Türkiye, savunma sanayiinde gücüne güç katıyor. Su altı aracı Kaşif 3 de onlardan biri... Üretimine 3 yıl önce başlanan Kaşif 3, Türk mühendisler tarafından üretildi.
Sondaj faaliyetlerinin başrol oyuncusu
Sondaj faaliyetlerinde de Türkiye’nin denizlerdeki eli, kolu ve gözü: 3 bin metre derinlikte 24 saat çalışabiliyor.
İnsansız su altı araçlarının üçüncüsü Kaşif, Fatih ve Kanuni sondaj gemilerinin çalışmalarında da kritik görevleri yerine getirdi.
Abdülhamid Han'da göreve başlamak üzere bugün yola çıkacak.
'Devlet sırrı' niteliğindeki belgeler güvende
Kaşif-3 Milli yazılımı sayesinde ambargolardan etkilenmiyor, sondaj faaliyetlerinin en hassas bilgilerine erişebiliyor. Tamamen yerli ve milli olması kritik bilgilerin başka ülkelerin eline geçmesini engelliyor. İşte bu nedenle Kaşif, Türkiye’nin sondaj faaliyetlerinde belki de ‘devlet sırrı’ niteliğindeki bilgi ve görüntülerin ‘içeride’ kalmasını sağlıyor.
Armelsan Genel Müdürü Can Emre Bakım, Kaşif'in yerli ve milli yazılımlar üzerinden kontrol edilmesinin avantajlarını şöyle anlattı:
"Burada her üründe yerliliği artırıyoruz. Temelde odaklandığımız kısım işin beyniydi. Yani su altı robotun üzerindeki tüm elektronik kartlar ve yazılımlar yerli ve milli olarak geliştirildi. Alınan tüm bilgiler yerli ve milli yazılımlar üzerinden kontrol edildiği için hiçbir şekilde dışarıya sızma ihtimali yok. Tamamen ülkemizin kontrolünde. Burada 1 milyon satırın üzerinde kaynak kodu bulunmakta sistem içerisinde."
Gaz çıktıktan sonra da önemli görevler üstleniyor
Türkiye’nin Mavi Vatan’da bulduğu gazların kıyıya getirilme sürecinde de Kaşif’in çok önemli görevleri var.
Bakım, Kaşif'in en önemli görevinin güvenliği sağlamak olduğunu söyledi:
"Su altındaki sondaj platformunun ihtiyaç duyduğu görüntüleme faaliyetlerini robotumuz yapmaktadır. Canlı olarak kuleye bilgileri aktarmaktadır. Bunun haricinde aşağıda kesme biçme, kuyubaşı temizleme, conta değiştirme gibi faaliyetleri yine Kaşif su altı robotu yapmaktadır. En kritik görevlerinden bir tanesi de, sondaj yapılırken, aşağıda kuyunun üzerinde patlama önleyici sitem bulunmaktadır 'bio-p' ismi verilen. Bu acil durumlarda herhangi bir kaza durumu olduğu zaman bunu en son kapatan, güvenliği sağlayan sistem de yine su altı robotumuz Kaşif'tir."
Kaşif-3’ün en dikkat çekici farklarından biri de hibrit motora sahip olması.
Armelsan Genel Müdür Bakım, Kaşif'in Mavi Vatan'da sadece araştırma çalışmalarında değil, gaz çıktıktan sonra da önemli görevler üstlendiğini vurguladı:
“Burada su altında yapılan tüm faaliyetlerde her gemide rov’ler farklı fonksiyonlar yerine getiriyor. Mesela boru yerleştirilirken borunun doğru şekilde yerleştirildiğinin kontrolü de rov’ler tarafından yapılıyor. Kuyu etrafında yapılacak bir çalışma varsa yine bunun gerçekleştirilmesi su altı robotları tarafından yürütülüyor. Gaz ülkemize ulaştıktan sonra da bu boru hatlarının düzenli olarak kontrol edilmesi, herhangi bir çatlak vesaire durumunda bunların onarılması yine sualtı robotları tarafından yapılacak."
"Bu robotun ihracatı konusunda görüşmelerimiz var"
Bakım'a göre, Kaşif’in ihracat potansiyeli de çok yüksek:
"Dost ve kardeş bazı ülkelerimize ve yine Orta Doğu'da faaliyet gösteren bazı ülkelerle bu robotun ihracatı konusunda görüşmelerimiz var. Devletimizin inisiyatifiyle yeni bir sistem yapıldı. O yüzden teknolojide ülke olarak öncü durumdayız. Büyük yabancı robot üreticilerinin bile bu kadar aktif olarak bir hibrit su altı robotu kullanımı yok. O yüzden pazarda iddialı durumdayız."
Güçlü itiş gücüne sahip Kaşif'in her üretiminde millilik oranı arttı. Dördüncü Kaşif'in üretim çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor.