Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, olağanüstü hal (OHAL) ilanına ilişkin, "Hükümet yetkililerinin açıklamaları, OHAL kararının özellikle terörle mücadeleye yönelik olduğunu, dolayısıyla kanunda yer alan bazı kısıtlamaların uygulanmayacağını gösteriyor" dedi.
Fendoğlu, yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından verilen OHAL kararının, vatandaşın günlük hayatını etkilemeyeceğini, bu yüzden akıllarda soru işaretlerine yer olmaması gerektiğini söyledi.
OHAL'in "sıkıyönetim"le karıştırılmaması gerektiğini belirten Fendoğlu, "OHAL'in bir adım ötesi sıkıyönetim ilanıdır. Sıkıyönetim kararına gerek duyulmamıştır." diye konuştu.
Fendoğlu, ülkede savaş, sıkıyönetim halleri olsa bile kişilerin yaşama hakkı, masumiyet karinesi, din ile vicdan özgürlüğü, maddi ve manevi varlığına ellenilmemesi gibi "çekirdek hakları"na asla dokunulamayacağını, bu yüzden vatandaşın "OHAL kararından endişe duymasına gerek olmadığını" bildirdi.
Asli amacın, terörle mücadele için bazı hak ve özgürlüklerin tedbir amaçlı sınırlanabilmesi olduğuna değinen Fendoğlu, "Sınırlanabilecek hakları da kanunlar gösteriyor. Örneğin, öğrenime ara verilmesi, belirli yerlere, bölgelere girişi yasaklama, öğrenci yurtlarını kapatma, gazino, lokanta, kafe, otel gibi yerleri kapatma veya bu yerleri OHAL'in gereklerine göre kullanma yetkileri doğuyor." ifadelerini kullandı.
Fendoğlu, Ayrıca kamu personelinin yıllık izinlerini sınırlama ya da kaldırma tedbirinin de OHAL dahilinde uygulanabileceğini anlatarak, OHAL'de haberleşme araçlarına el koyma, belirli gıda maddelerinin belirli yerlere girmelerini yasaklama, ulaştırma, kara, deniz hava araçlarıyla ilgili düzenlemelerin getirilebileceğini dile getirdi.
İdarecilerin, tüm bu yetkilerden yalnızca istediklerini kullanabileceğini, bunların uygulanmasının zorunlu olmadığını belirten Fendoğlu,"OHAL'in hükümetin açıklamalarında, OHAL'in terör örgütü ile ilgili olarak ilan edildiği belirtiliyor, dolayısıyla terörle mücadele konusu haricindeki kısıtlamaların uygulanmayacağı anlaşılıyor." dedi.
Vatandaşların bundan sonra sokağa çıkarken, özellikle kimlik ya da bunun yerine geçen bir belge bulundurmaları gerektiğini ifade eden Fendoğlu, nüfus cüzdanı taşınması konusunda uyarıda bulunarak, "OHAL ile artık kimlik bulundurmamak ayrı bir suç teşkil edebilir. OHAL'in kırmızı çizgilerinden biri, vatandaşın güvenliğinin sağlanması için, özellikle kimlik taşıma zorunluluğudur." bilgisini verdi.
"OHAL yargıyı hızlandıracak"
Alınan kararla, vatandaşın günlük yaşamında gözle görülür olumsuz bir değişim yaşanmayacağını öngören Fendoğlu, ekonominin, iş hayatının aynen devam edeceğini, kafe, lokanta, alışveriş merkezi, eğlence mekanı gibi yerlerde de sınırlamaya gidilmeyeceğini düşündüğünü söyledi.
Fendoğlu, OHAL ilanıyla "suçüstü kanunu"nun uygulamaya gireceğini ve bunun yargılamaları hızlandıracağını belirtti. Fendoğlu, kanunla yasama prosedürünün daha hızlı işleyeceğini vurguladı.
"Olağanüstü mahkemeler kurulmayacak"
Fendoğlu, bazı kesimlerin "OHAL'de yeni mahkemeler kurulacak" yönünde iddialarda bulunduklarını dile getirerek, şöyle dedi:
"Olağanüstü mahkemeler kurulmayacak. Davalar normal adliyelerde, mahkemelerde görülecek. Daha önce devlet güvenlik mahkemeleri kaldırılmış, yetkileri de ağır ceza mahkemelerine devredilmişti. Yani askeri bir suçsa askeri mahkemeler bakacak, askeri suç değilse normal mahkemeler bakacak. Olağanüstü bir mahkeme türü yok."
Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi FETÖ'nün saldırılarıyla adeta işgale uğradığını ifade eden Fendoğlu, "Uluslararası güçlerin de bu işte parmağı olduğu konusunda birtakım iddialar var. Ülkemiz üzerinde dış tehlikeler de mevcutken, alınan OHAL kararı yerinde, uygun ve gereklidir." değerlendirmesinde bulundu.