Meclis Başkanı Mustafa Şentop, TBMM 27. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında milletvekillerine hitap etti.
Şentop konuşmasında Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tutumuna ilişkin değerlendirmeler yaptı, Türkiye’nin uluslararası alanda, daima hukuktan, hakkaniyetten, adaletten, meşruiyetten yana olduğunu söyledi.
Şentop, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığını, sadece stratejik kaynaklar ve bunlar üzerindeki meşru hakları üzerinden tarif edemeyiz. Türkiye, kendi haklarını aradığı kadar, bu alanda ve sahada adil bir paylaşımın, hakça bir dağılımın olmazsa olmaz bir barış zemininde gerçekleşmesi için vardır. Emeği değil sömürüyü, hakkı değil zulmü, paylaşımı değil el koymayı alışkanlık haline getirenlerin bunu anlamasını zaten beklemiyoruz” ifadesini kullandı.
"Tek millet iki devlet prensibi, sadece bir slogan değildir"
Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırılarına da konuşmasında yer veren Şentop, “Türkiye bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da haklı davasında, vatan savunmasında Azerbaycan’ın yanındadır” dedi. Türkiye ve Azerbaycan’ın, dünyada başka iki ülke arasında benzeri olmayan yakın bir ilişkiye sahip olduğuna dikkat çeken Şentop, “Tek millet iki devlet prensibi, sadece bir slogan, sadece bir tarihi tespit değildir; aynı zamanda diplomasiden sahaya her alanda Türkiye Azerbaycan ilişkilerine istikamet veren yaşayan bir ilkedir” diye konuştu.
“Bazı küçük ülkelerin, tetikçi olarak kullanıldığına şahit oluyoruz”
Ermenistan’ın bir an önce işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıkması gerektiğinin altını çizen Şentop şöyle devam etti: “Bugün, ağır ekonomik sorunlarla boğuşan ve Batının ianeleri ve sadakalarıyla yaşayan bazı küçük ülkelerin, tetikçi olarak kullanıldığına şahit oluyoruz. Bölgesel ihtilafları canlı tutmak, eski yaraları kanatmak için bu muhtaç ve basiretsiz ülkelerin yönetimleri istismar edilmektedir. Ayrıca, Batılı bazı devletlerin siyasi acentesi gibi hareket eden halklarını temsil etmeyen bir takım kukla devlet yönetimlerinin de dünya ve bölge barışı için tehdit teşkil eden tavırlarına da işaret etmek gerekir.”
"TBMM, milletimizin, cumhuriyetin ve demokrasinin kalbidir"
15 Temmuz gecesi TBMM’nin bir kez daha “Gazi” unvanını aldığına dikkat çeken Şentop, “TBMM’nin saygınlığının korunması en başta gelen görevimizdir. Unutmayalım ki TBMM, milletimizin, cumhuriyetin ve demokrasinin kalbidir. Bu kurumun, hepimizin üstünde, bizleri aşan yüce bir kimliği vardır. Söz ve eylemlerimizde, yaptıklarımızda bu gerçeğin ne kadar farkında olursak siyaset kurumu ve milletvekilleri olarak o kadar güç ve saygınlık kazanacağız” ifadelerini kullandı.
TBMM’nin 100’üncü yılına vurgu yapan Şentop, “Yüce Meclisimizin açılışının 100’üncü yıldönümünde milletimizin bizden beklentisi de, fikir ve telakki farklılıklarımıza rağmen bu yolda mutabakatla hareket etmemiz, millî çıkarlarımızın tahakkuku için elbirliği yapmamızdır. 100’üncü yılını idrak eden bu Yüce ve Gazi Meclisin her bir mensubunun bu beklentiye uygun davranacağına inanıyorum” dedi.
“Dünya beşten büyüktürü bizzat BM kabul ediyor”
Tarihin önemli bir kavşak noktasından geçildiğini dile getiren Şentop koronavirüs salgının uzun zamandır yapıları ve işlevleri tartışılan, üstlendikleri görevleri yerine getirmekten uzaklaşmış uluslararası kuruluşların durumunu tekrar gündeme getirdiğine vurgu yaptı.
Şentop şöyle devam etti: “Dünyada uluslararası hukukun uygulanmasını sağlamak, iş birliğini ve barışı hâkim kılmak için kurulmuş olan başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok uluslararası kuruluş tam manasıyla iflas bayrağı çekmiş durumda. Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk dile getirdiğinde idealist bir eleştiri gibi görülen “dünya beşten büyüktür” ifadesiyle sembolize olan husus artık bütün ülkelerin, hatta bizzat Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği ve yeniden yapılanma adı altında çalışma başlattığı bir gerçeklik haline gelmiştir. Ekonomik dengesizlikler, adaletsizlikler, sömürü, insana değer vermeyen kurumsal yaklaşımlar koronavirüs salgınıyla çok daha görünür hale gelmiştir.”
Şentop böyle dönemlerin, Türkiye gibi tecrübeli devletler için aynı zamanda, büyük imkanlar, fırsatlar sunduğunu da belirtti.
Terör ve siyaset vurgusu
Konuşmasında terörle mücadeleye de bir başlık açan Şentop, “Gerekçesi, yöntemi ve şekli ne olursa olsun şiddet ve terör, demokrasimizin ve siyaset kurumunun en yıkıcı düşmanıdır. İçinde şiddetin ve terörün onaylanmasına dair niyet taşıyan her söylem, Türkiye’ye karşı bir suikasttır ve ortadan kaldırılmayı hak etmektedir" dedi.
"Yegâne ölçümüz, milletimizin çıkarları ve dünya barışıdır"