Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, özel bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.
Doğa Koleji ile ilgili süreç
Bakan Selçuk, Doğa Koleji'ndeki süreci değerlendirdi, okulu kapatmak yerine, çözüm için beklediklerini belirtti.
"Bizim derdimiz şu değil, Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) burayı satın alsın, böyle bir görevi yok bu doğru da olmaz. Eğer beklediysek öğretmenim zarar görmesin diye. Eğer beklediysek bu süreçte acaba bir çözüm üretilebilir mi diye. Şu anda çok güçlü bir çözüm var, çok güçlü bir hazırlık var. O açıdan velilerimiz de kısmen rahatladı. Bu süreç de devam ediyor, çok kısa bir süreçte de bunun çözümü ortaya çıkar"
"Öğretmenlerin eş durumu atamasını şubat ayında yapacağız"
Ziya Selçuk, öğretmen atamaları ve eş durumundan tayinler hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
"Kamuda en fazla atama MEB ataması 20 bin. Peki bu burada kalır mı? Bu sürece, imkanlara bakılıp 20 bin oldu bitti diye bir şey söylemek elbette doğru değil. Ama süreci yönetmek açısından biz önümüze bakıp çalışmalara devam edeceğiz. İhtiyaç var, biz imkanlar ölçüsünde bunu daha da artırmak için elbette çalışırız. Bugün onu çözdük eş durumu atamasını, şubatta bir atama yapacağız beklenti oydu."
"Okullar arası farkı saptayan yazılım geliştirdik"
Okullar arasında görülen farklılıkların ortadan kaldırılması için neler yapıldığı sorusu üzerine Selçuk, okul arasındaki farkı azaltmanın çok farklı parametreleri olduğunu anlattı.
Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Okullar arasındaki farkın saptanmasını sağlayan bir okul profil yazılımı geliştirdik. Yani bir okul hangi alanda iyi, hangi alanda gelişmeye müsait, hangi alanda zayıf bütün bunları neye göre bilecek, bunun veriye dayalı bir alt yapısı yoktu. Bunun pilotunu bitirdik ve bütün Türkiye’de uygulamaya hazırız. Her okul bir yıllık ve iki yıllık okul gelişim planı hazırlayacak. Bir otomasyon var, onun üzerinden yapılıyor.
Her bir okulun ihtiyacı olan desteği sağlamakla ilgili de bir alt yapı kurduk. Bunun en son noktası da öğretmen destek noktaları. Her ilçe düzeyinde 900’ün üzerinde öğretmen destek noktası kuruyoruz. Yani bir okul diyecek ki benim bu profil sonucunda şöyle eksikliklerim var, bunun cevabını verebilmek için de öğretmen destek noktaları her türlü uzmanlık konusunda okullara katkı sağlayacak."
Öğrencilerin yeteneklerini önemsediklerini söyleyen Selçuk, tasarım beceri atölyeleri yaptıklarını hatırlattı. Şu anda 5 bin okulda bu atölyelerin aktif olduğunu anlatan Selçuk, "Çocukların A,B,C’yi işaretlemenin ötesinde el becerilerini gösterebilecekleri, kendilerini sınayabilecekleri, binlerce deneyimi yaşayabilecekleri, mühendislik, robotik, sanat, spor, tarım bütün bu alanlarda atölye deneyimleri yaşayabilecekleri ve bunu binlerce kez deneyerek, kendilerinin neye yatkın olduğunu görebileceklerini, neyde iyi hissettiklerini bütün bu beceriler kağıt üstünde öğrenilmiyor. Bir deneyim kütüphanesine ihtiyacı var çocukların.” dedi.
Bakan Selçuk, UNESCO'nun mesleklerle ilgili bir sınıflandırması olduğuna ve o sınıflandırmanın izdüşümünü ilkokullardaki atölyelere yerleştirdiklerine dikkati çekerek, "Üniversitedeki mühendisliğin ilkokulda izdüşümü var. Atölyeleri özellikle çevredeki okullara açıyoruz. İmkanı zayıf olan okullara öncelik veriyoruz. Çünkü oranın sosyoekonomik seviyesiyle ilgili dezavantajları var. Okul bütçesinde yeni bir yaklaşım başlayacak. Bizde TEFBİS diye bir yazılım var. Okul aile birliğinden, kaynaklarla ilgili, velilerin bağışı vs. Bütün bunları topladığınızda 56 bin civarındaki okulun hangisinde nasıl bir kaynak var bunu anlık olarak izleyebiliyoruz. Devlet bütçesinden okullara kaynak aktarırken kaynağı eşit dağıtmayacağız. Okulların imkanlarına göre öğrenci başına birim endeks oluşturduk. Bu şu anda çalışıyor. X okuluna öğrenci başına 25, başka bir okula öğrenci başına 100 lira gibi." diye konuştu.
"Bu ülkenin çocukları bizim deneme tahtamız değil"
Selçuk, ortaöğretimde yeni bir yapıya geçileceğine vurgu yaparak, "Ben genelde şunu söylerim, bu ülkenin çocukları bizim deneme tahtamız değildir. Bütün alt yapı oluşmadan, hazırlıklar bitmeden herhangi bir şeye başlamayın. Bir seneden fazladır beklememizin nedeni de bu. Öğretmenim hazır değil, alt yapım hazır değil. Elimde projenin var olması, projenin uygulanabileceği anlamına gelmiyor. Biz yüzden fazla kuruluşa sorduk. 'Biz şöyle bir ortaöğretim tasavvuru içerisindeyiz. Görüşlerinizi alabilir miyiz, ortaokul, ilkokul için' diye. Geri bildirimler aldık. Tam da bu çerçevede yapmak istediğimiz şey, eleştiri, sorgulama ve diğer 21. yüzyıl becerilerinin tamamının okuldaki öğretim programlarının öğrenme süreçlerinin omurgasına yerleştirilmesini ana plan olarak alıyor. Öğretmen eğitimini yapmadan asla bir müfredat değişimi yapmayacağız. Hazırlıklarımız sürüyor, o yüzden pilotlama çalışmalarını çok önemsiyoruz. " şeklinde konuştu.
Kaynak: TRT Haber, AA