Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi deprem olsa da son dönemlerde özellikle Suriye ve Irak’ın kuzeyinden dikkate değer haberler gelmeye devam ediyor…
Hatırlanacağı üzere önce, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley’in 4 Mart’ta Suriye’nin kuzeyini ziyaret ettiği haberi ajanslara düştü. Ankara’nın tepki gösterdiği bu ziyarete ilişkin Washington tarafından yapılan açıklamada, ABD Genelkurmay Başkanı’nın bölgedeki ABD birliklerini ziyaret ettiği savunuldu.
Bu ziyaretin yansımaları dinmeden bu kez de CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla, Suriye’nin kuzeydoğusuna bir ziyaret düzenledi ve bölgedeki teröristleri de ziyaret etti.
Irak’ın kuzeyinde düşen helikopter
ABD’nin terör örgütlerine desteği ve teröristlere ziyaretleri sürerken Irak’ın kuzeyinde düşen helikopter haberi bir anda yayılmaya başlandı. Sivil bir helikopter Irak’ın Duhok vilayetinde düşmüştü…
Elde edilen ilk bilgilerde helikopterin Fransız yapımı Eurocopter AS350 tipi olduğu ve ölenlerden bazılarının PKK’lı militanlar olduğu gibi detaylar yer aldı. Kuzey Irak yönetimi, helikopterin kime ait olduğunun tam olarak tespit edilmesi için detaylı soruşturmanın devam ettiğini duyurdu.
Türk SİHA’ları en büyük korkuları
Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı ile Irak’ta düşen helikopteri konuşmak için bir araya geldiğimizde önce genel bir değerlendirme yapıyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “ABD suçüstü yakalandı” vurgusunu anımsatıyor Darıcılı. Bölgedeki teröristlere helikopter kabiliyetini ABD’nin kazandırdığı bilgisini paylaşıyor ancak helikopterin üretim yeri olan ve sahibini bir türlü açıklamayan Fransa’nın da görmezden gelinmemesi gerektiğinin altını çiziyor.
Peki, teröristlerin sözde en üst düzey yöneticileri neden helikopter tercih ediyor? Bu bir konfor meselesi mi yoksa zamandan kazanmak için atılan bir adım mı?
Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı, daha ilginç bir noktaya, Türk SİHA’larına dikkat çekiyor. Türk istihbaratının bölgede oldukça başarılı işlere imza attığını ve MİT/TSK işbirliğinin sınır hattı boyunca nokta operasyonlar düzenlediğini anımsatıyor.
Türk SİHA’larının terör örgütünün psikolojisini darmadağın ettiğini söyleyen Doç. Dr. Darıcılı, “Kendilerince bir önlem olarak sözde en üst düzey isimlerin toplantılara helikopterle transferini sağlamak niyetindeler. Çünkü kendilerini güvende hissettikleri yerlerde, Irak ya da Suriye’nin çok derin noktalarında bile Türk SİHA’larının neler yapabildiğini gördüler. Bu korku onları helikoptere yönlendirdi” görüşünü paylaşıyor.
Bölgedeki sivil helikopter trafiği çok yoğun
Bu noktada kamuoyunda tartışılan bir meseleyi de Darıcılı’ya soruyoruz. Söz konusu helikopterin dışarıdan bir müdahale ile düşmüş olabilme ihtimalini…
Darıcılı, bölgede özellikle enerji şirketlerinin çok sayıda sivil helikopteri bulunduğunu söylüyor. Ankara’nın terörle mücadelede son derece hassas ve dikkatli bir yol izlediğine işaret eden Darıcılı, “Batılı şirketlerin yöneticilerini ya da çalışanlarını taşıyan sivil helikopterlerin çok yoğun uçuş gerçekleştirdiği bir bölgede Türkiye'nin herhangi bir risk alacağını düşünmüyorum. Zaten ilk bulgulara göre helikopterin düşmesinde aşırı yük, kötü hava koşulları ve alçaktan uçuş gibi etmenlerin olduğu değerlendiriliyor” diyor.
Süleymaniye’de oluşan yeni dengelere dikkat
Madalyonun bir tarafında sürecin askeri/istihbari tarafı olsa da diğer yüzünde bölgedeki politik durumun değişimi de var. Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı, Süleymaniye’de artan PKK ağırlığına dikkat çekerek sözlerini tamamlıyor:
“Düşen helikopterdeki teröristlerin Süleymaniye’ye gittiği ya da oradan döndüğü anlaşılıyor… Her ne kadar kamuoyunda bu yönde bir bilgi paylaşımı olmasa da MİT’in bu süreçte helikopterde hayatını kaybeden teröristlerin kimliğini öğrendiğini düşünüyorum.
Celal Talabani’nin vefatının ardından Süleymaniye’de bir iktidar mücadelesi var. Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) arasında bir güç mücadelesi bulunuyor. Talabani öldükten sonra KDP baskısı giderek arttı.
Daha net bir ifadeyle, Süleymaniye’de PKK’nın ağırlığı artıyor. Türkiye’nin bu süreci çok yakından takip ettiğine inanıyorum.”