Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı himayesine alınan, "Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Programı (GEBİP) Ödülü, Bilimsel Telif ve Çeviri Eser Programı (TEÇEP) Ödülü ve Uluslararası Akademi Ödülleri"nin verildiği, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 2016 Ödülleri Töreni"ne katıldı.
TÜBA ödüllerini kazanan bilim insanlarını gönülden tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sosyal ve Beşeri Bilimler Akademi Ödülü sahibinin bu alandaki çalışmalarıyla dünya çapında takdir toplayan Prof. Dr. Şerif Mardin, Sağlık ve Yaşam Bilimleri Akademi Ödülü sahibinin kanser çalışmalarıyla öne çıkan Prof. Dr. Mary-Claire King, Fen ve Mühendislik Bilimleri Akademi Ödülü sahibinin ise kimya alanında önemli bir isim olan Dr. Omar Yaghi olduğunu belirterek, ödül alanları bilime ve insanlığa yaptıkları katkılardan dolayı tebrik etti.
"Önemli mesafe kaydettik"
"Yeni ve büyük Türkiye'yi bilimin aydınlattığı yoldan ilerleyerek kurmak için çıktığımız bu süreçte gerçekten çok önemli mesafe kaydettik." diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı olarak TÜBA'nın, TÜBİTAK'ın projelerini, ödül törenlerini himaye etmemizin sebebi işte budur. Henüz hedeflerimizin uzağındayız, hedeflerimizi yüzde yüz gerçekleştirdik diyemeyiz. Ama geçtiğimiz14 yılda elde ettiğimiz neticelere baktığımızda gittiğimiz yolun doğru olduğunu görüyoruz. İnşallah önce 2023 hedeflerimize ulaşacak, ardından da 2053 ve 2071 hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. İşte o zaman hem ülkemiz hem dostlarımız hem de tüm insanlık için çok daha güzel, çok daha adil, çok daha güvenli bir dünyanın inşasına da katkı sağlamış olacağız."
"İrfan olmazsa o ilmin hiçbir değeri yok"
Erdoğan, bilimin sadece somut çıktıları itibarıyla değil zihinlerde yol açtığı değişim, dönüşüm ve aydınlanmayla da ülkeler ve milletler için önemli olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, Türkiye'nin tarihindeki çalkantılara, istikrarsızlıklara bakıldığında hepsinin arkasında cehaletin, ilmi geriliğin, kültürel yozlaşmanın bulunduğunu dile getirdi.
Selçuklu'yu kalbinden vuran Haşhaşiler'in bu boşluktan faydalandığını, Osmanlıyı uğraştıran pek çok sorunun da temelinde aynı sıkıntıların olduğunu hatırlatan Erdoğan, bugün de aynı sorunla mücadele edildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"FETO denilen şer şebekesi, milletimizin eğitim, yardımlaşma konusundaki hassasiyetlerini istismar ederken en çok bu tür eksiklerden faydalanmıştır. Bu örgütün içindeki akademisyenler, yargı mensupları, polisler, askerler, öğretmenler, iş adamları iyi eğitim almış, fiyakalı okullardan mezun olmuş olabilirler ama bu durum hakikatler karşısındaki körlüklerini, cehaletlerini, kalplerini ve zihinlerini bir şarlatana kiralamış oldukları gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Bunun için hep ilimle birlikte atalarımız, ecdadımız dikkat ederseniz irfanı ilmin yanına koymuştur. Bir de ilmin yanına atalarımız hikmeti koymuştur. İlimle hikmeti beraber anmıştır. İrfan olmazsa o ilmin hiçbir değeri yok. Hikmet olmazsa aynı şekilde o bilginin hiçbir anlamı yok. Bilgi dediğimiz somut birikim, ilmin aslında ilk safhasıdır. Eğer bilgiyi gönül süzgecinden geçirip hikmetle taçlandırırsanız işte o zaman irfana ulaşırsınız. Kağıtla kalbi birlikte işlemeden sahip olunan birikim, bizleri kurtarmaya, aydınlığa çıkarmaya, doğruya ulaştırmaya yetmez."
"Ülkenin işgaline zemin hazırlama amacı gütmektedir"
"Kendimize gelebilmemiz ancak kendimizi bilmemizle mümkündür." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şayet biz kendimizi bilmezsek birileri gelir bize ne olduğumuzu anlatmaya, bunun sınırlarını çizmeye başlar. Pek çok sapkın yapı gibi FETO'cular da yollarını kaybetmişlerdir. Ne olduklarını, kim olduklarını unutarak, her biri sadece sahiplerinin emrettiğini yapan birer mankurta dönmüşlerdir veya dönüşmüştür. Öyle ki 15 Temmuz'da bu örgüt mensuplarının yaptıkları ihanetin büyüklüğünü ancak bir asır önceki işgal günleriyle mukayese edebiliriz. Mesela FETÖ'nün Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalamasıyla Osmanlı Meclis-i Mebusanın kapatılması aynı şeydir. Aynı amaca yöneliktir. Orada bir fark yok. Her ikisi de milli iradenin tecelligahı olan bu kurumları işlemez hale getirerek ülkenin işgaline zemin hazırlama amacı gütmektedir."
Konuşmaların ardından, TÜBA 2016 Akademi Ödüllerini almaya hak kazanan Sosyal ve Beşeri Bilimler kategorisinde İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Mardin'in yerine İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Kallek, Sağlık ve Yaşam Bilimleri kategorisinde Washington Üniversitesi (ABD) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mary-Claire King'in yerine TÜBA Konsey üyesi Prof. Dr. Tayfun Özçelik, Fen ve Mühendislik Bilimleri kategorisinde ise California Berkeley Üniversitesi (ABD) Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Omar M. Yaghi ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan aldı.