Seyit Onbaşı, namı diğer Koca Seyit... Mecidiye Tabyası'nda 276 kiloluk mermiyi insan üstü bir güçle sırtlayarak kaldırdı, savaşın seyrini değiştirdi.
Çanakkale Zaferi'ne adını kahraman olarak yazdırdı. Savaştan sonra da Balıkesir'in Havran ilçesindeki köyüne döndü.
Çanakkale kahramanının torunu Muhammet Yıkar, büyük dedesinin yaşantısını anlattı.
"Savaşın kaderini değiştirmiş. Sağ olarak buraya köyüne dönmüş. 10 yıl kendini hiç ön plana koyup da ben top kaldırdım bile dememiş yani 10 yıl sonra Atatürk Havran'a bir yol açılımına gelmiş. Yol açılımı bittikten sonra Nahiye Müdürüne demiş ki bu semtte bir Seyit Onbaşı olacaktı. Benim onu görmem lazım."
Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği üzerine iki jandarma görevlendirildi, Seyit Onbaşı bulundu. Yıkar, o anları şöyle anlattı..
"Sen demişler paşa çağırıyor. Ayağımdaki çarık, yırtık demiş, gidemem. Hayır demişler. Paşa, Dün Havran´da yol açılımındaydı. Bugün de seni görmek için kaldı, o zaman hemen gidelim demiş."
Atatürk'ün maaş teklifini kabul etmedi, geçimini ormancılıkla sağladı
Seyit Onbaşı jandarmalarla yola koyuldu. Havran'a vardıktan sonra Atatürk'ün karşısına çıktı.
"Demiş paşam hoş geldin. Asıl Seyit sen hoş geldin demiş. İki gündür seni bekliyorum. Neredeydin? Paşam demiş dağda keçi çobanlığı yapıyorum haberini aldım demiş anca gelebildim. Sohbet ederken demiş ki Seyit, sana maaş bağlayayım. Hayır paşam demiş, biz o an görevimizi yaptık. Maaş için değil demiş, istememiş."
Atatürk'ün maaş teklifini kabul etmeyen Seyit Onbaşı, köyünde ormancılık ve madencilik yaparak geçimini sağladı. 1939 yılında 50 yaşındayken zatürre sebebiyle hayata veda etti.
Seyit Onbaşı unutulmadı
Üstünden 108 yıl gAtatürk'ün maaş teklifini kabul etmedi, geçimini ormancılıkla sağladıeçse de Çanakkale Zaferi'nin kahramanı unutulmadı. Koca Seyit, Havran'da adına yaptırılan müzede ve kabri başında hala minnetle anılıyor.
Ziyarete gelen bir kişi, duygularını "Vallahi o kadar duygulandım ki konuşacak, söyleyecek kelime bulamıyorum. Allah onu yerinde huzur versin diyorum. Bizler onların sayesinde bugünleri yaşıyoruz" sözleriyle anlattı.