Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı, tarihçi-yazar Prof. Dr. Erhan Afyoncu, "FETÖ'den ayrılanlar televizyonlara çıkıp, korku dağları yaratıyorlar. Kimse FETÖ'yle ilgili korku dağları yaratmasın. Milletimizin umutlu olması lazım." dedi.
"15 Temmuz 2016-Türkiye'yi Darbeyle İşgal Teşebbüsü" kitapçığı Milli Eğitim Bakanlığı'nca lise öğrencilerine dağıtılan tarihçi-yazar Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Vefa Lisesi öğrencileriyle buluştu. Afyoncu, etkinliğe katılan öğrencilere Türkiye'de yaşanan darbe deneyimlerini ve Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini anlattı.
Etkinlik sonrası açıklamada bulunan Afyoncu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sunuş yazısıyla basılan kitapçıkta darbe girişimini tarihi bir perspektif içinde anlatan metnin kendisine ait olduğunu, fırsat buldukça da özellikle liseli öğrencilere 15 Temmuz'da yaşananları anlatacağını söyledi.
Afyoncu, 15 Temmuz'u iyi analiz etmek gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Darbe girişimin en önemli tarafı bölünmüş toplumun tekrar birleşmesi ve kendine güvenmeye başlamasıdır. Bir musibet, bin nasihatten iyidir atasözünü yaşamış olduk. Türk milleti 15 Temmuz'da büyük devlet olma refleksini kaybetmemiş olduğunu gösterdi. Bugün dünyanın hiçbir yerinde, kadın, çoluk, çocuk, genç, yaşlı bu şekilde cesaretle sokağa çıkmazdı."
Darbe girişiminde halkın yaşadıklarını kaleme alması gerektiğini vurgulayan Afyoncu, kurumların da yaşananları kayıt altına alacak kitaplar basması gerektiğini belirtti.
Afyoncu, tarihçilerin de bilgileri derlemesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Tarihçiler yaşananların farkında. Bu hadise Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi. Bugünkü tarihçiler olarak çok şanslıyız, dünya tarihinin önemli dönüm noktalarına tanık oluyoruz. Sovyetler Birliği'nin dağılmasına, Ortadoğu'da yaşananlara tanık oluyoruz. Türk milletinin darbeye karşı direnmesi daha önce tarihimizde olan bir şey değil."
Son üç yıldır FETÖ'yle ilgili birçok bilginin açığa çıktığına dikkati çeken Afyoncu, 15 Temmuz gibi büyük bir olayın yaşanabileceğini ise tarihçilerin yanı sıra devlet kurumları da dahil kimsenin net olarak öngöremediği yorumunu yaptı.
"FETÖ'nün omurgası kırıldı"
Afyoncu, 15 Temmuz'a ilişkin televizyonlarda birçok program yapıldığını söyleyerek, şu görüşlerini aktardı:
"Tartışma programlarında konuşanlar, anlattıkları şeylerle 'Bunlar her şeyi yapabilir' diyor, haşa tanrı gücüne sahipmişler gibi konuşuyor. Bu yanlış, böyle olsaydı, darbede başarılı olurlardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın '40 yıllık emek 20 saatte bitti' diye bir söz kullanmıştı. FETÖ her şeyi yapabilecek olsaydı, 40 yıllık emeğinin sonucunu alırdı. FETÖ'nün omurgası kırıldı. En önemli güç nedir, elinde silah olan güç, askerdir. Bugün bakın 150'den fazla general gitti. Eğitim camiasından atıldılar. Omurgaları kırıldı, artık eskisi gibi sinsi sinsi çalışma yapamayacaklar. FETÖ kartopuyken çığ haline gelmişlerdi, şimdi çığlıktan kar topuna dönüyorlar, dağılıyorlar."
FETÖ'nün yurt dışında birçok okulu olduğunu hatırlatan Afyoncu, "En önemlisi FETÖ'nün insan kaynağı Türkiye'ydi. Bu kaynağı kaybetti. Burada adam yetiştiriyor, yurt dışına yolluyordu. Artık bunlar bitti. Yurt dışında kimseyle bir iş yürütemezler. Ufak tefek şeyler yaparlar ama artık Türkiye'ye zarar vermeleri mümkün değil." diye konuştu.
Afyoncu, FETÖ'den ayrılan birçok kişinin çeşitli programlara katıldığını, basına demeçler verdiğinin altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
"FETÖ'den ayrılanlar televizyonlara çıkıp, korku dağları yaratıyorlar. Kimse FETÖ'yle ilgili korku dağları yaratmasın. Milletimizin umutlu olması lazım. Bu halk 40 yıl boyunca örgütlenmiş bir örgütü yerle bir etti. Bu 40 yıllık örgütlenme Türk aklına uygun bir şey değildi zaten. Avrupalı, batılı 40 yıllık bir plan yapabilir ama Türkler sabırsızdır, 'Kim öle, kim kala?' der. Bu yüzden moralli olmak lazım, Türk milleti büyük bir feraset göstermiştir. Bir tarihçi olarak beni, devletimizin hala büyük devlet olma refleksi taşıdığına dair beni umutlandırdı."
Akademisyenlerin toplumun çeşitli özelliklerini eleştirebildiğini dile getiren Afyoncu, Türk toplumunun dünyanın en insani toplumu olduğunu, Suriyeli mültecilere kucak açması gibi örnekler üzerinden bunun anlaşılabileceğine vurgu yaptı.
Halk evlatlarının hakkını FETÖ'nün yediğini unutmamalı"
Afyoncu, 15 Temmuz'da en büyük moral bozukluğunun orduda yaşandığı düşüncesini paylaşarak, şunları ifade etti:
"Ordu Ergenekon ve Balyoz'da zaten büyük zarar görmüştü. Fakat 15 Temmuz'dan sonra Türkiye Kıbrıs'tan sonra ikinci askeri harekatı, tek başına Fırat Kalkanı'nda yaptı. Çok büyük riske girdi ama risk almadan önemli bir devlet olamazsınız. Ordunun da morali kendine geldi. 15 Temmuz'un bir numaralı kahramanı halktır ama onların yanında kahraman emniyetçilerimizin, ordudaki kahraman vatansever milliyetçi subaylarımız, erlerimiz olduğu unutulmamalıdır."
Devletin kurumlardan FETÖ'yü tasfiye ettiğini hatırlatan Afyoncu, "Böyle süreçlerde hatalar da olabilir fakat mağdurlara hakkı teslim edilecektir. Bazı idareciler süreci yönetemeyebilir. Fakat halk bu konuya bakarken, kendi oğlunun, kızının, evladının asker, polis, öğretmen olabilecekken FETÖ'cülerin kendi yetiştirdiği adamlarını bu görevlere yerleştirdiğini, halkın evlatlarının hakkını yediğini unutmaması gerekir." şeklinde konuştu.