Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, Türkiye'nin Suriye konusundaki görüşünün Esed'in ülkenin yeniden istikrara kavuşmasında rol oynayamayacağı yönünde olduğunu ancak Rusların buna Suriye halkının karar vermesi gerektiğini ifade ettiklerini belirterek, "Suriye halkı zaten kararını verdi. Halkına savaş açmış bir insanın bir ülkeyi yönetmesi hiçbir zaman mümkün olmaz. Ayrıca bu konuda tartışmayı uzatmanın kimseye bir yararı yok. Önemli olan Suriye'nin bu kaos ortamından nasıl çıkacağıdır" dedi.
Rusya'nın Soçi kentinde dün mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya gelen Sinirlioğlu, ziyaretin ardından Bakanlıktaki makamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Suriye'nin uluslararası toplumun öncelikli konularından biri olmasının yanı sıra 911 kilometrelik sınırı paylaşması nedeniyle Türkiye açısından da önemli bir konu olduğunu vurgulayan Sinirlioğlu, "Suriye'nin içinde bulunduğu kaos, son 4-5 yıldır Türkiye'nin ulusal güvenliği için doğrudan doğruya bir tehdit teşkil ediyor" diye konuştu.
Türkiye'nin tek arzusunun bu ülkede istikrarın tesis edilmesi ve kriz ortamının sona ermesi olduğunu dile getiren Sinirlioğlu, uluslararası tüm muhataplarla bu konuyu enine boyuna görüştüklerini söyledi.
Bakan Sinirlioğlu, Rusya'nın da bu konuda önemli bir aktör olduğunu belirterek, Moskova yönetimi ile belirli parametreler üzerinden Suriye konusunu değerlendirdiklerini ve Suriye'den doğan uluslararası barış ve güvenliğe dönük tehditleri birlikte ele aldıklarını anlattı.
Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu, şöyle devam etti:
"Rusya'nın olayın ve şu andaki kaos ortamının sebepleri konusunda farklı değerlendirmeleri var. Bizim de farklı değerlendirmelerimiz var. Açık olan husus ortaya çıkan tablonun sorumlularının kim olduğu ve ne olduğu konusundaki görüş farklılığıdır. Bunu herkes biliyor zaten. Fakat Suriye'nin bu durumda kalmasının hepimiz için kaygı verici bir durum olduğu konusunda da mutabıkız. Suriye'deki kaos ortamının yarattığı güvenlik sorunu, terör örgütlerinin bu ortamdan yararlanarak güç kazanması hepimiz için bir tehdittir. Esed'in Suriye'de istikrarı yeniden sağlamak kabiliyetinin olmadığı da ortada.
Bizim görüşümüz bu işin asıl sorumlusu ve Suriye'deki bölünmenin müsebbiplerinin başında geldiği için Esed'in Suriye'nin yeniden istikrara kavuşmasında rol oynayamayacağıdır. Fakat Ruslar buna Suriye halkının karar vermesi gerektiğini ifade ediyorlar. Suriye halkı zaten kararını verdi. Halkına savaş açmış bir insanın bir ülkeyi yönetmesi hiçbir zaman mümkün olmaz. Ayrıca bu konuda tartışmayı uzatmanın kimseye bir yararı yok. Önemli olan Suriye'nin bu kaos ortamından nasıl çıkacağıdır."
Uluslararası toplumun Cenevre'de üzerinde mutabık kaldığı çerçeveyi hatırlatan Sinirlioğlu, bu zeminde bir siyasi süreçle Suriye'de değişimin ortaya çıkması ve istikrarın bu değişim zemininde kurulmasının önerildiğini ifade etti.
"Bunun yapılabilmesi için gereken şartların oluşmasında hep birlikte çalışılması ve ortak bir pozisyon alınması gerekiyor" diyen Sinirlioğlu, Lavrov ile bu konuları değerlendirdiklerini ve bunu yaparken de görüş ayrılıklarını parantez içinde tutarak bundan böyle Suriye'nin birliğini, bütünlüğünü ve istikrarını gözetecek siyasi bir çözümün ortaya çıkması için yapılması gerekenler üzerinde durduklarına işaret etti.
Bakan Sinirlioğlu, "Önümüzdeki günlerde bu görüşmelerimizi daha da derinleştireceğiz" diye konuştu.
- "Türkiye'nin pozisyonu belli"
Esed'le ilgili Türkiye'nin pozisyonunun belli olduğunu, Rusya'nın ise bu konuda farklı bir görüş sergilediğini yineleyen Sinirlioğlu, Suriye halkının içinde bulunduğu çaresizliği aşmak için istediği siyasi çözümün herkesin gündeminde ön sırada yer tutması gerektiğine değindi.
Son günlerde yaşanan sığınmacı krizlerine bakıldığında bunun ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunun daha iyi anlaşılacağını anlatan Feridun Sinirlioğlu, şunları söyledi:
"İnsanlar o denli çaresiz ki tehlikenin büyüklüğünü bilmelerine rağmen çoluk çocuklarıyla birlikte kendilerini riske atıp hayata tutunmak istiyorlar, bir çıkış yolu bulmak istiyorlar ve çaresizlik içindeler. Dünyanın bu insanların çaresizliğine daha fazla sessiz kalmasının insan onuruyla, insan vicdanıyla bağdaşır bir tarafı yoktur. Bizim geleneğimiz, kültürümüz dara düşen komşusunu, hayatını kurtarmak isteyen bir insanı bağrımıza basmayı bize öğretmiştir. Türkiye bu konuda asli insani değerler temelinde Suriye halkına kalbini ve kapısını açmıştır. Biz bunu kimseye yaranmak için ya da kimseyi memnun etmek için yapmadık. Biz bunu insanlık için yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Benzer sorunla karşı karşıya kalan diğer ülkelerin tutumlarını gördükçe de açıkçası insanlık adına üzülüyoruz."
"Görüşmeleri derinleştirme konusunda bir takvim var mı? Bu görüşmelerde ortak adımlar atılabilecek mi?' sorusunu yanıtlayan Bakan Sinirlioğlu, "Görüş farklılıklarımız var ama hedefler konusunda bir noktada buluşabileceğimize inanıyorum çünkü Suriye'nin istikrarına atfettiğimiz önem konusunda mutabıkız" dedi.
Rusya ile mutabık kalınan hususların siyasi çözüme yarar sağlayacak manivelaya nasıl dönüştürülebileceği üzerinde çalışacaklarını dile getiren Sinirlioğlu, "Uluslararası toplumun tüm vicdan sahibi üyelerinin Suriye'nin içinde bulunduğu trajik durumdan çıkması için belirli ilkeler çerçevesinde ortak bir tutum sergilemesi, Suriye'ye ve çözüm için çaba sarf eden herkese verilecek en iyi destektir. Umarız Rusya, Suriye konusunda çözüm için üzerinde mutabık kalacağımız ilkeler zemininde bizimle birlikte hareket eder. Biz bunun için çalışmaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
- "Sorun sadece DAİŞ'ten ibaret değil"
Uluslararası koalisyon ile ilgili Rusya'nın değerlendirmelerine katılmanın mümkün olmadığını belirten Sinirlioğlu, ortada bir sorun olduğunu ve bu soruna çözüm arandığını ancak Suriye'deki sorunun sadece DAİŞ'ten ibaret olmadığını ve onun kadar önemli ve öncelikli bir konunun da Suriye'nin birliğini ve bütünlüğünü koruyarak istikrara kavuşması olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu, DAİŞ ile mücadelenin mutlaka gerekli olduğunu ancak onu ortaya çıkaran koşulları yok etmek için birlikte çalışmak gerektiğini sözlerine ekledi.
(AA)
19.4ºC
Ankara
