Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından başlatılan F-16 Yapısal İyileştirme Projesi kapsamında ilk F-16 Blok-30 uçağının yapısal iyileştirmesi tamamlandı.
SBB’den yapılan bu açıklama, konunun uzmanlarına göre aslında Türkiye için farklı anlamlar taşıyor.
Önemli yansımaları olacak
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin’e göre mevcut uçakların çok daha uzun yıllar hizmette kalmasını sağlayacak bu adım, milli muharip uçağın üretim aşaması için de son derece değerli bir tecrübe birikimini beraberinde getirecek.
Türkiye’nin F-16 tarihinin ‘F-16 Blok 30’ ile başladığını hatırlatan Şahin, “1987 yılında Türk Hava Kuvvetlerine teslim edilen ilk F-16, bugün modernizasyon süreci devam eden bir F-16C Blok 30 idi” dedi.
2030’ların sonuna kadar göklerde
Şahin, Türk Hava Kuvvetlerinin 1987 ve 1990 yılları arasında toplam 43 adet F-16C/D Blok 30 savaş uçağı aldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Normal bir F-16’nın uçuş ömrü 8 bin saat. Türkiye’nin sahip olduğu F-16 Blok 30’lar, 2017 yılında bu limite çok yaklaştı. TUSAŞ ana yükleniciliğinde başlatılan ‘F-16 Blok 30 Yapısal İyileştirme Projesi’ ile bu uçuş ömürlerinin 4 bin saat artırılması gündeme alındı.
Yani proje kapsamında modernize edilen uçaklarımızda 12 bin saatlik bir uçuş süresinden bahsetmek mümkün olacak. Böylelikle Türk F-16 Blok 30 savaş uçakları, 2030’lu yılların sonuna kadar uçabilecek.”
Bu tecrübeler milli muharip uçak üretimine de yansıyacak
“Türk Hava Kuvvetlerine teslim edilen 270 adet F-16’nın çok büyük bir kısmının üretimini TUSAŞ gerçekleştirdi” bilgisini paylaşan Anıl Şahin, şunları söyledi:
“Öte yandan TUSAŞ, başka müttefik ülkeler için de F-16 üretimi gerçekleştirdi. Bu üretim ve modernizasyon faaliyetleri, bizim milli projelerimiz için çok önemli tecrübeler kazandırıyor.
F-16 programında elde ettiğimiz tecrübeleri, HÜRJET ve Milli Muharip Uçak gibi yerli/milli savaş uçakları projelerimizde de kullanıyoruz, kullanmaya da devam edeceğiz.”
Diğer F-16’lar için de zamanla bu adımlar atılacak
Şahin, Türk Hava Kuvvetleri envanterinde iki tipte savaş uçağının mevcut olduğunu söyleyerek, "Bunlar; F-16 ve F-4E 2020 Terminatör. F-4E 2020 Terminatör’ler daha önce modernize edildi. Yeniden bir modernizasyondan geçmeyecekler. Zaten çok büyük bir kısmı envanterden çıkartıldı” şeklinde konuştu.
Türkiye’de aktif olarak 240’a yakın F-16 Fighting Falcon tipi savaş uçağı mevcut olduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti:
“F-16’lar kendi içlerinde Blok 30, Blok 40, Blok 50 ve Blok 50+ olmak üzere dört farklı konfigürasyondalar… En eskileri Blok 30, en yenileri ise Blok 50+’lar. Şu anda F-16 Blok 30’a yönelik modernizasyonlar, ilerleyen dönemde Blok 40, 50 ve 50+ F-16’lar için gerçekleştirilecektir.
Bu modernizasyonlarda önemli olan başka hususlar da var… Sadece yapısal bazı iyileştirilmeler yapılmıyor. Söz konusu uçaklar için ASELSAN ve TUSAŞ tarafından elektronik sistemler açısından da ciddi projeler yürütülüyor.”
Önceliğimiz milli muharip uçak
F-16 Blok 30 savaş uçaklarının sahip oldukları itki gücü sayesinde şu an Türkiye’nin elindeki en iyi ‘hava hava angajmanı’ uçakları olduğunu kaydeden Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kendisi gibi dördüncü nesil düşman uçakları ile yaşanacak it dalaşları esnasında, F-16 Blok-30’lar çok önemli.
Ancak, F-35 gibi beşinci nesil savaş uçaklarının da gelişiyle birlikte hava-hava angajmanın şartları da değişiyor… Artık manevra kabiliyeti yerine çok düşük görünürlük özelliği ve ağ merkezli harp gibi kavramlar hava araçlarında öne çıkıyor. Bu durum söz konusu F-16 Blok-30 gibi uçakları günden güne geri plana itiyor.
Bu kapsamda, Türkiye’nin ana hedefi kesinlikle ‘Milli Muharip Uçak’ olmalı. Zaten ilgili kurumlardan gelen açıklamalar da yol haritasının bu şekilde planlandığını gösteriyor. Ancak çevremizdeki ülkeler F-35 veya çeşitli modern savaş uçakları aldığı için, bizim de bir miktar F-35 almamız gerekli diye düşünüyorum. Eğer siyasi nedenlerle bu mümkün olmazsa, belki farklı alternatifler, ara formüller gündeme gelebilir. Bu formül de Türk Hava Kuvvetlerinin kurmay personeli tarafından zaten düşünülmüştür.”