AFAD Kriz Merkezi'nde düzenlenen Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu 2. Toplantısı'nda konuşan Başkan Okay Memiş, Birleşmiş Milletler tarafından 13 Ekim'in, her yıl ülkelerin afet risk azaltma faaliyetlerine dikkati çekmek ve farkındalık sağlamak amacıyla "Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü" ilan edildiğini söyledi.
Bugüne özel düzenlenen faaliyet ve etkinliklerle ülke genelinde risk azaltmanın öneminin vurgulandığını kaydeden Memiş, bu yıl ikincisini düzenledikleri toplantının "Risk Yönetişimini Güçlendirmek" temasına odaklanacağını belirtti.
Memiş, afet risklerinin azaltılması noktasında ortak akılla belirlenecek kararların alınmasına katkıda bulunacaklarını ifade ederek, "Afet risklerini dikkate almadan yapılan her yatırım potansiyel bir kayıptır." diye konuştu.
Birleşmiş Milletlerin hesaplamalarına göre, afet öncesinde risk azaltmaya yapılan 1 birimlik yatırım ile en az 15 birimlik zararın önüne geçilebildiğini aktaran Memiş, modern afet yönetimi anlayışının olayın yaşandığı sürecin yanı sıra öncesini ve sonrasını da kapsadığını dile getirdi.
Riski anlama, belirleme, değerlendirme, azaltma, önleme, koordinasyon, kurtarma, barınma, olay sonrası iyileştirme ve normalleşme faaliyetlerinin modern afet yönetiminin bileşenleri haline geldiğini aktaran Memiş, "Hayata geçirdiği strateji ve politikalarla AFAD kurulduğu 2009 yılından bu yana, bu yeni anlayışın oluşmasında, gelişmesinde ve geleceğe taşınmasında 'baş aktör' konumundadır." ifadelerini kullandı.
"Risk azaltmayı her düzeyde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz"
Memiş, risk azaltma çalışmalarında stratejik yaklaşımı hem merkezi hem de yerel düzeyde önemsediklerine değinerek, şöyle devam etti:
"Bütünleşik afet yönetimi sürecinde uluslararası afet risk azaltma politika belgelerini gözeterek risk azaltmayı her düzeyde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ülkemizdeki afet risklerini yönetmek için ulusal düzeyde Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'nı (TARAP), yerel düzeyde İl Afet Risk Azaltma Planlarını (İRAP) uygulamaya aldık."
TARAP'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 Temmuz 2022 tarihli kararıyla yürürlüğe girdiğini anımsatan Memiş, TARAP'ta 11 yaygın afet türünde 17 amaç, 66 hedef ve 227 eylemin yer aldığını söyledi.
"Yatırımları, riski dikkate alan yatırımlara çevirmeyi amaçlıyoruz"
TARAP ile İRAP'ın, ulusal ve yerel düzeyde afet risklerinin azaltılması konusunda "ne, nasıl, ne zaman ve kim" sorularının cevaplarını barındırdığını aktaran Memiş, şunları kaydetti:
"Her iki plan ile 3 temel fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Bunlar, önceliklere göre risk azaltma faaliyetlerinin belirlenmesi, kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması ve bu sayede mükerrer yatırımların önüne geçilmesidir. Planlar aynı zamanda mevzuat, teknik düzenlemeler, kapasite geliştirilmesi ve uyumlaştırma alanında temelleri de ortaya koyuyor. Bu belgeler ile ulusal ve yerel düzeyde yapılan yatırımları, riski dikkate alan yatırımlara çevirmeyi amaçlıyoruz. TARAP, 2015-2030 Sendai Çerçevesi'nin stratejik öncelikleri ile birebir uyumludur. TARAP ile ülkemiz, 'Ulusal ve Yerel Afet Risk Azaltma Stratejisi Olan Ülkeler' arasındaki yerini almıştır."
"Yıllık ortalama 25 bin deprem çözümü AFAD tarafından yapılıyor"
AFAD'ın, deprem gözlemi konusunda sahip olduğu bilgi ve tecrübe ile Türkiye'deki en büyük ve gelişmiş ağı başarıyla 7/24 kesintisiz çalıştırdığının altını çizen Memiş, yıllık ortalama 25 bin deprem çözümünün de AFAD tarafından yapıldığını, bu sayının 2023 yılı için 65 bin 966 olduğuna işaret etti.
Ulusal deprem gözlem ağında işlettikleri hız ve ivme ölçer istasyon sayısının 1145'e ulaştığını, Avrupa'nın en büyük ikinci deprem gözlem ağını çalıştırdıklarını dile getiren Memiş, "Etrafımızdaki 3'ü deniz olmak üzere 18 noktanın depremlerini çok rahatlıkla çözebilmekte ve yayınlayabilmekteyiz." dedi.