Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.
Ortaköy'deki terör saldırısı ve saldırının failinin kimliğine ilişkin bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Kaynak, dikkatlice incelendiğinde, saldırı için ciddi bir çalışma yapıldığının anlaşıldığını, teröristin kimliğinin ve olabileceği muhtemel yerlerin güvenlik güçlerince belirlendiğini belirtti.
Kaynak, güvenlik güçlerinin şu an İstanbul Silivri civarında operasyon yaptığını belirterek, "Teröristin bağlatılarına da ulaşılmış vaziyette. Çemberin daraldığını söyleyebiliriz. Yurt dışına kaçmış olma ihtimalini üst düzey güvenlik tedbirleri alındığı için, o ihtimali yok saymamakla beraber, daha çok yurt içindeki operasyonlarda netice alınabileceğini düşünüyorum." diye konuştu.
Saldırıya yardımcı olanların veya gözcülük yapanların da olabileceği ihtimalini üzerinde durulduğuna işaret eden Kaynak, "Saldırganın uyruğuyla ilgili ihtimaller üzerinde çalışılıyor. Muhtemelen bir Uygur ama uyruğu hususunda şimdi bir şey söylemek istemiyorum." dedi.
Kaynak, terör örgütü "DEAŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Dorrian'ın, 'güç gösterisi sortilerinden sonra ABD'nin El Bab operasyonuna destek vereceği'ne yönelik açıklamasını nasıl buluyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Çok özür dileyerek söylüyorum, bu insan aklıyla dalga geçmektir. Amerika Birleşik Devletleri'nin gücünü gösteriyle ispat etmeye ihtiyacı yok. Hadiseye 2015 yılının temmuz ayından beri bakmak lazım. DEAŞ'la mücadele etmek istediklerini belirterek bir koalisyon oluşturdular ve İncirlik havaalanımızın bu mücadelenin karargahı olmasını istediler. Türkiye uluslararası bir terör örgütüyle mücadele için İncirlik Hava Üssünde bu operasyonlara izin verdi. Ama 1,5 yıldan beri yaşadığımız hadiselere bakarsanız, bu hadise hem Türkiye'nin içinde hem de dışında Türkiye'ye maalesef çok ağır maliyetleri olan hadise oldu."
"Türkiye Cenevre'de başarılamayanı gerçekleştirmek istiyor"
Kaynak, "Suriye politikasının başından beri yanlış olduğuna dair açıklamalara ilişkin neler düşünüyorsunuz?" sorusunu cevaplarken, "Halkına karşı hastane, okul dinlemeden bomba yağdıran bir yönetimin karşısında durmak doğru bir politikadır." ifadesini kullandı.
Suriye meselesini ikiye ayırmak gerektiğine işaret eden Kaynak, "Biricisi mevcut durumu insani şartlara getirmektir. Sonra da Suriye için kalıcı olarak öngörülen hususta neler yapılacağına bakmaktır. Türkiye bunun için de gayret ediyor. Türkiye Cenevre'de başarılamayanı Rusya ile birlikte, İran ile birlikte Astana'da başarmak istiyor. Tarafları Astana'da bir araya getirmek, meşru muhalefet ile rejimi bir araya getirmek ve bir çözüm yolu bulmak istiyor. Bu bizim Suriye ile ilgili politikamızın gerçekten çok politik ve somut bir noktaya geldiğini gösteriyor." diye konuştu.
"Yaklaşık 7 milyon dolar maliyetle köyler inşa edebiliriz"
Haleplilerin tahliyesi ve iaşelerine ilişkin bir soru üzerine de Kaynak, Cerablus ile Azez arasında 200 bin insanın açık arazide yaşam mücadelesi verdiğini kaydetti.
Kaynak, Cerablus'da yapılan iaşe çalışmalarını Fırat Kalkanı Harekatı ile temizlenen alanlardaki şehirlere de götürmek istediklerini belirterek, "Böyle çalışmalarla açıkta kalan insanların köylerine dönmesi sağlanabilir. Bunun için bir ön çalışma yaptırdık. Yaklaşık 7 milyon dolar maliyetle yeniden köyler inşa edebiliriz. Halep'ten batıya doğru yaklaşık 44 bin insan tahliye edilmiştir. İdlib ile Türkiye arasında birkaç milyon insan var. Bu insanlar daha önce Türkiye'nin yardımlarıyla oluşturulmuş barakamsı yapılarda hayatlarını devam ettiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Merkezi yönetimin Maliki döneminde ciddi yanlışları oldu"
Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak'a yapacağı ziyarete ilişkin soruya karşılık da Kaynak, Irak'ın Körfez Savaşı'ndan sonra birçok parçaya bölündüğünü anımsatarak, "Merkezi yönetimin Maliki döneminde ciddi yanlışları oldu. Maalesef mezhebe dayalı politikalar inşa ettiler ve bundan dolayı büyük gerginlikler doğdu, hem Kuzey Irak yönetimiyle hem de Türkiye ile. Biz bütün bunların aşılmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Kaynak, Suriye'de olduğu gibi Irak'ta da terör örgütleriyle mücadele edildiğe vurgu yaparak, bu ziyaretin hem terör örgütleriyle mücadele anlamında hem de Musul operasyonunda önemli bir gelişme sağlanmasına katkı vereceğini bildirdi.