Yaz aylarının başlangıcı yağmurlu ve serin oldu. Ağustos ayında nem ve sıcaklık yükseldiği için bunaltıcı havalar yaşandı. Sonbaharın ilk günlerindeki serinlik ise yerini yeniden sıcak havalara bırakacak olsa da yağışlı havaların tekrar gelmesi bekleniyor.
Zira bu sene La Nina yılı yani soğuk havaların habercisi. Küresel sıcaklıkların düşmesi ve okyanuslarda hortumların sayısının azalması bu durumun göstergeleri arasında.
Kış aylarının geçen yıla göre daha soğuk geçeceğini söyleyen uzmanlara göre uzun bir La Nina dönemi yaşıyoruz.
“Hortumlar azalıyor, belirgin bir soğuma var”
Afyon Kocatepe Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nde İklim Bilimci Dr. Öğretim Üyesi Okan Bozyurt, küresel sıcaklıklarda düşüş olduğuna değiniyor. Hortum sayısındaki azalmanın da soğuk havaları işaret ettiğini söylüyor.
“Son iki yıldır hortum verilerinde azalma var. Ama 2019’da bir artış var. Hortum değerlerindeki azalma dünyada belirgin bir soğumayı gösteriyor. Küresel ortalama sıcaklıklarda bir düşüş var.
Yani hortum azaldıysa üst atmosferle alt atmosfer arasındaki sıcaklık farkı azalmış demek oluyor. Çünkü hortumların oluşabilmesi için mekanik kararsızlık dediğimiz bir kararsızlığa ihtiyaç var. Alt atmosfer arasında çok fazla bir uçurum olması lazım sıcaklık farkı yönünden. O zaman hortumlar daha çok oluşuyor.”
“La Nina yılları soğuk geçer”
Peki, La Nina yıllarının özelliği ne? Bozyurt, bu dönemde Pasifik Okyanusu'nda soğuk su akıntılarının oluştuğunu söylüyor. Soğuk su güneye indikçe de yağışları artırıyor. Bozyurt, Pakistan’daki sel felaketini bu durumun örneği olarak veriyor.
“La Nina yıllarında Pasifik Okyanusu'nda soğuk su akıntısı ortaya çıkıyor. Güney Amerika’da karadan denize doğru hızla estikleri zaman bu rüzgarlar, bu yıllarda hızlarını artırıyorlar. Bu sefer kıyıdaki sıcak su kütlesini açığa doğru sürüklüyor. Boşalan yere de dipten soğuk su geliyor. Böylece bu dipteki soğuk su Pasifik Okyanus’un orta kesimlerine kadar geliyor.
Dolayısıyla sıcak sular daha çok Güneydoğu Asya ve Avustralya'ya gidiyor. Oralarda bu sefer çok fazla yağış bırakıyor ve güçleniyor. Mesela, Pakistan. Son yılların en şiddetli sel baskınları oldu.”
“Çöller daha da kuraklaşıyor”
La Nina’nın olduğu senelerde çöllerde de hava daha kurak geçiyor. Bozyurt, bu yıllarda tüm dünyadaki hava durumlarında bir güçlenme olduğuna dikkati çekiyor.
“Aşırı çölleşme de oluyor. Güney Amerika kıyılarında aşırı kurak dönem yaşandı. Orada da çöller var. Fakat bu çöller daha da çok kuraklaşıyor. Ama La Nina'nın en önemli özelliği küresel anlamdaki etkiler. Dünyanın küresel ortalama sıcaklığındaki düşüşleri getirmesi.”
“Bu kış sert geçecek”
NASA’nın verilerini paylaşan Bozyurt, son 2-3 yıldır Kuzey Kutbu’ndaki buzullarda kalınlaşmanın olduğunu söylüyor. Kalınlaşmanın anlamı ise sıcaklık düşüşü.
“Kalınlaşma olması için sıcaklık düşüşü olması gerekiyor. Eğer bölgede beyaz örtü çok genişlerse güneşten gelen ışınların geri yansıması olayı daha da güçlenecek. Bu sefer de bölgedeki o yüksek basınç kuşağı giderek genişleyerek kış boyunca daha aşağı enlemlere, yani daha güney enlemlere kuvvetli soğuk hava dalgaları yollayacak.
Bu hava dalgasının geleceği yer de Kuzey Avrupa ve Türkiye’nin de bulunduğu enlemlere kutupsal hava kütleleri şeklinde etki yapacak. Dolayısıyla bu seneki kışı ciddi anlamda sert bekliyorum. Yani geçen seneki kıştan daha sert bekliyorum. Ama yağış yönünden değil, sıcaklık yönünden daha düşük geçecek.”
“1990’dan beri bu kadar kuvvetli olmamıştı”
Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası La Nina yıllarında kurak ve soğuk geçiyor. Bozyurt, 1990’dan beri bu kadar kuvvetli bir La Nina yılı yaşanmadığını söylüyor.
“Bu kadar kuvvetli bir La Nina yılı yaşamadık. Yani uzun süreli yaşamadık. İlk defa bu 2-3 yıldır yaşıyoruz. Ve hala da devam ediyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü La Nina dünyanın emniyet sibobu oluyor. Yani sıcaklığın çok fazla artmasını engelliyor.”
“Soğuk su havuzu gibi…”
Bozyurt, La Nina’nın soğuk etkisini daha iyi anlaşılması için bir örnekle anlatıyor:
“Mesela bir kapalı mekanda çok soğuk sularla dolu bir havuzu düşünün. Etrafı kapalı. Bu soğuk su, etrafı daha da soğutur. Yani o soğukluk havaya yayılır. Dünyayı öyle düşünebilirsiniz. Dolayısıyla La Nina yıllarında böyle bir etki oluyor. Aynı böyle soğuk su havuzu gibi veya bardağın içine konulmuş soğuk su etkisi yapıyor.”
“Soğuk hava yağışı azaltıyor”
Kışın soğuk geçmesi bekleniyor ancak soğuk hava yağışı etkiliyor. Bozyurt, havanın nemini kaybettiğinde yağış yönünden fakirleştiğini belirtiyor.
“Havalar çok aşırı soğursa yağışlar azalıyor. Klimatolojide şöyle bir kural var. Aynı kural meteoroloji için de geçerli. Soğuk havanın nem tutma kapasitesi azdır. Ama sıcak havanın nem tutma kapasitesi yüksektir.
Hava soğumaya başladığı zaman önce içinde birikmiş olan nem yağış olarak iniyor. Fakat bu yağış olarak yükünü hafiflettikten sonra artık hava daha da soğumaya başladığı zaman artık hava nem yönünden fakirleşmiş oluyor.”
“Avrupa, küçük bir buzul çağa girebilir”
Buzulların erimesinden dolayı okyanuslardaki sıcaklık dengesi de bozuldu. Bozyurt’a göre Avrupa’ya doğru giden sıcak su akıntıların önünün kesilmesi önümüzdeki senelerde küçük bir buzul çağına da neden olabilir.
“Küresel ısınmadan dolayı buzullarda aşırı bir erime oldu şimdiye kadar. Mesela Grönland'ta. Bu aşırı eriyen buzullar okyanusların tuzluluk derecesini negatif yönde etkiledi. Okyanuslara aşırı miktarda tatlı su ve soğuk su karıştı.
Meksika körfezinden doğu ve batı rüzgarları vasıtasıyla Kuzey Batı Avrupa'ya yönelen akıntının önü kesilmeye başlandı. Eğer okyanus akıntısı daha da zayıflarsa o zaman Avrupa önümüzdeki 30-40 yıl içinde küçük bir buzul çağına girebilir."