Türkiye, 2021 itibarıyla dünyanın en büyük askeri insansız hava aracı (İHA) tedarikçisi konumuna geldi. Bu çarpıcı tespit, Amerika merkezli Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi'nin (CNAS) yayımladığı raporda dikkat çekiyor.
Rapora göre, Türkiye, Çin ve İran gibi ülkeler düşük maliyetli askeri İHA'lar geliştirerek, bu alandaki küresel rekabette önemli bir yükseliş gösterdi. Özellikle İsrail ve Amerika'nın uzun yıllardır sürdürdüğü pazar hakimiyeti, Türkiye'nin çıkışıyla sona ermeye başladı.
Çin, 2014'te askeri İHA satışlarında zirvedeydi. Ancak 2021 yılında Türkiye, Çin'i geride bırakarak küresel İHA pazarının lideri oldu. Bayraktar TB2 gibi silahlı insansız hava araçlarının başarısı, Türkiye'yi bu alanda zirveye taşıdı.
Savunma teknolojileri uzmanı Kadir Doğan ile Türkiye’nin başarısının arka planını konuştuk. Doğan’a göre, Türkiye'nin İHA'larını diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik, bu araçların gerçek çatışma alanlarında "combat proven" yani savaşta test edilmiş ve kendini kanıtlamış olması. Libya, Karabağ ve Ukrayna'daki operasyonlar, Türkiye'nin Bayraktar TB2 ve Anka platformlarıyla dünya sahnesinde büyük bir başarı yakalamasını sağladı.
Doğan, özellikle Türkiye’nin diğer İHA üreticilerinden farklı olarak daha esnek bakım ve onarım süreçleri sunduğunu vurguluyor. "Amerika ve İsrail gibi ülkeler katı bakım onarım prosedürlerine sahipken, Türkiye sahada bakım onarım tesisleri kurarak kullanıcı memnuniyetini üst seviyede tutuyor" diyor. Bu esneklik, kullanıcı ülkeler için kritik bir avantaj sağlıyor.
Ayrıca, Baykar’ın Azerbaycan, Ukrayna ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde fabrika kurma girişimleri, Türkiye'nin İHA üretimindeki liderliğini daha da pekiştiriyor. Doğan, "Bu sadece teknolojik gelişimle ilgili değil, aynı zamanda kullanıcıya hızlı ve sürdürülebilir hizmet sunmakla ilgili. Türkiye, İHA'ları hızlıca sahaya sürme kabiliyetiyle rakiplerinden ayrılıyor" diyor.
Doğan’a göre, İHA’ların etkili olmasında iki kritik faktör var: Birincisi, karşı tedbir sistemlerine dayanma kapasitesi, ikincisi ise farklı sistemlerle entegrasyon yeteneği. Türkiye’nin İHA’ları, elektronik harp sistemleri ve hava savunma sistemlerine karşı başarılı bir performans sergiliyor. "Jamming yani elektronik karıştırma ortamlarında bile dayanıklı kalabiliyorlar" diyor.
Bir diğer önemli faktör ise Türk İHA’larının farklı ülkelerin altyapılarına uyum sağlama becerisi. Doğan, Azerbaycan’ın hem Rus hem de NATO altyapısıyla çalışabilen sistemlerinin Bayraktar TB2 ile entegrasyonunun önemine dikkat çekiyor. Bu esneklik, Türkiye’yi dünya çapında tercih edilen bir tedarikçi haline getiriyor.
Türkiye’nin İHA'ları fiyat ve performans açısından da avantaj sağlıyor. Doğan, Türkiye'nin İHA'larının İsrail ve Amerikan sistemlerinden daha ucuz, Çin ürünlerinden ise daha pahalı olduğunu belirtiyor. Ancak teknik açıdan Çin'den daha kabiliyetli olan bu İHA’lar, İsrail ve Amerikan İHA’larıyla yarışacak seviyede. Doğan, “Türk İHA’ları saha tecrübesi açısından daha yüksek bir seviyede” diyor.
Amerika ve İsrail'in sıkı ihracat kontrolü uyguladığını belirten Doğan, Türkiye'nin bu konuda Çin'e daha yakın bir politika izleyerek daha geniş bir ülke yelpazesine satış yapabildiğini ekliyor. Afrika, Orta Doğu ve Asya ülkeleri, Türk İHA’larını, uygun maliyetli ve sahada kendini kanıtlamış olması sebebiyle tercih ediyor. "Bu ülkeler diyor ki, 'Amerika’dan ve İsrail’den alamıyorum. Çin daha ucuz ama Türk İHA'ları onlardan daha iyi'" şeklinde konuşuyor.
Son olarak Doğan, Türkiye'nin NATO içindeki konumunun da bu başarının bir diğer anahtarı olduğunu belirtiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geniş çaplı operasyonel kullanımı, Polonya gibi NATO müttefiklerinin de Türkiye’den İHA satın almasına yol açıyor. "Büyük bir orduya ve yüksek saha tecrübesine sahip bir NATO üyesiyiz, bu da diğer ülkelerin Türk İHA'larına olan ilgisini artırıyor" diyor.