TBMM Başkanı Mustafa Şentop, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı.
Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha aday olmasının önünde hiçbir hukuki engel olmadığını söyledi. Bu yönde yapılan tartışmaların gereksiz olduğunu savundu.
"Komisyonda aksi yönde bir ifade yok"
Şentop'un açıklamaları şöyle:
"Anayasa'nın 101. maddesiyle ilgili bir değişiklikti. Bu anayasa değişikliği teklifi bu konuyu 10 gün görüştü. Anayasa Komisyonu bir rapor hazırlıyor. TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeler bu rapor üzerinden yapılıyor. Komisyonda 2016 yılı sonlarında bu konuya dair, aday olunamayacağına dair hiçbir şey söylemedikleri gibi aksine Sayın Cumhurbaşkanımızın iki defa aday olacağını hatta daha sonraki seçimde bir kez daha aday olmak üzere 3 defa aday olma imkanını tanıdığına dair ifadeleri var Komisyon'da dile getirilmiş. Komisyonda aksi yönde bir ifade yok. Aksine Sayın Cumhurbaşkanımızın 3 defa aday olabileceğine dair ifadeleri var."
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. https://t.co/uJk4TJcLv9
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) February 10, 2022
"Komisyon raporlarında aksi bir görüş yok"
Şentop, Komisyonda aksi bir görüş ileri sürülmediği için bu konunun tartışmaya kapalı olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Yeni getirilen düzenlemeyle 101. maddeyle daha önce Cumhurbaşkanlığı yapmış olanlara da 2 dönem seçilme hakkı getirildiği Komisyon raporlarında da ifade edilmiş."
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığı üçüncü kez değil, ikinci kez söz konusu"
"TBMM'nin bu düzenlemeyi yaparken maksadının ne olduğu, 2 defa seçilme hakkını yeni sistemde getirdiği açıktır. Bu teklifi getiren ve destekleyen siyasetçilerin o gün de bugün de tereddüdü yoktur, bu konu nettir. Bu hukukçuların yapacağı bir tartışma. 5 sene önce konu net bir şekilde ortaya konulmuş."
"Çok yanlış, haddini aşan değerlendirmeler"
Şentop, Ayşenur Arslan'ın Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı ile ilgili sözlerine şu açıklamayla tepki gösterdi:
"TMT bir nevi Kuvayımilliyedir. Bu teşkilat olmasaydı bir tane yaşayan Türk görmek mümkün olmazdı. Bu bakımdan bu değerlendirmeleri çok yanlış, haddini aşan değerlendirmeler olarak görüyorum."