Bilinmeyen, adı duyulmamış, yedekte bekletilen bir kuvvet: 19. Tümen...
Mustafa Kemal'in "Size ölmeyi emrediyorum" dediği askerlerin destan yazdığı birlik...
İşte bu mücadelenin ateşi Çanakkale'nin Eceabat’a bağlı Bigalı köyünde yakıldı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi Müdürü İsmail Sabah, "Mustafa Kemal 25 Şubat tarihinde 57. Alayla birlikte Tekirdağ'dan önce Eceabat'a gelir. 18 Mart Zaferi'nin ardından 5. Ordu kurulur ve 5. Ordunun 19. Tümene yani Atatürk'ün tümenine verdiği görev ise ordu yedeğidir" dedi.
Mustafa Kemal komutasındaki birlik savaşın seyrini değiştirdi
O dönemde Mustafa Kemal Paşa, Sofya askeri ataşesiydi, ancak muhabere sahasında görev istedi. 19. Tümen Komutanı olarak Çanakkale'ye atandı.
Yarbay Mustafa Kemal, bölgeyi iyi tanıyordu, karargahın Bigalı Köyü'nde kurulmasını istedi. Adını tarihe "kahraman birlik" olarak yazdıracak birliği bizzat eğitti, tatbikatlar yaptırdı, harp oyunları düzenledi.
Ordunun idaresi Alman subaylara verilmişti. Aralarında Mustafa Kemal'in de olduğu Türk komutanlar, savunma planlarını anlatıyor ancak yetki alamıyordu.
25 Nisan 1915'te ise Bigalı Köyü'nde top seslerinin duyulmasıyla her şey değişti.
Sorumluluk alan Yarbay Mustafa Kemal harekete geçti.
İsmail Sabah, "Boğaz tarafından gelen seslere alışık olan Mustafa Kemal Bey, bu sefer gelen seslerin aksi bir yönden yani Arıburnu'ndan geldiğini işitince bir gariplik olduğunu fark eder ve hemen tümeninin hazırlık derecesini artırır. 57. Alayı buradan alarak Çanakkale Destanı'nı yazacağı Arıburnu Muhabere sahasına doğru harekete geçerler" diye konuştu.
27. Alay'ın direnişi Mustafa Kemal'in savunma planına zaman kazandırdı
261 rakımlı tepeye ulaşmak güçtü. 57. Alayı güzergah üzerinde dinlendiren Mustafa Kemal, yola bir tabur askerle devam etti. Karşısına çıkan 27. Alayın anzak taarruzuna direnemediğini gördü. Cephanesi biten askere "süngü tak" emrini verdi.
İsmail Sabah ilerleyişin durdurulmasıyla ilgili şu bilgileri paylaştı:
"Cephanemiz bittiyse süngünüz var diyerek askerlere süngü taktırıp yere yatırır ve Mustafa Kemal bu an için "kazandığımız an bu andır" der. 27. Alayın peşinden gelen Anzak askerleri Türk askerinin yere yattığını görünce onlar da yere yatar. İlerleyiş ilk defa böylece durdurulmuş olur."
"Taarruzu değil ölmeyi emrediyorum"
Bu direniş, Mustafa Kemal önderliğindeki 57. Alay'a zaman kazandırdı. Düşman vatan toprağını çiğniyordu, şehadet nefes kadar yakındı. Mustafa Kemal, Türk harp tarihine geçen emrini bu noktada verdi.
"Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum."
Anzak kuvvetleri sayıca üstündü. Mehmetçik ise Mustafa Kemal'in deyimiyle tevekkül içindeydi.
Bombasırtı mevkiinde karşılıklı siperler arasında mesafe 8 metreye kadar düştü. Askerler birbirlerinin seslerini duyabilecek kadar yakın mevzilerde çarpıştı. Ölüm muhakkaktı ama Mehmetçik'in de gözü karaydı. Birinci siperdekiler düştükçe ikinci siperdekiler yıldırım hızıyla onların yerine koşturdu. Çanakkale Muhaberelerini kazandıran işte bu milli ruh oldu.
"Çanakkale Geçilmez"
Anafartalar'da kazanılan büyük zafer, düşman kuvvetlerinin sonunu hazırladı. Düşman askerleri bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Ve bir kez daha Çanakkale'nin geçilemeyeceği tüm dünyaya gösterildi.
Haber: Nurcan İşler
Kamera: Samet Gençtürk-Hakan Demir
Kurgu: Emre Danışan