"Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye'nin Nesli Tehlike Altında Türleri için Tür Eylem Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi" Projesinin açılış toplantısı, Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, burada yaptığı konuşmada, dünyada milyarlarca yıldır devam eden ekosistem dengesine dikkati çekerek, buradaki en ufak bir kaybın, kelebek etkisi misali diğer türleri etkilediğini dile getirdi.
"Yaklaşık 1 milyon tür risk altında"
Son yüzyılda bitki türlerinin yüzde 40'ının yok olduğunu belirten Pakdemirli, "Dünya son 50 yılda memeli, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 68'ini kaybetti. Bugün, iklim değişikliği ve habitatın tahribatından dolayı yaklaşık 1 milyon tür risk altında. Nesli tehlike altında olan türlerimizi korumak, kayıt altına almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak artık bir tercih değil, gelecek nesillere borcumuzdur." diye konuştu.
Pakdemirli, Türkiye'nin, bitki ve hayvan biyolojik çeşitliliği bakımından adeta bir kıta özelliğine sahip olduğunu ve dünya üzerindeki kuş göç yollarından en önemli ikisinin, bu topraklar üzerinde bulunduğunu söyledi.
Korunan alanlara gerek vatandaşların doğa ile iç içe olmasını sağlamak gerekse bu alanların doğa turizmi ile uluslararası seviyede tanınırlığını artırmak için büyük hassasiyet gösterdiklerini ifade eden Pakdemirli, şu bilgileri verdi:
"Son 19 yılda korunan alan sayımızı 3,7 kat artışla 168'den 628'e çıkardık. 2002'de 31 milli park ve 18 tabiat parkımız varken, bugün bunları 46 milli parka ve 259 tabiat parkına ulaştırdık. Korunan alanlarımız ve doğa koruma faaliyetlerimiz kapsamında 600 milyon lirası son 3 yılda olmak üzere, son 19 yılda günümüz rakamlarıyla yaklaşık 1,8 milyar liralık yatırım yaptık. Yaptığımız tüm bu çalışmalar neticesinde 2002'de 5,5 milyon olan korunan alan ziyaretçi sayımızı bugün 52 milyona ulaştırdık."
"100 tür için Koruma Eylem Planı hazırladık"
Pakdemirli, bakanlık tarafından 81 ilde uygulanan projeler sayesinde biyolojik çeşitlilik envanterini tamamladıklarını ve Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi kapsamında Türkiye'nin tamamından elde ettikleri bu verileri, Nuh'un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı'na aktardıklarını anlattı.
Envanter çalışmalarıyla dünya literatürüne yeni türler de kazandırdıklarını belirten Pakdemirli, "İnşallah bu çalışmalara hız verecek, biyolojik zenginliğimizi koruyarak yeni türleri ülkemize ve dünya literatürüne kazandırmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte son 4 yılda etkinliği artırdığımız biyoçeşitlilik izleme çalışmalarımızda, 2021 itibarıyla 331 flora, 229 fauna ve 276 özellikli alanı izliyor ve durumlarını takip ediyoruz." dedi.
Pakdemirli, Türkiye biyolojik çeşitliliği açısından önemli bir yere sahip olan türler ile nesli tehlike altına düşen veya düşebilecek türlerin korunması amacıyla toplam 100 tür için Koruma Eylem Planı hazırladıklarını ve türlerin durumunu titizlikle izleyerek onları doğal ortamlarında korumak için gerekli tüm tedbirleri hızlıca devreye aldıklarını söyledi.
"Bilincin ve farkındalığın artırılmasını hedefliyoruz"
Bugün ise AB Katılım Öncesi Yardım Aracı ile söz konusu projeyi tanıttıklarını dile getiren Pakdemirli, bunun türlerin korunmasına yönelik çalışmalara önemli katkılar sağlayacağının altını çizdi.
Proje kapsamında tür koruma konusundaki mevcut çalışmaların artırılmasını, Model Tür Eylem Planlarının hazırlanmasını, AB ülkelerindeki iyi uygulamaların incelenmesi ve paydaşlar arasında tür koruma konusundaki bilincin ve farkındalığın artırılmasını hedeflediklerini bildiren Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Proje sonunda, nesli tehlike altında olan türlerin korunması konusunda mevcut çalışmaların etkinliğinin artırılmasıyla Türkiye'nin Tür Koruma Stratejisi ve Eylem Planı'nı da hazırlayacağız. Türkiye'nin yabani türlerinin korunmasından sorumlu olan bakanlıkların kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi için proje kapsamında eğitimler düzenleyeceğiz. Ayrıca doğal kaynakların, ekosistem hizmetlerinin ve bunlarla bağlantılı olan tehditlerin, tür korumaya dair risklerin daha iyi anlaşılması amacıyla paydaşlarda kapasite artışı sağlanması ve tehlike altında olan türlerin korunması konularında halkın bilgi seviyesinin ve farkındalığının artırılmasına yönelik çalışmalar yapacağız."
"Önceliğiniz nesli tehlike altında olan türleri koruma altına almak"
Pakdemirli, biyolojik çeşitliliğin bir ülkenin serveti olduğunu belirterek, bunu korumanın, bu ülkeyi ve bu milleti korumak anlamına geldiğini ifade etti.
Doğadaki nesli tüketen değil, nesli koruyan toplumların geleceğe umutla bakabileceğini vurgulayan Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu sorumluluğun bilinciyle bugün tanıtımını yaptığımız yeni projelerle, nesli tükenme tehlikesi altında olan türlere umut olmaya ve onları korumaya devam edeceğiz. Bugün bu toplantıda, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüzün 15 bölge müdürü de aramızda bulunuyor. Tüm bölge müdürlerimize talimatımdır; birinci önceliğiniz nesli tehlike altında olan türleri bulmak ve koruma altına almaktır. Evlatlarımıza eksiksiz bir doğa teslim etmek için dağ-tepe demeden gece-gündüz demeden çalışın. Ben daima sizlerin yanındayım, yanında olmaya da devam edeceğim. Tarıma, ormana ve suya büyük önem veren, çevrenin ve biyolojik çeşitliliğimizin korunmasına ayrı bir hassasiyet gösteren ve her çalışmamızda bizlere destek olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve saygıdeğer eşi Emine Erdoğan Hanımefendi'ye şükranlarımı sunuyorum."