliğine Suriye'den gelecek füzelere karşı hava savunma sistemlerini desteklemek yanında hava ve denizdeki mevcudiyetini güçlendirerek katkıda bulunduğunu söyledi.
İdlib'de Türk askeri güçlerine yönelik saldırıların ardından, Polonya ve diğer bazı NATO müttefiklerinin Türkiye'ye destek vereceklerini duyurduklarını hatırlatan Stoltenberg, NATO'nun Türkiye'nin güvenliğine taahhüdünü sürdürdüğünü vurguladı.
"Türkiye ve Yunanistan arasında güvenli bir çağrı hattı oluşturuldu"
Stoltenberg, Doğu Akdeniz'de bazı gerilimlerle karşı karşıya olduklarını belirterek, şu anda bir "askeri ayrıştırma süreci" oluşturduklarını söyledi.
Bunun amacının bölgedeki risklerin ve kazaların azaltılması olduğunu aktaran Stoltenberg, "Türkiye ve Yunanistan arasında güvenli bir çağrı hattı oluşturuldu. 7 gün 24 saat kullanıma açık bir çağrı hattı bu. Bu mekanizmada yapıcı bir şekilde Türkiye ve Yunanistan'ın NATO karargahında görüşmeleri de gerçekleştiriliyor." ifadesini kullandı.
Bunu memnuniyetle karşıladığını belirten Stoltenberg, her iki ülkeyi de çabalarından dolayı tebrik ederek, "Biz de bunu daha geliştirmek üzere hazırız." dedi.
Stoltenberg, ayrıştırma sürecinin "diplomatik çalışmalara gereken alanı açmak" için faydalı olabileceğine dikkati çekerek, temelde yatan uyuşmazlıkların "ittifak dayanışması" ve "uluslararası hukuk ruhu" içerisinde müzakereler yoluyla ele alınabileceğini söyledi.
"Türkiye'deki liderlerle bu konuları doğrudan görüşmem benim için çok önemli"
Stoltenberg, şu anda bir dizi zor sorunla karşı karşıya olduklarını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"Bu anlamda Türkiye'deki liderlerle bu konuları doğrudan görüşmem benim için çok önemli. Türkiye'nin S-400 sistemlerini alınma konusu müttefik hava araçlarına karşı bir tehdit olabilir ve ABD'den yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir Türkiye. Bu Türkiye'nin kendi vereceği bir karar. Ama S-400 NATO'nun hava ve füze savunma sistemlerine entegre edilemez. Bu anlamda Türkiye ve müttefikleri alternatif çözümler bulmaya davet ediyorum."
Bakan Çavuşoğlu ile görüşmesinde "Libya ve Suriye'deki karmaşık durumları" ve "Dağlık Karabağ'ın etrafında devam eden olan olayları" da konuştuklarını aktaran Stoltenberg, "Buradaki saldırıların artmasından dolayı derin endişe duyuyoruz. Tüm tarafların hemen ateşkes uygulaması ve barışçıl bir çözüm arayışına girmesi gerekiyor. Türkiye'yi de bu anlamda gerginlikleri sakinleştirmesi için kayda değer tecrübesini kullanmaya davet ediyorum." dedi.
Öte yandan Stoltenberg, Çavuşoğlu ile gündemde olan en acil bazı sorunları da görüştüklerini belirterek, bugün daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmeyi ümit ettiklerini söyledi.
"Enerji altyapısına gelecek tehlikeler endişe duyulan birçok konudan biri"
Stoltenberg, "Ermenistan'ın son zamanlarda saldırılarını Karabağ dışında sivil yerleşim yerlerine de taşımasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" ve "Ermenistan son zamanlarda gerek Türkiye gerek İtalya'ya enerji nakli sağlayan boru hattının olduğu bölgelere de saldırılar düzenliyor. Eğer doğrudan doğruya bu enerji nakil hatlarına bir saldırı olursa NATO'nun buna tepkisi nasıl olur?" sorularına "Biz derin bir şekilde Dağlık Karabağ içerisinde ve etrafındaki durumdan dolayı endişe duyuyoruz." yanıtını verdi.
Durumu çok dikkatli şekilde takip ettiklerini belirten Stoltenberg, şunları kaydetti:
"Çünkü bizler saldırı olaylarında, daha fazla savaş, daha fazla şiddet olduğunu görünce çok endişeleniyoruz. Hepimiz giderek bu konuda ölen ve yaralananların sayısının arttığını gördükçe, sivillerin de öldüğünü gördükçe endişelerimiz artıyor. Bu şekilde tüm mücadeleler aynı zamanda kritik altyapıya zarar verme riskini de taşır. Yani enerji altyapısına gelecek tehlikeler bu anlamda endişe duyulan birçok konudan bir tanesi."
Stoltenberg, ilgili tüm taraflara "çok net" bir mesaj verdiklerini belirterek, "Hemen savaşın durdurulması ve biz bu anlamda barışçıl, müzakereye dayanan bir çözümün bulunması için gereken tüm desteği vereceğiz. Çünkü Dağlık Karabağ içerisindeki ve etrafındaki duruma askeri bir çözüm bulunması mümkün değil. Bu benim çok net bir şekilde bu çatışmalar başladığından beri verdiğim mesaj olmuştur. Çünkü (bu) ilgili herkes için tehlikeli bir durum, hem de tüm bölge için ve bütün NATO müttefikleri için tehlikeli bir durumdur." değerlendirmesinde bulundu.
Stoltenberg, tekrar "çok yapıcı" ve "zamanında" bir toplantı imkanı vermeleri dolayısıyla Bakan Çavuşoğlu'na teşekkür etti.