Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Asya-Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) iş birliğiyle düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomi Zirvesi’nin akşam yemeğinde konuştu.
Bakan Varank, büyümenin uluslararası iş birliği ve dayanışmayla sağlanabildiğine, ancak bu şekilde yatırım, üretim ve ticaretin canlanabileceğine dikkati çekti.
Türkiye'nin zor bir ağustos ayını geride bıraktığını anımsatan Varank, dış şoklar nedeniyle döviz kurunda dalgalanmalar yaşandığını ve bu durumun reel ekonomi üzerindeki etkilerini sınırlamak için zamanında önlemler aldıklarını anlattı.
"Attığımız adımlar işe yaradı ve piyasa güveni yeniden sağlandı"
Varank, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte güçlü bir koordinasyona sahip olduklarını ve finansal saldırıların üstesinden gelebildiklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Attığımız adımlar işe yaradı ve piyasa güveni yeniden sağlandı. Bakanlığım üretim, yatırım ve inovasyonun nabzını tutuyor. Öncü göstergeleri yakından takip ediyor ve gerekli adımları atıyoruz. Sanayiyi güçlendirmek ve sanayimizi her türlü şoka dayanıklı hale getirmek için çalışıyoruz. Politika yaklaşımımızın temellerini kapsayıcılık, şeffaflık ve istikrar oluşturuyor. Yatırımcılar için sağlam, güvenilir ve sağlıklı bir iş ortamı yaratıyoruz. Şirketlerimizin Ar-Ge faaliyetlerini teşvik ediyoruz. Ekonomimizin omurgasını oluşturan KOBİ'leri, üretkenlik ve verimliliklerini artırmak için destekliyoruz."
"Ulaşmak istediğimiz somut ve iddialı hedeflerimiz var"
Türkiye'nin özel sektöre dayalı bir büyüme modeli olduğunu belirten Varank, ülkenin dinamik nüfus, eğitimli iş gücü, büyüyen orta sınıf ve yeni koşullara uyum sağlayabilen sanayi gibi güçlü temellerinin olduğunu aktardı.
Varank, dünya ticaretinin yarıdan fazlasının coğrafi konumu nedeniyle Türkiye üzerinden dört saatten az bir uçuş süresinde gerçekleşebileceğini dile getirerek, "Hükümet olarak bu avantajları değerlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye ekonomisi 16 yılda büyük bir dönüşüm gerçekleştirdi. Ancak, bu bizim için yeterli değil, ulaşmak istediğimiz somut ve iddialı hedeflerimiz var. Hedefe giden yolda yüksek katma değerli üretim temel belirleyici olacak. Üretimde yapısal dönüşümü yerlileşme, ileri teknoloji ve markalaşma temelleri üzerinde gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Yakında duyuracakları Uçtan Uca Yerlileşme Programı ile ithalat bağımlılığını azaltmayı hedeflediklerini vurgulayan Varank, "Bu yeni politikayla üretici ve tüketici arasında yeni bir iş birliği modeliyle hedef ürünlerde ithal ikamesini gerçekleştiriyoruz. Bir sonraki adım bu ürünlerin ihraç edilmesi olacak. Uçtan Uca Yerlileşme Programı tüm yabancı yatırımcılara açık olacak." dedi.
"Yatırımcıların hayatını kolaylaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz"
Varank, Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırım politikalarına da değinerek, "eşit muamele" ilkesinin geçerli olduğunu ve Türkiye'ye yatırım yapan yabancı firmaların Türk firmalarıyla aynı haklara sahip olduğunu dile getirdi.
Yatırımcı dostu politikalar uyguladıklarını anlatan Varank, rekabetçiliği ve sağlıklı iş ortamını geliştirmek için somut hedefler belirlediklerini bildirdi.
Bakan Varank, Türkiye'nin iddialı yapısal reformları sonucu Dünya Bankası'nın İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 43'üncülüğe yükseldiğini ve en fazla iyileşme gösteren ilk 10 ülke arasında yer aldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Hükümet olarak bürokrasiyi azaltmak ve yatırımcılarımızın hayatını kolaylaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik yatırımlar için kapsamlı yatırım teşvik programları sunuyoruz. Bunlara ek olarak, yüksek teknoloji yatırımlarını çekmek için Proje Bazlı Teşvik Sistemi'ni tasarladık. Bu tür projeler benzersiz özelliklere sahip olduğu için sabit bir yapı yerine esnek bir yapı oluşturuldu. Böylece her proje farklı destek araçlarından faydalanabiliyor."
"Kapımız herkese açık"
Varank, dünyanın ekonomik ağırlık merkezinin Asya-Pasifik Bölgesine kaydığını ve bölge ülkeleriyle yeni yatırım fırsatlarını keşfetmenin tam zamanı olduğunu belirterek, sanayi ve teknoloji alanlarında iş birliğinin geliştirilmesi çağrısında bulundu.
Asya-Pasifik bölgesindeki yatırımcılara seslenen Varank, "Gelin birlikte üretken yatırımlar yapalım. Ortak sorunlarımıza ortak çözümler bulalım. İş hayatında başarının açık ve şeffaf iletişimle mümkün olduğunu biliyoruz. Hükümet olarak görevlerimizi en iyi şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz. Kapımız Türkiye'de yatırım ve üretim yapan herkese her zaman açıktır." dedi.
Bakan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun programları nedeniyle zirveye katılamadığını, herkese selamlarını ilettiğini söyledi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da İstanbul’un doğu ve batı arasında bulunan önemli bir şehir olduğunu belirterek, “Umuyorum ki zirve sonunda kurduğunuz bağlantılarla ülkenize döneceksiniz.” dedi.
"Türkiye doğu ile batının bir araya geldiği bir merkez"
CACCI Başkanı Jemal Inaishvili ise zirvenin İstanbul’da tertip edilmesini çok istediklerini ve şu an İstanbul’da bulunmaktan memnun olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin dünya ekonomisi için önemi çok büyük. Türkiye doğu ile batının bir araya geldiği bir merkez. Türk ekonomisinin potansiyelini ortaya çıkarmak çok önemli. Bu zirve ile üyelerimizin dikkatini de buraya çekmek istedik. Türkiye’de birçok sektörde çok önemli fırsatlar var. Bugün başkan olarak benim son günüm. Konfederasyonumuzun yeni liderini şimdiden tebrik ediyorum.”
Kaynak: AA
5ºC
Ankara
