Oktay, ATO Congresium'da düzenlenen "4. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı"nın açılışında konuştu.
Verimliliğe katkı sağlayan son teknoloji ürünlerinin sergilendiği, Ankara'nın en büyük teknoloji fuarının hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Oktay, katılımcılara, milli teknoloji hamlesinin öncüsü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ve başarı dileklerini iletti.
Verimlilik ve teknoloji fuarının, dördüncü yılında kendi alanında markalaşmış, iş birliklerinin filizlenip yeşerdiği bir teknoloji vahasına dönüştüğünü belirten Oktay, fuar alanına giriş yaptıkları andan itibaren yerli-milli üretimde Türkiye'nin ulaştığı seviyenin gözler önüne serildiğini söyledi.
Fuarda, gurur vesilesi savunma sanayi kuruluşları, beşeri sermayeyi yetiştiren üniversiteler, AR-GE merkezleri ve TEKNOPARK'lar, fikirleriyle yarınlara ışık tutan start-up sahibi gençler ve inovatif hayalleri olan çocukların bulunduğunu ifade eden Oktay, alanda, yenilenebilir enerjiden tarım teknolojilerine, medikalden haberleşme teknolojilerine pek çok alanda tasarım ve ürünlerin sergilendiğini kaydetti.
"Ne mutlu 85 milyona sevinç olan projelerde alın teri ve akıl teri olanlara"
Fuarın temasında yer alan "Gelecek için teknolojiler" mottosunu sahiplenecek, üzerinde kafa yoracak ve katma değer oluşturacak tüm paydaşların fuarda olduğunu aktaran Oktay, şöyle konuştu:
"Alanda ilham veren bir inovasyon sinerjisi hakim ve hakim olmaya da devam edecek. Bu alan sadece burası da değil aslında, tüm Türkiye sathı ve hatta gönül coğrafyamızdır. Bu sinerjiye ailecek TEKNOFEST'e koşarak milli teknoloji coşkusunu paylaşan milletimizden aşinayız. Bu motivasyonu pek çok fedakarlıkla bilim turnuvalarına öğrencilerini hazırlayan öğretmenlerimizden, gece gündüz demeden çalışarak milli teknoloji hamlemize güç katan mühendislerimizden tanıyoruz.
SİHA'larımız göklerde uçtukça gururlanan, milli otomobilimiz TOGG için gün sayan, TURKOVAC aşımızı ürettiğimizde tüm toplum olarak mutlu olan, TÜRKSAT 5B uydumuzun fırlatıldığı gece uyumayan bizler değil miyiz? Ne mutlu 85 milyona sevinç olan projelerde alın teri ve akıl teri olanlara. Bugün hayal ürünü olarak lanse edilen pek çok ürünün de yakın gelecekte böyle fuarlarda yerli-milli ürünümüz olarak yerini alacağına yürekten inanıyorum."
"Kaybedecek bir dakikamız olmadığının bilincindeyiz"
"Biz, geçmişte gelecek için yenilikleri şekillendirmiş, matematik, astronomi ve tıp gibi temel bilimlerde çığır açmış bir medeniyetin temsilcileriyiz." diyen Oktay, teknoloji serüveninde pek çok gelişimi tetikleyen çalışmaların ilk keşiflerinin Ali Kuşçu, Harezmi, Fergani ve Biruni gibi Türk ve Müslüman alimler tarafından yapıldığını hatırlattı.
Bugün teknolojik ilerlemeyi, dönüşümün öncüsü olmayı ve yenilikçiliği benimseyerek medeniyet birikimini geleceğe taşıdıklarını belirten Oktay, teknolojinin getirdiği fırsatları en üst düzeye çıkarmak ve dönüşümden kaynaklanan riskleri en aza indirmek hedefiyle çalıştıklarını vurguladı.
Teknolojinin değişim hızı sebebiyle inovasyonda sağlam bir gelecek perspektifi ile hareket etmenin bugün daha da önemli hale geldiğine işaret eden Oktay, şunları kaydetti:
"1960'lı yıllarda bir bilgisayarı 13 kişi taşıyabiliyorken, bugün her birimiz, üzerimizde bilgisayar işlevi gören ortalama 13 teknoloji taşıyabiliyoruz. Dünyanın en büyük 10 şirketinden 8'i halihazırda teknoloji ve bilişim devlerinden oluşuyor. Artırılmış gerçeklik, bulut bilişim, yapay zeka, Nitelikli Fikri Tapu (NFT), blok zincir ve robotik gibi teknolojiler hayatımızın birer parçası haline gelmiş durumda. Kuantum bilgisayarların, Web 3, dijital tarım ve uzay madenciliği gibi teknolojilerin adımları atılıyor. Biz de ilgimizi bu alanlara çeviriyoruz. Teknolojinin getirdiği fırsatları en üst düzeye çıkarmak ve hızlı dönüşümden kaynaklanan riskleri en aza indirmek hedefiyle çalışıyoruz. Kaybedecek bir dakikamız bile olmadığının bilincindeyiz. Bu, üniversitelerimiz, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarımız için de geçerlidir. Multidisipliner bir yaklaşımla geleceği bugünden şekillendirmeliyiz, ki öyle de yapıyoruz."
"Öncü olmaya hazırlanıyoruz"
Tasarım ve üretim boyutunda "yüksek katma değerli yapısal dönüşüm" ve "sürdürülebilir ekonomik büyüme" hedefini "milli teknoloji, güçlü sanayi" vizyonuyla hayata geçirdiklerini belirten Oktay, vizyonlarının alt eksenlerinin, sanayide verimlilik artışı, dijital dönüşüm ve bölgesel kalkınma olduğunu dile getirdi.
Beşeri sermaye boyutunda yükseköğretim programlarını geleceğin mesleklerine uygun şekilde güncelleyip, mesleki eğitimi desteklediklerini ifade eden Oktay, şöyle devam etti:
"Örneğin YÖK, halihazırda NFT, Blokzincir ve Web 3 temalarını kapsayan bölümler için bir çalışma yürütmektedir. Teknoloji stratejisi boyutunda kurumlar arası koordinasyon ve iş birliğine önem veriyoruz. Birden fazla kurumun alanına giren öncelikli konuları kurullar vasıtasıyla en etkin şekilde takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımız başkanlığında toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi'nin yanı sıra Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Kurulu, Dijital Türkiye Koordinasyon Toplantılarımız ve Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu vasıtasıyla stratejik eylemlerimizin hayata geçirilmesini adım adım takip ediyoruz.
Geleceğin Türkiyesi için geleceğin teknolojilerinde öncü olmaya hazırlanıyoruz. Bunun için de çok yoğun çaba harcıyoruz. Hiper bağlantılı dünyada gerçekle sanalın entegrasyonu, kuantum hesaplama yöntemlerinin yaklaşan çığır açıcı etkileri, siber savaş riskleri, yeşil hidrojen teknolojileri, internet yönetişimi, silikonun ötesi çip endüstrisi için yeni malzemeler, uzay teknolojilerinde küresel yarış ve yenilikçi teknolojilerin sağlık alanına etkileri gündemimizde yer alan veya alması gereken konulardan sadece birkaçı."
İklim değişikliğiyle mücadelede eko-verimlilik ve katma değeri yüksek yeşil ürünlerin, "gelecek için teknoloji" perspektiflerinden önem verdikleri alanlar arasında yer aldığını dile getiren Oktay, "Üreticimizin yeşil kalkınma devrimine uyum sağlaması için kamu- üniversite-sanayi iş birliklerini destekliyoruz." dedi.
"Önümüze sürekli yeni hedefler koyuyoruz"
Özellikle hem karbon emisyonu açısından ön plana çıkan hem de kritik sektörlere girdi sağlayan çimento, gübre, kimyasallar, demir-çelik ve alüminyum sektörlerine yeşil dönüşüm için öncelik verdiklerinin altını çizen Oktay, böylece karbon ayak izini azaltacaklarını, aynı zamanda sanayide sürdürülebilir verimlilik artışını sağlamış olacaklarını söyledi.
Oktay, 85 milyonun ortak hayali olan Türkiye'nin Otomobili Projesi'inde ilk TOGG'un, bu yılın sonunda seri üretim bandından inmiş olacağını belirten Oktay, TOGG başta olmak üzere, Türkiye'de elektrikli araçların yaygınlaşmasını destekleyecek şarj altyapısı konusunda çalışmaların hızlandığını kaydetti.
Türkiye'nin tamamında, 1500'den fazla yüksek hızlı şarj istasyonunun kurulmasına yönelik toplamda 300 milyon liralık destek sağlayacaklarını aktaran Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız 'Üretimde Yapısal Dönüşüm, Dijitalleşme, Sağlık ve Kimya' alanlarında yeni çağrılara çıktı. Değerlendirme süreçleri devam ediyor. Böylece 50 milyar dolarlık cari açığın kaynağı olan 919 kritik ürün ve teknolojinin ülkemizde üretilmesine imkan sağlayacağız. İstanbul Bölgesel Girişim Sermayesi Programı ile fonlara aktaracağımız 400 milyon liralık desteğin kaldıraç etkisi 1,5 milyar liranın üzerinde bir fon büyüklüğü oluşturacak. 50 bin özel yetenekli öğrenci yetiştirmek için 2023'e kadar bu atölyeleri 81 ilimizin tamamında yaygınlaştıracağız. Katma değerli üretim ve inovasyon konusunda önümüze sürekli yeni hedefler koyuyoruz. Somut ilerleme sağlamadan da yastığa başımızı rahat koymuyoruz."
"Laf değil, iş üretmeye devam edeceğiz"
"Biz uzay çalışmaları, veri madenciliği, 10 Unicorn hedefi diyoruz, ne yazık ki muhalefet hala kafa olarak ilk çağda yaşıyor." diyen Oktay, bu hezeyanlara vakit harcasalardı, bugün AKINCI, ATAK ve ANKA'nın semalarda olmayacağını söyledi. Fuat Oktay, şunları kaydetti:
"Birilerinin kuru sıkı söylemlerine, balon gündemlerine kulak assaydık, tekno-girişimcilik ekosistemi bu kadar gelişemezdi. 6 Unicornumuz var bugün. Bunların karamsarlığına, 'istemezük' zihniyetine uysaydık, 5,1 milyar adet ağaçlandırma ile dünya birincisi olabilir miydik? Olamazdık. Atatürk Havalimanı'nın yeri bir yeşil koridora dönüşüp milletin kullanımına sunulacak diye yaygara kopartıyorlar. Ülkenin gündemini değiştirmeye çalışıyorlar. Yani bu defa da 'niye ağaç dikip yeşil koridor oluşturuyorsunuz' diye 'istemezük' diyorlar. Dertleri her zaman olduğu gibi ağaç değil. Her zamanki tek taraflı hezeyanları.
Daha yeni, Beşiktaş'ta 100'den fazla asırlık çınarı acımadan kesip atan bunlar değil mi? Nerede doğaya gönül verenler, sesleri çıktı mı? Nerede gündem değiştirmek isteyenler, sesleri çıktı mı? Dönüp baktılar mı? Hani sizin Genel Başkanınız 'Atatürk Havalimanı'nın olduğu alana kültür projesi yapmayı' önermemiş miydi? İki yanlış bir doğru etmiyor. Bizim doğrumuz milletin ihtiyacından, faydasından, Türkiye'nin geleceğinden yanadır. Atatürk Havalimanı'nda Türkiye'deki en büyük millet bahçemizi yapacak ve İstanbul'umuza kazandıracağız."
Atatürk Havalimanı'nda fuar merkeziyle gençlik merkeziyle kütüphanesi ve sosyal alanlarıyla dört dörtlük bir yeşil alan oluşturacaklarını dile getiren Oktay, laf değil, iş üretmeye devam edeceklerini vurguladı.
"ABD Kongresinde KKTC ile ilgili tiyatroyu izlediniz"
Teknolojide, tarımda, enerjide, ulaştırma ve altyapıda, tüm alanlarda yerli milli projeleri sürdüreceklerinin altını çizen Oktay, şunları kaydetti:
"Hem iç politikada hem de dış politikada inandığımız değerleri savunmaya devam edeceğiz. Müttefik dediğimiz ABD Kongresinde KKTC ile ilgili sergilenen tiyatroyu izlediniz. Kıbrıs'ta iki devletli çözüme karşı çıkan Yunanistan Başbakanını ayakta alkışlıyorlar. Adada sanki Kıbrıs Türkleri yokmuş gibi davranılması ibret verici bir durumdur. Rum-Yunan ikilisinin çözüme hiçbir katkı sunmayan şovlarıyla harcanacak vakit yok. Gerçekleri görüyor ve herkese de gösteriyoruz. Kıbrıs'ta egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümü savunmaya devam edeceğiz. Ege'de 12 mil oyunu oynayan ve sürekli hava sahamızı ihlal eden Yunanistan'ın tam tersi bir algı oluşturma çabalarını ayakta alkış tutarak teşvik eden ABD Kongresini de sağduyuya davet ediyorum. Rusya-Ukrayna krizi sebebiyle bölgesel iş birliğinin her zamankinden daha önemli olduğu bu günlerde herkes ne için ayağa kalkıp, neye alkış tuttuğunu, ağzından ne çıktığını iki kere düşünmelidir."
Oktay, 4. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı'nın hayırlı iş birlikleri ve yeni fikirlere vesile olmasını temenni ederek, Türkiye Verimlilik Vakfı ve Ankara Bilim Üniversitesi başta olmak üzere tüm paydaş kurum ve kuruluşlar ile emeği geçenlere teşekkür etti.
