Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat’ın doğusuna birkaç gün içinde operasyon başlatılacağını duyurdu. Fırat'ın doğusuna başlayacak operasyonu Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ TRT Haber'e değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat'ın doğusuna birkaç gün içinde operasyon başlayacağını açıkladı. Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını @trthaber'e değerlendirdi.https://t.co/OHkZ06cHSQ pic.twitter.com/H0bp3z1DSJ
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 12 Aralık 2018
Başbuğ şunları söyledi:
"Bıçak kemiğe dayanmıştır"
Türkiye siyasi bacak olarak bu tür bir operasyona gerek kalmadan meseleyi yerinde çözmek için her türlü girişimde bulundu. Gerek askeri, gerek siyasi her türlü platformda. En son G-20 Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump ile yaptığı görüşmede dile getirdiği konuların başında geliyordu Suriye konusu. Maalesef bugüne kadar karşıdan bizimle paralel hareket edebilecek veya terörle gerçekten samimi mücadele edecek yapı ve zihniyet göremedik. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı'nın son günlerde sıklaşarak söylediği ifade Türkiye'nin uyguladığı siyasetle birebir orantılıdır. Gerçekten bıçak kemiğe dayanmıştır, gerçekten Türkiye'nin beka sorunudur.
"Türkiye çok büyük bir sabır ve ısrarla bekledi"
Türkiye'de askeri operasyondan başka bir çareye meydan bırakmayacak şekilde bir çıkmaza sokmuşlardır. Yoksa biz her ortamda bu sorunları masa başında çözmek yönünde çok ciddi gayretler gösterdik. Fakat dediğim gibi maalesef bir karşılık bulamadık. Amerika’nın bu süreç içerisinde bu ayak oyunlarını, bu oyalama taktiklerini hep gördük, biliyorduk, bunları kibarca dile getiriyorduk. Biz yaptığımız değerlendirmelerde bunları hep dile getirdik. Fakat Türkiye bana göre çok büyük bir sabır ve ısrarla bekledi. Çünkü dünya kamuoyunda kimin ne niyetle bölgede olduğu ve maksadının ne olduğu anlaşılsın istedi. Bana göre bu konuda çok büyük mesafe kat ettik.
"Esas sıkıntı Türkiye’nin geleceği ve beka sorunu"
Şu anda Türkiye’nin gerek uluslararası hukuk yönünden, gerek askeri yönden, gerek siyasi yönden eli çok kuvvetli. Çünkü maalesef karşıda teröre doğrudan destek veren ve bu verdiği desteği de ayan beyan ekranlarda konuşan, açıklayan bir yapı var. Amerika başı çekse de bununla birlikte hareket eden başka küresel güçler var. Dolayısıyla burdaki esas sıkıntı Türkiye’nin gelecek ve beka sorunu, bölgedeki huzuru sorunu.
Gaziantep’teki tatbikatlar başlayana kadar yine büyük bir sabırla bekledik. Tatbikat bitti, Münbiç’te bir mesafe kat edebilir miyiz diye zorladık fakat bu gerçekleşmedi. Sayın Erdoğan geçtiğimiz günlerde bana göre çok kritik 2 konuşma yaptı. Burada da şunu ifade etti:
"Münbiç’te şu ana kadar çok ciddi bir adım kat edemedik. Fırat’ın doğusundaki yapılanmaların da farkındayız ve dolayısıyla Münbiç’te oyalanmak gibi bir niyetimiz yok gerekirse Münbiç’i bir kenara koyarak doğrudan Fırat’ın doğusuna bir operasyon gerçekleştirebiliriz.”
"Mehmetçik elleri tetikte sadece verilecek emri bekliyor"
Şu an işte konuştuğumuz o gün geldi. Cumhurbaşkanı’nın birkaç gün kaldı şeklindeki çıkışından şunu anlamak gerekir. Mehmetçik alana hakim vaziyette, elleri tetikte sadece verilecek emri bekliyor. Bunu böyle görmek lazım. Genelkurmay’da Suriye coğrafyasının tamamı Irak dahil masa başında kare kare adeta ezberlenecek şekilde, hangi kayanın altında hangi şer yuvaları var ve maksatları ne bunlar hep biliniyor ve not ediliyordu. Şu an o bahsettiğimiz operasyon gerçekten çok geniş bir çevreyi kapsayan bir operasyon.
"Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı'na göre daha kolaylıkla ilerlenecek bir operasyon"
Şunu gönül rahatlığıyla ifade etmekte fayda var. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile kıyasladığınızda bana göre çok daha kolaylıkla ilerlenecek bir operasyon. Çünkü bir işe başlamak çok önemlidir. Bana göre Fırat Kalkanı bir milattı. Amerika bunu durdurmak adına çok büyük gayretler sarfetti fakat başaramadı. Ardından Zeytin Dalı Operasyonu sizler de şahit oldunuz, çok daha kolaylıkla ilerledi. Şimdi kısmetse sıra Fırat’ın doğusunda. Bu neredeyse Suriye’nin üçte bir toprağına tekabül eden bir alan. Fakat diğer coğrafyayla kıyasladığınız zaman çok düzlük, askeri harekata çok müsait bir alan. En yüksek rakım benim hatırladığım kadarıyla Fırat’ın doğusunda 700 ile 1000 civarı arasında tepelerden oluşuyor. Bunun haricinde çok düzlük bir alan. Bana göre bunlardan çok daha önemlisi burada silahlı kuvvetlerin planladığı operasyonda gerçekten artık konuya vakıf bir ÖSO ve tabanda da büyük bir destek kazanmış halkın olması. Bunların hepsini bir arada okuduğunuzda buraya yapılacak bir operasyonun çok daha kolaylıkla ilerleyebileceğini rahatlıkla ifade edebiliriz.
ABD’nin zaten ikna olma gibi bir lüksü yok, ikna olacak. Çünkü Amerika, ben hatırlıyorum Suriye’ye ilk ayak bastığında, işgal ettiğinde şöyle bir ifade kullandı Amerikalı siyasi yetkililer. "Biz burada 30 yıl süreyle kalmak üzere geldik, buradaki terörü, ve DEAŞ’ı temizleyeceğiz" diye yola çıktılar. Fakat dün Trump yaptığı açıklamada öncesine döndü bir anda. Çünkü giderek bölgede sıkışan, uyguladığı politikalarla iflas eden bir Amerika var, giderek yalnızlaşan bir Amerika var. Amerika’nın böyle bir tercih lüksü yok. Türkiye zaten bunun olup olmamasına da bakmaz. Çünkü burada gerçekten Suriye’yi Irak’ı bir tarafa bırakın Türkiye’nin bekası söz konusu.
Biz tam tersi Amerika gibi işgal niyetiyle değil, Suriye’nin toprak bütünlüğünü müdafaa etmek için bu operasyona girişiyoruz. Amerika bizim burada sağlayacağımız askeri harekat ve kontrolden sonra zaten siyasi yönden, masa başı ayak oyunlarına devam edecektir. Ben zaten Amerika’nın bölgedeki operasyonlarını ikiye bölmüşümdür. Bir askeri bir siyasi bacağı. Askeri bacağı her ne kadar çok büyük sekteye uğrasa da, havlu atsa da siyasi bacakta maalesef Amerika halen çok ciddi ataklar içerisinde. Bana göre bardağı taşıran son cümle de bu oldu.
Göçü tersine döndürdük
Bizim Suriye’deki maksadımız çok net ortada. Biz ordaki maksadın ne olduğunu Afrin, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı’nda gösterdik. Göçü tersine döndürdük, hem Avrupa’nın korktuğu o göç gerçekleşmemiş oldu, hem de Avrupa’nın başından savmak için can attığı yapıyı Türkiye bağrında besledi. Bugüne kadar büyük bir başarıyla korudu ve kolladı. Türkiye’nin o güvenden dolayı tersine göç başladı. Şimdi keza aynı sıkıntı Fırat’ın doğusu için de geçerli.
"Çok kısa sürede nokta operasyonlarla şer yuvalarını bertaraf edeceğiz"
Türkiye’nin içinde çok ciddi bir nüfus 4 milyona yakın bir insan ve milyarlarca doları biz bu yolda harcadık ve bir tek kuruş karşıdan destek almadık. Dolayısıyla bu bölgede bizim askeri operasyondan sonra kontrolü sahada sağladığımız an yapacağımız ilk iş buradaki altını çizerek vurgulamak istiyorum. Demografik yapıyı da dikkate alarak ki bu konuda devletimizin elinde çok ciddi kayıtlar var. Tekrar terse göçü başlatıp buradaki o halkın kendi yönetimlerini oluşturması, işte Suriye’nin anayasasıyla ilgili çok ciddi mesafeler kat ettik. Ki İstanbul Zirvesi’nde bu çok anlam ve mesafe kazandı. Bu anayasayı gündeme getirip demokratik bir çözümle halkın kendini yönetmesini sağlamak. Bizim nihai hedefimiz bu. Bu hem bölgeye Irak coğrafyası dahil huzurun sağlanması anlamına sirayet edecektir hem de Türkiye’nin geleceğe artık daha güvenle bakmasını sağlayacaktır. Dolayısıyla Amerika, buradaki yapılar çöktüğü an işte ondan tercih şansı yok dedim. Buradaki halkın o tabandaki desteğiyle birlikte bu bahsettiğim gelişmeler çok süratle gelişecektir. Çünkü gerçekten hiç kimse toprağını, memleketini bırakıp da başka yerlerde göçebe yaşamak istemez. Buradaki insanlar Türkiye dahil özellikle Avrupa’da bir avuç göçebe çok sıkıntı içindeler. Bunların heves ve hayali Türkiye’nin bir an önce kontrolü sağlayarak güven içinde topraklarına geri dönmesi.
Bana göre operasyon aylar sürmeyecek, çok kısa sürede nokta operasyonlarla tehdit gördüğümüz şer yuvalarını bertaraf edeceğiz kimsenin şüphesi olmasın. Hemen akabinde de siyasi oluşuma yönlenerek bölgedeki huzuru tesis edeceğiz.
Kaynak: TRT Haber