En geç 7 dakikada vakaya ulaşıyorlar. Koronavirüs şüphelerine, ilk müdahaleyi yapıyorlar. TRT Haber ekibi, salgın sürecinde yoğun mesai harcayan 112 Acil Sağlık Hizmetleri personelinin bir gününe tanıklık etti.
Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Hüseyin Hakan Karakaş, "Biz sağlık çalışanları olarak halkımız için alanda çalışmaya devam ediyoruz. Bu iş sonuçta sadece bizim sorunumuz değil. Dünyanın bir sorunu şu anda. Ulusal olarak mücadelemize devam ediyoruz. Biz ön safhada savaşıyoruz. Biz alandayız, hastanedeyiz." dedi.
Komuta kontrol merkezi, gelen çağrıları değerlendiriyor. Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'na iletilen çağrıyla 112 ekibi, şüpheli vaka için hazırlıklara başlıyor.
İçerisinde enfeksiyon çadırı da bulunan tam teçhizatlı ambulanslar zaten hazırda bekletiliyor. Ekip koruyucu ekipmanlarını giyiyor, yola çıkıyor.
112 ekibi, koruyucu ekipmanın içerisinde zorlu bir hizmet veriyor
Koruyucu ekipman, sağlık çalışanlarının ve temas ettikleri insanların korunması için gerekli. Ancak saatlerce onların içinde olmak işin belki de en zor kısmı.
Parademik Baran Özmen, "Çadır ambulansla çıktığımız için minimum iki saat sürüyor. 2 saat tulumların içerisindeyiz. Sıcak, çok sıcak. Maskeler hava geçirgenliğini az geçirdiği için nefes almakta zorlanıyoruz." diye konuştu.
"Bizi görünce ürküyorlar"
Koruyucu kıyafetler ilginç tepkilere de yol açabiliyor. Acil Tıp Teknisyeni Seher Demirtaş, "Biraz ürküyor gibiler. Öyle anlıyorum ben. Ama tabii biz onlara bu sizin için, bunu sizin için yapıyoruz, bunları sizin için giyiyoruz, sizin sağlığınız için dediğimiz zaman biraz daha sanki yumuşuyorlar bize karşı." ifadelerini kullandı.
En çok sevdiklerini özlüyorlar
Tüm bunların yanında yaşadıkları bir zorluk daha var; ailelerinden, çocuklarından ve torunlarından uzak kalıyor olmaları.
Ambulans şoförü Ali Doğru, "Bu iş başladığından beri torunlarımı göremiyorum. Yani üç tane torunum var. Yaklaşık 40 gündür torunlarımı göremiyorum. Sevdiklerimizi göremiyoruz. İnsanların bu konuda biraz daha duyarlı olmasını istiyoruz." diyerek duygularını dile getirdi.
Kamera: Faruk Yağız