Prof. Dr. Orhan Tatar, 6 Şubat depremlerinin 1. yılı dolayısıyla AFAD Başkanlığında bilim insanlarının katılımıyla düzenlenen etkinlikte, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Depremin 22'nci gününe kadar arama-kurtarma ve tarama çalışmalarının sürdürüldüğünü, yaklaşık 35 bini ülke içinden, 11 bini de uluslararası akredite arama-kurtarma personelinin bölgede görev aldığını anımsatan Tatar, depremin 2. gününden itibaren 1 milyon çadırın bölgeye sevk edildiğini ve 2,5 milyon kişiye barınma hizmeti sunulduğunu kaydetti.
"Yaklaşık 700 bin vatandaşımız konteyner kentlerde kalıyor"
Prof. Dr. Tatar, büyük afetlerden sonra tahliye operasyonlarının önemine değinerek, "Bu anlamda 3,5 milyon depremzede bölgeden tahliye edildi. Tahliye operasyonlarında hava, kara, deniz ve demir yoluyla çok sayıda vatandaşımız bölgeden ayrıldı" dedi.
Yaklaşık 1,5 milyon kişinin farklı illerdeki yurtlarda, otellerde, sosyal tesislerde kaldığını, bölgede ayrıca konteyner kentlerin oluşturulduğunu anlatan Tatar, "Yaklaşık 700 bin civarında vatandaşımız bu konteyner kentlerde kalıyor" ifadelerini kullandı.
Dünyanın en önemli hasar tespit çalışmalarından birinin deprem sonrası yürütüldüğünü vurgulayan Tatar, bölgede bu kapsamda 13 bin kişinin görev aldığını, 2,3 milyon binada hasar tespit çalışmaları yapıldığını ve enkazların yüzde 92 oranında kaldırıldığını ifade etti.
"Karada oluşmuş en büyük deprem"
AFAD koordinasyonunda görevlendirilen Türk Kızılayın günde 4 milyon öğün sıcak yemek verdiğini, 15 milyon gıda kolisi dağıtımı yapıldığını aktaran Tatar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Büyük bir afet, baktığınızda 570 kilometre civarında bir yüzey kırığı meydana getirmiş. Aynı anda 9 saat arayla 7 farklı fay parçasını kırmış, dünyanın bir başka ülkesinde örneği olmayan karada oluşmuş en büyük deprem. Ülkenin yüzölçümünün yüzde 20'lik bir bölümü. 14 milyon diyoruz ama diğer çeperlerindeki 18 ili de saydığımızda yaklaşık 20 milyon insanın doğrudan etkilendiği ama sosyolojik olarak 85 milyon insanın büyük bir acı, büyük bir travma yaşadığı bir deprem serisinden bahsediyoruz."
Dağıtıma hazır 46 bin konutun teslim süreçlerinin 2 Şubat'tan itibaren başladığını anımsatan Tatar, bölgede konut üretiminin devam ettiğini ve 200 bin civarı konutun hazır hale getirilerek vatandaşlara teslim edileceğini kaydetti.
"Ana şokun derinliği 19-20 kilometre"
Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Kaypak da Türkiye'nin şimdiye kadar görmediği, son 100 yılda benzerine ender rastlanan bir deprem çiftine rastlanıldığını ve bugün bile artçı sarsıntıların devam ettiğini söyledi.
Son 123 yılda, 11 ili kapsayan bölgede yaklaşık 40 bin deprem olduğunu ama son 1 yıl içerisinde yaşanan depremlerin bu sayının üzerine çıktığını anlatan Kaypak, şunları kaydetti:
"Yaptığımız bir çalışmada, yer kabuğunun tomografisini çekmeye çalıştık. Bu depremleri kullanarak yer kabuğunun içindeki yapısal özellikleri ortaya çıkartıyoruz. Depremin ilk derinlik konumu hesaplamasında ana şoklar 8 kilometre derinlik olarak açıklandı hem AFAD hem de Kandilli Rasathanesi tarafından. Tomografik sonuçlarımız ise depremin ana şokunun derinliğinin yaklaşık 19-20 kilometre derinlerde olduğunu gösteriyor."
Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık da depremde hasar gören binaların beton dayanımlarına ilişkin bilgileri paylaştı.