Hafif Sağanak Yağışlı 11.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 05.05.2023 21:50

Suriye konulu dörtlü görüşme 10 Mayıs'ta

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 10 Mayıs'ta yapılacak Suriye, İran, Rusya ve Türkiye görüşmesine ilişkin bilgi verdi. Çavuşoğlu, "Sabah üçlü toplantımızı yapacağız. Öğleden sonra da sayın Lavrov ile Türkiye-Rusya ikili görüşmelerimizi gerçekleştireceğiz" dedi.

Suriye konulu dörtlü görüşme 10 Mayıs'ta

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 24 TV canlı yayınında gündemi değerlendirdi.

Suriye konulu gelişmelere değinen Çavuşoğlu, Türkiye, Rusya, İran ve Esed rejimi arasında ilk kez yapılacak 4'lü dışişleri bakanları toplantısının 10 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenmesi konusunda Moskova yönetiminin tarihi teyit ettiğini söyledi.

Çavuşoğlu, yalnızca İran'dan kimin katılacağının net olmadığını, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Afrika turuna gitmesi durumunda bir başka yetkilinin Moskova'ya geleceğini aktardı.

"Buralardan çekilmemiz, terör tehdidinin sınırımıza dayanması demek"

Türkiye'deki muhalefetin, Suriye meselesine ilişkin açıklamalarına değinen Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Sayın (Kemal) Kılıçdaroğlu, 'YPG, terör örgütü değildir' diyor. ABD'nin resmi ve askeri kayıtlarında ne diyor? YPG, PKK'nın uzantısıdır. Her ne kadar destek verseler de kayıtlarda var, NATO'da var, her yerde var. Herkes biliyor bunu. Kılıçdaroğlu, 'biz Suriye'den çekileceğiz, ne işimiz var' diyor. Orada, 'Irak'ta operasyonları durduracağız' diyor. Sonuçta bizim buralardan çekilmemiz demek, terör tehdidinin sınırımıza, kapımıza dayanması demek. Aynı zamanda büyük bir göç dalgasının da kapımıza gelmesi demek."

Çavuşoğlu, Esed rejiminin bu bölgeleri yönetme kabiliyetinin olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye oradan çekilse bile rejimin bu bölgelere girebilmesi için ılımlı muhalefet, eğitilmiş güçler, Suriye ordusu ve muhalefet-herkes tarafından meşru olarak da tanındı ABD dahil- sonuçta bunlarla çatışmak durumunda. 'Ben kimyasal silah kullanırım, gene şunu kullanırım. Herkesi katlederim' derse o başka bir şey. Ama bu ciddi bir katliama yol açar. Bu ne demek? Göç dalgası. Diyelim ki böyle oldu, terör örgütleri burayı, bu boşluğu doldurdu. Terör örgütleri de herkese zulmediyor, kendisine biat etmeyen herkesi sürgüne gönderiyor. O da bizim kapımıza doğru bir göç dalgası demek. Daha da önemlisi bizim ulusal güvenliğe çok ciddi bir tehdit olur. Biz neden bedel ödüyoruz orada, şehit de verdik."

"Esed rejiminin Arap Birliği'ne geri dönmesine açık çek vermek istemiyorlar"

Arap dünyasının, Esed rejimiyle angajmana girmesinin yerinden edilen Suriyelilerin ülkelerine dönebilmeleri açısından önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, buna karşın çoğu ülkenin Esed rejiminin Arap Birliği'ne hiçbir şey olmamış gibi geri dönmesine açık çek vermek istemediğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasi süreçle ilgili rejim de adım atsın istiyorlar. Suriye'yi birleştirmenin yolu budur. Aksi takdirde YPG/PKK terör örgütü daha da güçlenecek. Eğitim alıyor, silah alıyor. Bunu müttefikimiz ABD veriyor. İleride çok karmaşık zor bir tablo olacak. Suriye rejimiyle, yönetimiyle angajmana girdik, şimdilik işliyor. Bakalım 10'unda dışişleri bakanları toplantısında belki basın toplantısı yaparız, belki ortak açıklama olur. O günkü görüşmelerimizde hangi konuda mutabık kalırız, önceden net söylemek mümkün değil."

Esed rejiminin politikalarına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Suriye yönetiminin şu soruyu net bir şekilde cevaplaması lazım. Askeri çözüme mi inanıyorsun halen yoksa siyasi çözüm mümkün mü? Bu ikisinin ortası olmaz. Askeri çözüm mümkün değil. Yönetim, siyasi çözümden yana tavır alırsa olasılık yükselir. Yok ben ne olursa olsun herkesle savaşmaya devam edeceğim derse, on yıllar sürer. O zaman Suriye'nin bölünme riski var, insanların göç etme riski fazla çünkü içeride ekonomik durumda o kadar iyi değil" diye konuştu.

"Türkiye'yi yönetmek isteyenler her seçimde bu manşetleri atıyor"

Bakan Çavuşoğlu, The Economist dergisinin Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan ifadelerine ilişkin onların da bu seçimin önemini ve tarihi olduğunu bildiğini söyledi.

Bu zorlu dönemeçte Türkiye'nin daha istikrarlı, güvenli olmasını ve dünya barışına katkı sağlamasını isteyen herkesin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrar seçilmesini istediğini vurgulayan Çavuşoğlu, bunu sahada da gördüklerini ancak dışarıda Türkiye'nin istikrarsız, zayıf olmasını ve Türkiye'yi yönetmek isteyenlerin her seçimde bu manşetleri attığına dikkati çekti.

Çavuşoğlu, son 5 yılda Türk dış politikasında ve terörle mücadelede destan yazdıklarının altını çizerek, "Onlar (muhalefet) sadece AK Parti'nin politikalarına karşı değil Türkiye'nin menfaatlerine karşı, o kadar uyarmamıza rağmen. 'Bizi eleştirin, bize parti ve iktidar olarak karşı olun ama Türkiye'nin menfaatlerine karşı olmayın' diye uyarıyoruz ama bunların söylemlerinden biz etkilenmiyoruz" ifadesini kullandı.

Rusya'dan önceden 1 Mayıs'ta Antalya'ya çok turist geldiğini anımsatan Çavuşoğlu, muhalefetin Rusya'ya karşı yaptırımlara katılma söylemlerinden ötürü turist sayısında azalma olduğunu dile getirdi.

"Ara buluculukta markayız"

Çavuşoğlu, bir yerde ara bulucu olabilmek için önce güvenilir olunması gerektiğinin altını çizerek, "Bunun için de ilkeli ve tarafsız olmanız lazım. Objektif, doğruya doğru, yanlışa yanlış demeniz lazım. Ve onu yapacak gücünüzün de olması lazım. Biz şimdi Türkiye'de ara bulucular yetiştiriyoruz. Ara buluculukta markayız" diye konuştu.

Sudan konusunda 22 farklı ülkeden 298 kişiyi tahliye ettiklerini anımsatan Çavuşoğlu, 1763 Türk vatandaşını, toplamda 2 bin 61 kişiyi Sudan'dan tahliye ettiklerini aktardı.

Çavuşoğlu, Sudan'da 7 günlük ateşkes ilan edildiğini ancak buna uyulmazsa ve çatışmalar tırmanırsa Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliğini Port Sudan'a taşımak için istişare edip talimat aldıklarını dile getirdi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar'ın Etiyopya'da Afrika Birliği ve Etiyopyalı yetkililerle görüştüğünü anlatan Çavuşoğlu, Sudanlılar ile de temasa geçildiğini, 4'lü bir görüşme olduğunu, şartlar olgunlaşırsa daha üst seviyeye çıkılacağını kaydetti.

"Diplomatları şehit eden teröristlerin anıtını dikmek kabul edilemez"

Ermenistan'ın barışla ve normalleşmeyle ilgili tutumunu çok tutarsız olarak değerlendiren Çavuşoğlu, bazen çok beklenmedik açıklamalar yapılırken ertesi gün tam tersi bir adım görüldüğünü söyledi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan'ın samimi olduğunu, barış istediğini ve teklifte bulunduğunu belirterek, "Bir taraftan 'Karabağ, Azerbaycan'ın' diyorsunuz. Diğer taraftan Karabağ'a farklı yollardan, ana yollardan değil kaçak şekilde silahlı insan gönderiyorsunuz. Ne için gönderiyorsunuz? Madem barış istiyorsunuz. Neden gönderiyorsunuz? Anlaşma imzaladınız, henüz daha Zengazur geçişi ile ilgili adım atmadılar. Ruslar da bundan rahatsız, herkes de gerçeği görüyor. Amerikalılar da görüyor" diye konuştu.

Önce inkar ettiklerini ancak Batı'nın Karabağ'a kaçak yollardan silahlı asker ve silah gönderildiğini tespit ettiğini aktaran Çavuşoğlu, istenilen samimiyeti görmediklerini ancak samimi olmaları gerektiğini ve normalleşmeye Ermenistan'ın da daha çok ihtiyacı olduğuna işaret etti.

Çavuşoğlu, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Ermenistan'ın yardım ettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Ama şimdi siz benim diplomatlarımı şehit eden teröristlerin anıtını dikerseniz, ben bunu kabullenebilir miyim? Biz güvenlik güçlerimizden sonra en çok şehit veren kurumuz Türkiye'de, biz bunu nasıl kabul edebiliriz? Biz jestler yaptık, hava sahamızı açtık. Her gün de Türkiye'nin hava sahası üzerinden başka ülkelere uçuşlar. Bundan sonra kapattık, VIP'lere de kapattık. Hiç kimse kusura bakmasın. Paşinyan'ın uçağına da kapattık. Bir tek Meclis Başkanı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) toplantısına geliyordu. Ev sahibiyiz, tabi üye ülkenin meclis başkanına kapatmamız mümkün değil. Sonuçta eğer bunda ısrar ederlerse, tabi ki bu normalleşme süreci sekteye uğrar."

Tahıl Koridoru Anlaşması'nda Rusya'nın sorunları devam ediyor

Tahıl Koridoru Anlaşması'nda Rusya'nın sorunlarının sürdüğünü ve bunların çözülmesi için süreçlerin devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Bugüne kadar Tahıl Anlaşması, Rusya'nın karşı karşıya kaldığı sorunların devam etmesine rağmen uzatıldıysa, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Putin'le olan diyaloğudur. Yani Sayın Putin'in, Cumhurbaşkanı'mızı kırmamasıdır, hatırına adımlar atmasıdır. 'Nasıl olsa Erdoğan ikna ediyor, biz de bu sorunları çözmeyelim' anlayışıyla ömür boyu gitmez, gerçekçi olalım" değerlendirmesinde bulundu.

"Batı hep yönetmek ister"

Çavuşoğlu, ülkesinin menfaatlerine baktığını vurgulayarak, Batı'nın Türkiye'yi hep yönetmek istediğini ve hep tepeden bakarak dikte ettiğini, fırsat bulursa aşağıladığını söyledi.

Türkiye'ye artık böyle davranamadıklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Biz onlara da kötü davranmıyoruz. Biz de aşağılık kompleksi de yok, kibir de yok. Herkesi eşit, ortak görüyoruz. Yapamıyorlar. Şu andaki muhalefeti dizayn ediyorlar. Açık, bağlantılar ortada. Bu kadar partiyi bir araya getirmek mümkün mü" ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, Batılıların her yerdeki amacının bu olduğunu ve sömürgecilik anlayışının devam ettiğini belirterek, kılıf değiştirse de, post-modern olsa da o anlayışın devam ettiğinin altını çizdi.

Avrupa'nın dışa bağımlılığının arttığına ve ciddi bir yaşlanma olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, ciddi sayıda göçmene ihtiyaç duyacaklarını ve üretim kapasitesin de ciddi düşüş yaşadığını söyledi.

Çavuşoğlu, muhalefetin Yunanistan, Ege veya Kıbrıs gibi başka konularda da esas derdinin Türkiye'nin milli çıkarlarını savunmak olmadığını ve "iktidarı nasıl eleştirebilirim" olduğunu vurgulayarak, milli politikanın siyaset üstünde olması gerektiğini söyledi.

Muhalefetin Batı yanlısı söylemlerine ilişkin Türkiye'nin kendi çıkarlarını kendisinin kollaması ve kendi güvenliğini garanti altına alması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, "Elbette müttefik olmak önemli. Ama bir müttefik de YPG/PKK'ya destek veriyor. Ben neden yaranmaya çalışayım? Biz, AB'ye çok yanaştık. 2014'te tek gündem, AB idi" dedi.

Çavuşoğlu, Avrupa ile de Rusya ile de ilişkilerin iyi olması gerektiğinin altını çizerek, milletin menfaatine göre adım attıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AB ve vize serbestisi söylemlerine ilişkin Çavuşoğlu, herhangi bir detay verilmemesini sorgulayarak, nasıl yapılacağı anlatılmadığı sürece bunların boş bir vaat olduğunu söyledi.

"Türkün asrı, Türk dünyasının yüzyılı olacak"

Türkiye'nin 1990'lı yıllarda gücünün ortada olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bugünkü Türkiye olsaydı, Bosna-Hersek'te yaşanan bu soykırım yaşanmazdı. Hocalı da yaşanmazdı bugünkü Türkiye olsaydı. Azerbaycan toprakları da Karabağ da işgal edilmezdi bugünkü Türkiye olsaydı, izin vermezdik. 'Can Azerbaycan' demek, 'Türkiye' demek. Bir milletiz, iki devletiz biz" dedi.

Çavuşoğlu, Türk dünyasının birleşmesinin hayalleri olduğunu ve gerçekleştiğini belirterek, önceden kurulan yapılanmaları teşkilat haline getirmek istediklerini ve bunu İstanbul Zirvesi'nde başardıklarını, Özbekistan Zirvesi'nde de hukuki çalışmaların tamamlanarak yatırım fonu kurduklarını söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) bayrağı ve anayasal adıyla Türk Devletleri Teşkilatı'na (TDT) katıldığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Tüm bu fırsatları lehimize çevirerek Türk dünyasını güçlendirmemiz lazım. Hayalleri gerçekleştirdik, temelleri attık. Biz 'Türkiye Yüzyılı' derken, 'Türkün asrı, Türk dünyasının yüzyılı' olacak diyoruz" ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 20 yılda 9 bin 43 eseri ait olduğu topraklara getirdik
Yükleniyor lütfen bekleyiniz