Rize'nin Çayeli ilçesi Madenli beldesinde şiddetli yağış hasara yol açtı. Yağışın ardından bölgede gün ağarması ile birlikte hasarın boyutu da ortaya çıkmaya başladı.
Dün öğle saatlerinde başlayan şiddetli yağış sonrası Madenli beldesinde oturan Mehmet Bostancı evinin önünde çağlayan dereye bakıyordu. Bu sırada eşi Nezahat Bostancı da cep tefefonuyla görüntü çekiyordu. Tam da o anda sel tonlarca ağırlıktaki kütüklerle birlikte geldi. Mehmet Bostancı sol taraftaki bahçelik alana kaçtı ancak eşi ve oğlu onun sele kapıldığını sanıp sinir krizi geçirdi. O anlar cep telefonu ile saniye saniye görüntülendi.
"Beni öldü sandılar"
Bahçeye kaçarak canını kurtaran Mehmet Bostancı yaşadıklarını anlattı:
"Ani bir karar verdim. Cenabı Allah'ın yardımıyla kendimi evin mezarlık tarafına attım. Evdekiler bana bağırıyor 'Mehmet' gitti diye. Benim öldüğümü sandılar. Ben de evin yıkılacağını sanarak evdekilere evden çıkın diye bağırdım. 85 yaşında olan annem evdeydi. Annemi taşıyabilecek durumda olsa evden çıkarırdım. Allah hepimizin yardımcısı olsun."
Nezahat Bostancı, yağışla birlikte taşın toprağın aşağı doğru geldiğini, oğlunun da o sırada dışarıda olduğunu söyledi.
Kaçması için uyardığı oğlunun ev tarafına geçtiğini belirten Bostancı, "Korkulukların yukarısına çıktı. Ben de eve çıktım, mutfağın camını açtım. 'Onu üstünden alayım' dedim. 'Çıkamam' dedi, 'çıkarsın, ben seni alacağım' dedim. Öylece çıktı ve onu aldım" dedi.
"Yakınlarıma göndermek için video çekiyordum"
Daha sonra kapıya çıktığını, eşinin evin önünde olduğunu dile getiren Bostancı, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
"İstanbul'da arkadaşlarım ve yakınlarım burada benden video, haber bekliyorlar. Ben de video çekeyim dedim, gösteririm diye. Baktım, üstten aşağı her şey geliyor. Odun, ağaç geliyor. Eşim de burada. 'Mehmet kaç, Mehmet kaç' diye bağırdım. Mehmet'in o tarafa kaçtığını fark edemedim. Odunlar falan onun peşine geldi. Ben, 'Mehmet gitti, Mehmet gitti' diye bağıra bağıra ev tarafına koştum. Caminin o tarafa baktım, 'Sel onu o tarafa mı attı, yoksa ırmaktan aşağı mı gitti?' Baktım duruyor orada. Bir sevindim ama çok fenaydı. Anlatılmıyor."