Bu sabah İstanbul Havalimanı’nda oldukça hareketli dakikalar yaşandı… ABD merkezli hava kargo şirketi FedEx’e ait FX-6238 sefer sayılı Boeing 763 tipi kargo uçağı burun iniş takımı açılmaması nedeniyle İstanbul Havalimanı’na acil iniş gerçekleştirdi.
‘Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele’ ekibi ARFF çok sayıda personelle olaya müdahale etti. Pilotların başarılı bir şekilde tahliye edildiği olayda ölen ya da yaralanan olmaması işin sevindirici noktası.
Peki, tonlarca ağırlığında bir uçak iniş takımları açılmadığı zaman nasıl bir yol haritası izleniyor, o dev gövde piste nasıl iniyor ve piste ilk temasın ardından neler yaşanıyor? Havacılık ve Savunma Uzmanı Tolga Özbek ile bu soruların yanıtını konuştuk…
İniş takımlarını kule ekibi de gözle kontrol etti
Paris’ten İstanbul’a gelen uçağın kaptan pilotu ilk olarak 07.55’te iniş takımlarıyla ilgili sorun yaşadığını yerdeki görevlilere bildirdi. Bu noktada tüm hazırlıkların çok hızlı bir şekilde başladığını söylüyor Özbek. Yerdeki hazırlıklar devam ederken uçağın da alçak uçuşla kulenin üzerinden geçtiğinden bahsediyor.
Nedenini sorduğumuzda, bu gibi durumlarda nadiren de olsa yaşanan bir duruma işaret ediyor. Pilot, iniş takımlarının açılması için komut veriyor. Ekranında iniş takımlarının açılamadığı uyarısını alıyor. “Aslında bazen iniş takımları sorunsuz bir şekilde açılıyor ancak hata içerde oluyor. Bu olayda da pilotlar böyle bir şey yaşanmış olabileceğini düşünmüş. Kulenin üzerinden iki kez alçak uçuş yapmışlar. Burada amaç yer ekibinin uçağı net şekilde görmesi. Onlar da uçağı görmüş ve iniş takımlarının açılmadığını teyit etmiş” diyor.
Simülatörde sürekli benzer durumlara çalışıyorlar
Tolga Özbek, iniş takımlarının çalışma prensibiyle ilgili de bir parantez açıyor. Hidrolik kollar tarafından açılan oldukça ağır ve büyük sistemler olduğundan bahsediyor. Her ne kadar arızanın bu hidrolik kol üzerinden ortaya çıktığı düşünülse de kaza kırım ekibinin raporunun ardından sürecin netlik kazanacağını öğreniyoruz.
Bu noktada kaza kırım raporunun sadece bu uçakla ilgili bir sonuç ortaya koymayacağını anlatıyor Özbek ve “Raporda yer alan bilgiler çok detaylı olacak. Kaza neden oldu, hangi sistem çalışmadı, pilotaj hatası mı var gibi sorulara yanıt aranacak. Ortaya konan görüş Boeing 763 tipi uçakların tamamı için kullanılacak. Yani çok kapsamlı bir etkisi olacak” diyor.
Yer ekibi görevini başarıyla yaptı
İniş kısmında pilotun yeteneklerinin de ön planda olduğunu ve her anın kuleyle organize bir şekilde yürütüldüğünü belirtiyor Özbek ve devam ediyor:
“İniş takımlarının açılmayacağı artık netleştikten sonra pilot mümkün olduğunca az yakıtla piste inmek ister. Bunun için havada bazen tur atar. Piste alçaldıktan sonra da burnu mümkün olduğunca yukarıda tutarlar. Sürat bittikçe burun da artık aşağı yönelir. Piste arka tekeri koyduktan sonra pilot mecburen uçağın burnunu yere değdirir. Ve uçak en iyi ihtimalle bir süre sonra hızını tamamen yitirir ve durur.
İstanbul Havalimanı ekibi çok tecrübeli. En ufak bir gecikme ya da aksama olmadan olaya müdahale ettiler. Bu gibi kazalarda ciddi yangınlar da çıkabiliyor. Herkes en kötü senaryoya göre hazırlanıyor. Burada uçak ekibinin hızla tahliye edilmiş olması da takdire değer.
Şimdi uçak kaldırılacak ve pistte bir hasar olup olmadığı netleşecek. Yönlendirme tabelaları, asfalta gömülü ışıklar, yağ ya da yakıt kaçağı olup olmadığı gibi etmenler kontrol edilecek. Sonuçta Avrupa’nın en yoğun havalimanlarından biri İstanbul. Bu nedenle hızla kontroller yapılıp yeniden açılmak istenecektir. Ama tabii uçak zemine zarar verdiyse de bu kısım tamir edildikten sonra bu pistte operasyon yeniden başlar. Ancak şu an elimizde böyle bir hasar bilgisi yok”
Yolcu uçakları için de senaryo benzer
Bu kazada sivil bir kargo uçağı başroldeydi. "Peki, yolcuları taşıyan uçaklar için de süreç aynı şekilde mi işleyecekti?" diye soruyoruz. Özbek bu soruya şöyle yanıt veriyor:
“Bu sektörde en önemli kelime uçuş emniyeti. Sivil, askeri, kargo, yolcu fark etmez. Eğer sivil yolcularla dolu bir uçak olsaydı da süreç benzer şekilde işleyecekti. Yine pilot ve kule arasında mekik dokunacak, pistte ekipler hazır bulunacaktı.
Ancak yolcu uçaklarında bu gibi durumlarda oturuş pozisyonunuz dahi çok kritik. İşte bu noktada kabin ekibinin yönlendirmeleri altın değerinde. Söylenenlere harfiyen uymanız şart. Yolcu uçağında da pist burun üzerine indikten sonra acil çıkış kapıları ve uçağın kendi kapıları açılacaktı. Kaydıraklar hemen havayla dolacaktı ve herkesin muntazam bir şekilde tahliye edilmesi gerekecekti ki havacılık kuralları bu sürenin 90 saniye olduğunu yazıyor.
Burada bazen yolcuların ‘aman çantam, aman valizim’ gibi çok tehlikeli hareketlerini görüyoruz. Yakın geçmişte Rus yolcu uçağı burun üzerine indi. Kapılar açıldı. Ve öndekilerin valiz ve çantalarını almak istemesi nedeniyle tahliye tıkandı. Maalesef arkada kalan çok sayıda yolcu yanarak can verdi.
Bu gibi olaylar 10-15 yılda bir olur evet ama çok ağır sonuçlar doğurabilir. İşte bu nedenle hep hava hem yer ekibi sürekli bu tür kazaları simüle eder. Ve herkesin tam puan alması şarttır. Çünkü burası en ufak bir ihmali kaldırmaz.
İstanbul’daki kazada ölen ya da yaralanan olmaması en büyük teselli. Umarım bir daha benzer bir olay yaşanmaz.”