RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ve Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen ‘Dijital Çağda Medya Okuryazarlığı ve Türkçe Çalıştayı’nda konu edilen noktaları aktardı.
Medya okuryazarlığının geliştirilmesi için çalışmalar yapıldı
Ebubekir Şahin, çalıştay üzerinde uzun süredir çalıştıklarını belirterek RTÜK olarak medya okuryazarlığının geliştirilmesi için de uzun süredir uğraş verdiklerini vurguladı.
Şahin, Avrupa'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerde bu çalışmayı yapmak için partner olarak yanlarına, bahsedilen ülkelerde hali hazırda çalışmaları bulunan, YEE'yi aldıklarını söyledi.
Brüksel’de başlayan çalıştayın ilerleyen süreçlerde, Türk nüfusunun yoğun olduğu AB ülkelerinde, devamını getirmeyi düşündüklerini aktardı.
“Çalıştaya yoğun ilgi var”
Türkiye'den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer devlet büyüklerinin selamlarını getirdiğini ifade eden Şahin, çalıştaya çok ciddi ilgi olduğunu, sadece Belçika'dan değil, Fransa gibi ülkelerden de katılım olduğunu söyledi.
Şahin, bu ilginin nedeninin çalıştayda çok kapsamlı içerik bulunması ve konularında yetkin akademisyenlerin katılımı olduğunun altını çizdi.
RTÜK Başkanı, çalıştayı YEE ile iki kardeş kuruluş olarak birlikte düzenlediklerini, verimli bir toplantı beklediklerini ve sonuçlarını da paylaşacaklarını dile getirdi.
Çalıştay kapsamında çocuklara yönelik oyunları da içeren atölye çalışmaları gibi etkinlikler düzenlediklerini aktaran Şahin, Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk ailelerin çocuklarına dijital çağdaki medya okuryazarlığı ve Türkçe kullanımıyla ilgili bilgileri bu yöntemlerle sunduklarını söyledi.
"Programın Avrupa'nın başkentinde başlaması kıymetli"
YEE Başkanı Ateş de RTÜK Başkanlığının zengin içerikli program hazırladığını, programa paydaş olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.
"Programın Avrupa'nın başkenti sayılan Brüksel'den başlaması çok kıymetli" diyen Ateş, iki yıldır süren koronavirüs salgınının karanlık bir dönem olduğunu ve dijital çağda bunun aydınlanmasının önemine işaret etti.
Ateş, programın hem teorik hem de uygulamalı olduğunun altını çizerek şunları dile getirdi:
"Biz özellikle Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak uzun zamandan beri çok büyük zorluklarla karşılaşıyoruz. Kurumlarımız, bilim insanlarımız ve ülkemiz her gün tehdit altında. Bu çalışma şunu gösteriyor. Özellikle 15 Temmuz'dan sonra kurumlarımız aynı dili konuşmaya başladı. Farklı alanlarda çalışıyor olsak da RTÜK Başkanlığımız, YEE ve diğer kurumlarımız artık ortak bir dil kullanıyor. Bu da Türkiye'nin dünyaya vereceği en önemli mesaj."
"AB sınırları içinde yaşayan Türkleri bilinçlendirmek çok değerli”
Ateş, düzenledikleri programın gerek Türkiye'de gerek dünyada dijital çağda insanlığı tehdit eden içerikler, söylemler, ırkçı içeriklerle mücadele etme konusunda bireyleri yetiştirmek, Avrupa Birliği sınırları içinde yaşayan Türkleri bilinçlendirmek amacıyla çok değerli olduğunu vurguladı.
YEE olarak RTÜK Başkanlığının yanında alandaki güçlerini harekete geçirdiklerini ifade eden Ateş, programın olağanüstü ilgiyle yapıldığını görmekten mutluluk duyduğunu söyledi.
Ateş, "İnşallah önümüzdeki günlerde diğer başkentlerde de benzer faaliyetler yapacağız" dedi.