Roketsan tarafından geliştirilen Tayfun füzesinin test atışı Rize-Artvin Havalimanı'nda başarıyla gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda ROKETSAN bünyesinde bir dizi füze projeleri yürütüldüğünü kaydetti.
Erdoğan, "Son yaptığımız Tayfun testidir o Yunanlıları çıldırtan. Devam eden süreçte inşallah bu adımlardan bir tanesi ve şimdi onun mesafesini artıracaklar. Yani 561 kilometre filan şu anda menzili bunu daha da uzatmak... Tabii bu 561 kilometre Yunanlıları tamamen Atina bunun menzili içinde diye ürkütmeye başladı, kırmızı alarm verdiler. Cenk ve Gezgin füzeleri gibi daha nicelerinin müjdelerini zamanı geldiğinde vereceğiz." dedi.
Balistik füzeler neden önemli?
Muharebe sahası için büyük öneme sahip balistik füzeler, genellikle denizden/denizaltıdan karaya veyahut karadan karaya atılıyor. Ateşlendikten itibaren parabol bir yörünge izliyor ve çoğunlukla atmosferin sınırını aşarak uzaya çıkıyor. Akabinde ise tekrar yörüngeye girip, yer çekiminden ötürü elde ettikleri o yüksek hızla hedeflerine yöneliyor.
Balistik füzelerin imha edilmesi, atmosfere girdikten sonra elde ettikleri hız sebebiyle çok zor. Bu sebepten ötürü uzayda, yani hedef yönelmeden önce imha edilmeleri gerekiyor. Bunun için de anti-balistik füzeler mevcut ancak onlar da çok yüksek birim maliyete sahipler. Ayrıca uzayda imha edilmeleri için çok gelişmiş sensör ağı gerekiyor. ABD ve Rusya başta olmak üzere oldukça az ülke anti-balistik füze teknolojisine sahip.
Türkiye’nin böyle bir füzeye sahip olması ne anlama geliyor?
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde halihazırda Tayfun'un muadili bir füze bulunmuyor. Savunma Sanayii araştırmacısı Anıl Şahin, bu konuya dikkat çekerek, "SRBM sınıfındaki bir füze, özellikle Batı ve Doğu bölgelerimize yönelik caydırıcılığımız açısından stratejik öneme sahip. Yunanistan ve Suriye ile İran’ın önemli bir kısmı Tayfun kapsama alanı içerisinde olacak" dedi.
Türkiye'nin bulunduğu bölge için bu tarz uzun menzilli mühimmat geliştirmenin bir tercih değil zorunluluk olduğunu aktaran Şahin, şunları söyledi:
"İran’ın elinde benzer füzeler var. Suriye’de de SCUD Füzeleri bulunduğu biliniyor. TAYFUN: Sahadaki dengeler sil baştan Ermenistan’da Iskander füzeleri mevcut. Yine Yunanistan’da SCALP-EG tarzı seyir füzeleri bulunuyor. Şimdi bizim de bu tarz tehditlere karşı elimizde bir caydırıcılık unsuru var. Tüm bunları alt alta koyduğunuzda TAYFUN’un sahadaki dengeleri sil baştan yapacak potansiyelde bir ürün olduğu çok açık. Burada en kritik husus; bölgemizde ülkelerin İran hariç tamamına yakını bu tarz füzelerde yurt dışına bağımlı. Biz tamamen kendi imkanlarımızla geliştirdik. Bu oldukça değerli bir ayrım."