İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'nın Polatlı ilçesinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve oda başkanlarıyla bir araya geldi.
Darbeler ve bir sürü hadiselerle Türk milletinin yorulduğunu belirten Soylu, bu olaylarda hem canların hem de Türkiye'nin ekonomik gücünün gittiğini söyledi.
Bu olayların ülkenin tamamını ilgilendirdiğine dikkati çeken Soylu, "Diğer darbelerin, diğer fitnelerin maliyetlerine, bizi geri bırakmalarına, darbe anayasalarına, siyasetimize, demokrasimize, huzurumuza ne yaptıklarına daha hiç girmiyorum. Bunların hiçbirisi kendi kendine olan işler değildir. Bunların hiçbirisi normal işler değil, bizim ölçeğimizde bir ülkede görülebilecek işler değil." diye konuştu.
"Ülke ne kaybetti." diye dertlenmek yerine "Ben ne kazanırım." diye düşünen siyasi anlayışlardan sıyrılmak istediklerinin altını çizen Soylu, lafı eğip büken, diline getirip de "bizim darbecilerle, komplocularla işimiz olmaz. Bizim hiçbir terör örgütü ile işimiz olmaz, FETÖ'sü de, DHKP-C'si de, PYD'si de PKK'sı da bir terör örgütüdür, bizim bunlarla da bunları sevenlerle de işimiz olmaz" diyemeyen anlayışı, artık bu ülkenin gündeminin dışında bırakmak istediklerini anlattı.
"Epey bir bölümünü tasfiye ettik"
Süleyman Soylu, "Hapishanede ziyaretlerine gidiyorsunuz, Demirtaş'a özgürlük istiyorsunuz, bu yanlış iştir, siyasi partiler terör örgütleriyle yan yana gelmez." dediklerini ama anlatamadıklarını vurguladı.
HDP'nin milletvekillerine "milletvekili" demediğini dile getiren Soylu, bir vatandaşın "Sayın Bakanım Meclis'e de sokmayın." ifadesine, "Epey bir bölümünü tasfiye ettik, yine edeceğiz, biraz sabırlı olun." karşılığını verdi.
Meclis'te HDP'li bir milletvekilinin Hakkari ve Şırnak'taki asker ve polislere "işgal asker ve polisi" dediğini hatırlatan Soylu, onlara ağzının payını verdiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Söyleyene değil söyletene bakacaksınız. Onun orada o lafı söylemesinin bir tek müsebbibi vardır. Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'deki köksüz siyasetidir. Hayatım boyunca hep siyasetin içinde olduk. Çok değişik işler gördüm. Ticaret de yaptım, sivil toplum örgütlerinde de çalıştım ama ben bu CHP'nin HDP ile ve bu illegal yapılarla ne işi olduğunu hala anlayabilmiş değilim. Yakında göreceksiniz, hangi PKK uzantılarını kendi meclislerine taşıdıklarını, hangi pazarlıkları yaptıklarını, herkesin merakını celbeden ve 'bu meselelerini nasıl gerçekleştiriyor' diye ortaya konulanların her birini bu aziz milletimizle paylaşacağız.
CHP'yi PKK'ya kaptıran, onun emrine veren bir anlayışı milletimize bütün çıplaklığıyla göstereceğiz. Kendini cumhuriyetçi çizgide tarif eden bir siyasi partiyi getirip de FETÖ-PKK-DHKP-C çizgisine neden ve niçin yasladıklarını, bunu tabanlarına nasıl anlattılarını, inanın bunları anlayabilmiş değilim. Saadet Partisi'ne ne dediler de bu çorbanın içine kattılar, güya ülkücü çizgide olduğunu iddia ederek parti kuranların, o İYİ nokta partiye ne fısıldadılar da onları bir terör örgütüyle, PKK ile yan yana getirdiler, ben bunu memleketin evladı olarak anlayabiliyor değilim."
"Asıl fonksiyonları sıkışmış PKK'ya bir tünel açmak"
Bakan Süleyman Soylu, bugün bir yerel seçimle, kapana sıkışan PKK'ya bir tünel açmaya çalışıldığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kabul etsinler veya etmesinler, bugün zillet, illet, şer ittifakının asıl fonksiyonu, sıkışmış PKK'ya bir tünel açmaktır. Dertli olan PKK'dır, dertli olan PKK'ya binlerce tır silahla yatırım yapan Amerika Birleşik Devletleri'dir. Dertli olan, PKK/PYD'ye istediği terör devletini kurduramayandır. Dertli olan 'Afrin'e girme' dediği Türkiye'ye laf geçiremeyendir. Derdi olan uyuşturucuyla, terörle kora kor bir mücadele veren Türkiye'ye bir türlü diz çöktüremeyendir."
Artık Türkiye'de, başka ülkelerde olduğu gibi sadece gençlerin eğitimiyle, refahla, huzurla, çocuklara güzel bir ülke bırakmanın tatlı telaşıyla uğraşmak istediklerini belirten Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Doğu ve Güneydoğu'da çok farklı işler oluyor. Dağda terörle mücadele ediyoruz. Örgüte katılım, hani gençlerin kullandığı tabirle 'yerlerde sürünüyor'. Eskiden örgüte yıllık katılım rakamları binlerle ifade ediliyordu. 2017 ve 2018 yıllarında toplam 294 kişi PKK'ya katılmış. Teslim olanların sayısı ise 2017 ve 2018 yıllarında toplam 800 kişi. PKK terör örgütünü söktük biz. Bu kadar açık ve net. Bu teslim olan 800 kişinin, 350'sini aileleriyle konuşarak ikna yöntemiyle getirdik."
"İki ayda 42 PKK'lı terörist teslim oldu"
İçişleri Bakanı Soylu, şu anda jandarma ve poliste kurdukları özel birimle binin üzerindeki aileye "Çocuklarınızı çağırın adalete teslim olsun" dediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bununla muvaffak olduk, olmaya da devam ediyoruz. Terör örgütünün en önemli ve korktuğu işlerin başında bu gelmektedir. Şimdi insansız hava aracına bir yazılım geliştirdik. Bundan sonra onların dağlarda yürümesi dahi mümkün olmayacak, kafalarını bile çıkaramayacaklar. Mayıs ayının ortalarından itibaren bütün dünya bu yazılımın nasıl bir şey olduğunu konuşacak. Allah'ımıza şükürler olsun evlatlarımız ve mühendislerimiz var başkalarının ellerine bakmıyoruz.
İki ayda teslim olan PKK'lı terörist sayısı 42. Kış olmasına rağmen. Bunların 27'sini ikna ederek getirdik ve adalete teslim ettik. Katılım sayısı da 11. Yani neresinden bakarsanız bakın, artık örgütün gücü de cazibesi de bitti. Çok uzun yıllardır yaptığımız, yaptığımız bir araştırmanın sonucu. PKK'dan teslim olanların binlercesinin sadece 5'i PKK'ya tekrar katılmış."
Programa, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Cumhur İttifakı'nın Polatlı Belediye Başkan Adayı Mürsel Yıldızkaya, bazı milletvekilleri, AK Parti ve MHP'den üyelerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, oda başkanları ve vatandaşlar katıldı.
Kaynak: AA
10ºC
Ankara
