28 Mayıs 1925’te İstanbul’da doğdu. Babası, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adli Tıp profesörü ve 1943-1950 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nden Kastamonu milletvekili Fahri Ecevit; annesi Fatma Nazlı Ecevit’tir. Orta öğrenimini İstanbul’da Robert College’da gördü ve 1944 yılında mezun oldu. Aynı yıl Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çevirmen olarak çalışmaya başladı.
Partinin yayın organı ‘Ulus’ gazetesinde çalıştı
1946 yılında okul arkadaşı Rahşan Aral Ecevit ile evlendi. 1946-1950 yılları arasında ise Londra Büyükelçiliği Basın Ateşeliği’nde katiplik yaptı.1950 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nin yayın organı ‘Ulus’ gazetesinde çalışmaya başladı. Daha sonraları çalıştığı Ulus Gazetesi Demokrat Parti tarafından kapatılınca Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde köşe yazıları yazmaya başladı ve o sırada yazı işleri müdürlüğü yaptı.
[Rahşan Ecevit, Bülent Ecevit]
Harvard Üniversitesi’nde araştırmalar yaptı
1955 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Kuzey Carolina eyaletinin Winston-Salem şehrinde ‘The Journal and Sentinel’de konuk gazeteci olarak çalışmaya başlayan Ecevit, 1957’de tekrar Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. Harvard Üniversitesi’nde sekiz ay sosyal psikoloji ve Ortadoğu tarihi üzerine araştırmalar yaptı. O sırada üniversitenin rektörü olan Henry A. Kissinger ile tanıştı. Katıldığı antikomünizm seminerlerinde Olof Palme, Bertand Russell gibi isimlerle beraber oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi Ankara milletvekili seçildi
1953 yıllarında Cumhuriyet Halk Partisi’nin gençlik kollarında çalışmaya başlamış olan Ecevit 27 Ekim 1957 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Ankara milletvekili seçildi. 1959 yılında ise Cumhuriyet Halk Parti Meclisi’ne girdi. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi oldu ve sonraki seçimlerde tekrar milletvekili seçildi.
1961 yılında İsmet İnönü hükümetinde Çalışma Bakanlığı’na getirildi. 1965 seçimlerinden sonra Zonguldak milletvekili oldu. Cumhuriyet Halk Partisi içinde “ortanın solu” politikalarının öncülüğünü yaptı ve Ortanın Solu isimli kitabı yazdı.
14 Mayıs’ta Genel başkan seçildi
Parti içi mücadelesinde 18 Ekim 1966 yılında Cumhuriyet Halk Partisi genel sekreterliğine getirildi. Hitabet gücü, girişimciliği ve demokratik tavrı ile dikkat çekti. Daha sonraları İsmet İnönü ile anlaşmazlığa düştü ve İnönü’nün 8 Mayıs 1972’de genel başkanlıktan istifa etmesi üzerine 14 Mayıs’ta genel başkan seçildi.
Türk siyasetinin ‘’Karaoğlan’’ı
1973 seçimlerinde CHP’nin seçim kampanyasında, yaşlı bir kadının "Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan’ı görmek istiyom" şeklindeki sorusundan sonra Karaoğlan adı CHP’liler tarafından benimsenmiş ve ilerleyen yıllarda da Türkiye’de Bülent Ecevit için kullanılmaya başlanmıştır.
14 Ekim 1974 seçimlerinde Ecevit’in partisi en fazla oyu almasına rağmen çoğunluğu sağlayamadı. 26 Ocak 1974 yılında Milli Selamet Partisi ile yaptığı koalisyonda ilk defa başbakan oldu. Aynı sene Kıbrıs harekâtına karar verildi ve Kıbrıs’a askeri müdahale yapıldı.
29 Mayıs’ta suikasttan kurtuldu
İlk başkanlığı on ay süren Ecevit, Muhalefet partisinin başkanı olarak 29 Mayıs 1977’de bir suikasttan kurtuldu. 5 Haziran’da yapılan genel seçimlerde Cumhuriyet Partisi %41 oy oldu. Fakat yine çoğunluğu sağlayamadığından bir azınlık hükümeti kurduysa da güven oyu alamadı. Ardından Adalet Partisi’nden ayrılan 11 milletvekilinin desteğiyle hükümeti kurdu.
10 yıl siyasete girme yasağı
Daha sonra bozulan ekonomik durum, sağ-sol çatışması, cinayetler ülkeyi güç duruma sokmuştu. 14 Ekim 1979 ara seçimlerinde başarısızlığa uğradı ve görevden ayrıldı. 12 Eylül 1980 ihtilalinde silahlı kuvvetler ülkenin yönetimine el koyunca diğer parti başkanları gibi Ecevit’e de on yıl siyasete girme yasağı kondu.
Demokratik Sol Parti’den Zonguldak milletvekili seçildi
Daha sonra Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığından istifa etti. 1985 yılında ise eşi Rahşan Ecevit, Demokratik Sol Parti’yi (DSP) kurdu. 1987’de eski siyasetçilerin yasağının kaldırılması üzerine Ecevit, Demokratik Sol Parti’nin başına geçti. 20 Ekim 1991 seçimlerinde ise Demokratik Sol Parti’den Zonguldak milletvekili seçildi.
1997’de Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın başkanlığında kurulan Anasol-D hükümetinde başbakan yardımcılığına getirildi. 11 Ocak 1999’da Demokratik Sol Parti azınlık hükümetini kurdu ve dördündü defa başbakan oldu.
Sağlığı kötüye gidince hükümete yönelik eleştiriler arttı
18 Nisan 1999’da yapılan seçimlerde Demokratik Sol Parti %22,19 oyla birinci parti olunca Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi ile yapılan koalisyon hükümetinde de Ecevit başbakanlığı üstlendi. 2002 yılının Mayıs ayında hastalandı. Hastanede durumu kötüleşince evine getirildi. Sağlığı daha da kötüye gittiğinden hükümete yönelik eleştiriler arttı ve parti içi muhalefet çoğaldı. Bazı bakan ve milletvekilleri istifa etti.
25 Temmuz 2004 tarihinde aktif siyaseti sona erdi
Koalisyon hükümeti mecliste sayısal üstünlüğünü kaybetti. 3 Kasım 2002 tarihli erken genel seçimlerde Demokratik Sol Parti barajı aşamayınca meclis dışında kaldı. 25 Temmuz 2004 tarihli Demokratik Sol Parti kongresiyle Ecevit’in genel başkanlığı ve aktif siyaseti sona erdi.
5 Kasım 2006’da vefat etti
Aktif siyaseti sona erdirdikten sonra Ecevit’in sağlık durumu daha kötüye gitti. Doktorların karşı çıkmasına rağmen Danıştay’a düzenlenen saldırıda ölen Yücel Özbilgin’in 19 Mayıs 2006’daki cenazesine katıldı ve aynı gece fenalaşıp beyin kanaması geçirdi. Uzun süre yoğun bakımda kaldı. Bülent Ecevit bitkisel hayata girdikten 172 gün sonra 5 Kasım 2006’da Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu vefat etti.