Tarih 12 Eylül 1980 idi... Ordunun yönetime el koyduğu duyurusu, cuma günü sabaha karşı 3'te önce radyodan sonra televizyondan yankılandı. Türkiye, dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in bu sözlerinin ardından bambaşka bir güne uyandı.
"Kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi sağlam temeller üzerine oturtmak, kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek için yönetime el koymak zorunda kalmıştır."
Darbecilerin ilk hedefi Türkiye'nin demokratik kurumlarıydı
Türkiye, geri dönülemeyecek bir korku tünelinin içindeydi. Önce anayasa rafa kaldırıldı. Ülke genelinde sıkı yönetim ilan edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu. Dönemin siyasi liderleri Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş sürgüne gönderildi, bu isimlere siyasi yasak getirildi.
Sendika ve derneklerin faaliyetleri sonlandırıldı.
650 bin kişi gözaltına alındı, 50 kişi idam edildi
Demokrasi tam anlamıyla askıdaydı. 650 bin kişi gözaltına alındı, pek çoğu cezaevlerinde işkence gördü.Türkiye'nin yakın siyasi tarihine geçen ifadeyle "Bir sağdan bir soldan" denilerek 50 kişi idam edildi.
Kenan Evren'in idam kararları için söylediği "Asmayalım da besleyelim mi?" ifadesi, darbecilerin insan hakları ihlali konusunda sınır tanımayacaklarının itirafı gibiydi.
Darbeciler 32 yıl sonra yargılandı
Darbeyle hesaplaşmanın ilk adımı 2010'da atıldı. Anayasa referandumuyla darbecilerin yargılanmasının önü açıldı. Darbenin o tarihte yaşayan isimleri Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Evren ve Şahinkaya'nın rütbeleri söküldü. Davanın Yargıtay süreci devam ederken Kenan Evren 98, Şahinkaya ise 90 yaşında öldü. Yargıtay, sanıkların ölümleri nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi. 12 Eylül darbesi demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçti.
Haber: Duygu Özdemir
Kamera: Mesut Akın
Kurgu: Mustafa Şencan