Dünya 2023’ü karşılarken milyonlarca insanın yeni yıla sevdikleriyle telefonda konuşarak girmesi pek şaşırtıcı bir durum değil… Ancak bir savaşın ortasındaysanız ve yılbaşına telefonla konuşarak ‘merhaba’ diyorsanız yeni yıl sizin için pek de iyi başlayamayabilir. Ukrayna’nın Donetsk bölgesindeki Makiivka’da bulunan Rus askerleri için başlamadığı gibi…
Yeni yılın ilk gününde Ukrayna tarafından ABD yapımı füzelerle bir binaya yapılan saldırıda Rusya Savunma Bakanlığı’nın resmi açıklamasına göre 89 Rus askeri hayatını kaybetti. Kiev’e yakın medya kuruluşları saldırıda yüzlerce Rus askerinin öldüğünü iddia ediyor.
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Rusya’nın tek seferde çok sayıda askerini kaybettiği ender olaylardan biri olarak kayda giren Makiivka’da olanlar aslında hem savaşın değişen doğasını hem de yeni dönemde askerlerin üzerindeki kimi diğer sorumlulukları daha net hatırlatıyor.
Saldırının baş şüphelisi: Akıllı telefonlar
Füzelerin art arda hedef aldığı ve taş üstünde taş bırakmadığı binadan arda kalanlar yıkımın ne denli büyük olduğunu da gösteriyor. Peki nasıl oldu da Rusya gibi bir güç böylesine bir kayba engel olamadı?
Kremlin’den yapılan açıklamalar da Ukrayna’dan gelen bilgiler de belki de ilk kez örtüşüyor. Buna göre, bölgede bulunan Rus askerleri kendilerine verilen emirlere rağmen bunlara uymadı, yılbaşı gecesinde cep telefonlarını açarak ailelerini ve sevdiklerini aradı.
Bölgede bir anda çok ciddi bir cep telefonu sinyal yoğunluğunu fark eden Ukrayna tarafı hızlı bir şekilde koordine oldu ve söz konusu sinyallerin geldiği bina hassas vuruş kabiliyetine sahip ABD yapımı füzelerle ateş altına alındı.
Her ne kadar genel kabul gören senaryo bu olsa da özellikle kimi Rus uzmanlar, bu kadar çok sayıda askerin aynı binada tutulması ve mühimmatlarla iç içe olmalarının çok ciddi bir zafiyet olduğuna dikkat çekip, telefon sinyali meselesinin başarısızlığı perdelemek için kullanıldığını iddia ediyor.
Sinyal istihbaratı ile neler yapılabilir?
Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı, Ukrayna-Rusya savaşını başından bu yana istihbari açıdan yakından takip eden isimlerden.
Son saldırıyı istihbarat penceresinden konuşmak için aradığımız Darıcılı, öncelikle sinyal istihbaratının sadece ‘iletişimin tespiti’ olmadığının altını çiziyor. Bu yöntemle sinyal alınan bölgenin hassas konumu, yayılan sinyal sayısı ve seviyesi gibi verilerden bölgede kaç kişini bulunduğu, sahip oldukları teknik imkanlar gibi meselelerin de analiz edilebileceğini söylüyor.
Akıllı telefonlar ciddi bir sorun
Sinyal istihbaratı konusunun ardından madalyonun ‘teknoloji’ tarafını da çeviriyor Doç. Dr. Darıcılı. Konu halliyle harp sahasındaki iletişime özellikle de akıllı telefonlara geliyor.
Akıllı telefonların sosyal hayatta insanlara çok büyük kolaylıklar sağladığını söyleyen Darıcılı’ya göre işin boyutu harp sahasında 180 derece değişiyor. Bu nedenle güvenlik güçlerinin akıllı telefonlar, tabletler ve laptop’ları kullanırken son derece dikkatli olmasının ‘ölüm-kalım meselesi’ olduğunu vurguluyor.
Darıcılı ayrıca, akıllı telefonların istihbari açıdan harp sahasında çok ciddi bir zafiyet ve dezavantaj unsuru olduğuna da dikkat çekiyor.
Harp sahasında ‘dijital ayak izi’ çıkmazı
Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı’nın ‘çok ciddi bir istihbarat zafiyeti’ vurgusu önemli. Bu cümle yakın zamanda Ukrayna dışında yaşanan kimi olayları da anımsamamıza neden oluyor.
Akla ilk gelenlerden biri meşhur ‘Strava’ skandalı. Bilindiği üzere, koşu ve fitness uygulamaları kullanıcıların spor aktivitelerini takip etmesini sağlayan GPS özelliğiyle birlikte geliyor. Strava da bunlardan biri. Şirket, programı kullanan kişilerin ısı haritalarını açık bir şekilde internet sitesinde yayınlıyordu. 2018 yılında bir güvenlik öğrencisi programı yakından incelediğinde ilginç detaylarla karşılaştı. Örneğin haritada Suriye’ye odaklandı ve spor yapan ABD askerlerinin ısı haritasından gizli konumlarını tespit etti.
Aynı haritayı inceleyen başka bir isim Somali'nin başkenti Mogadishu'da CIA üssünün yakınındaki kumsalda koşu aktivitelerine rastladı. Bir gazeteci ise ABD Özel Operasyon üslerinin Afrika'nın Sahel bölgesinde nerede olduğunu tespit etti. Ayrıca bir Twitter kullanıcısı Yemen'de Patriot füze sisteminin kurulu olduğu konumu buldu.
Askerlerin cep telefonu yasağına uyması çok mu zor?
Askerler ya da diğer güvenlik görevlilerinin cep telefonu ve akıllı cihaz kullanımına yönelik ciddi eğitimler aldığını biliyoruz. Ayrıca orduların bu yönde çok net talimatları olduğu, yasağa uymayanların ciddi yaptırımlarla karşılaştığı da sır değil.
Buna rağmen askerler neden kurallara uymayıp da hem kendilerinin hem de silah arkadaşlarının canlarını açıkça tehlikeye atıyorlar? “Yasakları uygulamak çok mu zor?” diye soruyoruz Darıcılı’ya:
“Bu tür durumlarda en öncelikli mesele disiplin. Takım komutanı ya da ekip lideri çok net bir şekilde bu yasağı personeline aktaracak ve en ufak bir ihlalde çok ciddi şekilde ceza vereceğini ilan edecek.
Ancak Rus Ordusu’nda beklediğimiz, olduğuna inandığımız konvansiyonel güç de disiplin de yok. Ukrayna savaşı bunu herkese net bir şekilde gösterdi.
Tabi burada batılı ülkelerin yardımları meselesini de pas geçmiyoruz. Hatta ben bu son füze saldırısındaki sinyal istihbaratın dahi batılı bir ülke tarafından Ukrayna ile paylaşıldığına inanıyorum.
Yine de Rusya’nın kendi kurallarını net bir şekilde uygulamasını beklerdim. Ancak cep telefonu gibi basit bir kuralı dahi hayata geçiremediler. Makiivka’daki saldırı ne ilk ne de son. Rus askerleri Ukrayna’da savaşa başladığından bu yana neredeyse her hafta çok ciddi bir istihbarat zafiyetine konu oluyorlar.”
Türkiye de dahil tüm ülkeler için ders niteliğinde
Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı, tüm bu yaşananların başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeler için ciddi dersler taşıdığını da sözlerine ekliyor.
TSK’nın bu konuda çok hassas olduğuna değinen Darıcılı, buna rağmen kimi zaman operasyon bölgesinden son derece kritik fotoğraf ya da videoların sızdığını anımsatıp, “Güvenlik güçlerimiz çok dikkatli olmalı. Evet, PKK-PYD’nin böyle bir kabiliyeti yok ancak imkanı olan batılı ülkelerin bizim askerlerin konumunu teröristlere vermeyeceğini kim garanti edebilir? Libya’dan Irak’a, Suriye’den Katar’a kadar farklı yerlerde görev yapan bir ordunun mensubu çok dikkatli olmalı” diyerek sözlerini tamamlıyor.