Rize-Artvin Havalimanı açıldığından bu yana piste tekerlek koyan uçaklardan ziyade ev sahipliği yaptığı testlerle adını duyuruyor. Hatırlanacağı üzere, ülkemizin ilk kısa menzilli balistik füzesi olan Tayfun’un ilk atışı Ekim 2022’de buradan yapılmıştı.
Takvimler değişse de mekan değişmedi ve Tayfun’un ikinci test atışı da geride bıraktığımız gün Rize-Artvin Havalimanı’nda başarıyla yapıldı.
Bu atışın neden önemli olduğuna geleceğiz ama öncesinde balistik füzenin ne olduğu, Türkiye’nin bu yol haritasıyla neleri hedeflediği gibi temel soruların yanıtı verelim.
Balistik füzeler neden önemli?
Balistik füzeyi en genel haliyle ‘ateşlendikten sonra çoğunlukla atmosferin dışına çıkan, burada sürtünme olmamasından yararlanan, akabinde yeniden yörüngeye girerek buradaki yerçekimi etkisiyle yüksek hızlara ulaşarak hedefine yönelen mühimmat’ şeklinde yorumlamak mümkün.
İşte bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus öne çıkıyor… Çünkü balistik füzeler yeniden yörüngeye girip hızlandıkları andan itibaren çok kısa sürede hedefe ulaşıyor. Bu durum tespit edilseler dahi imha edilmeleri için karşı tarafın yeteri kadar süresi olmamasını beraberinde getiriyor ve hedef başarıyla imha ediliyor.
Burada bir parantez açalım ve balistik füzelerin bu nedenle uzayda tespit edilmesi konusunda ABD, Rusya başta olmak üzere çok az sayıda ülkenin kendi teknolojilerini geliştirdiği bilgisini paylaşalım. Uzayda tespit edilen balistik füzeler, anti balistik füzelerle imha edilebiliyor.
Balistik füzeler genel olarak Kısa Menzilli Balistik Füze (SRBM), Orta Menzilli Balistik Füze (MRBM), Uzun Menzilli Balistik Füze (IRBM), Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) ve Denizaltıdan Atılan Balistik Füze (SLBM) olmak üzere 5 sınıfa ayrılıyor.
300 kilometren kısa menzilli balistik füzelere de Taktik Balistik Füze deniliyor. Türkiye’nin daha önce menzilini 280 km olarak duyurduğu BORA isimli taktik balistik füzeye sahip olduğu biliniyor.
Sinop yerine Rize’nin seçilmesi ne anlama geliyor?
Türkiye’nin füze testlerini genelde Sinop açıklarında yaptığı biliniyor. Ancak Tayfun için seçilen adresin Rize olması tesadüf değil. Bu seçimin temelinde Tayfun’un sahip olduğu yüksek menzil var. Sinop’dan atılacak bir füzenin Karadeniz’deki başka bir ülkenin hava sahasına girme ihtimali nedeniyle atışın Rize’den gerçekleştiği üzerinde duruluyor.
Kısa menzilli balistik füzeler 300 ila 1000 kilometre aralığında bir menzile sahip oluyor. Tayfun’un menzili ile ilgili elimizde net bir bilgi bulunmuyor ancak 300 kilometreden yüksek bir menzile sahip olduğu aşikar.
Türkiye’nin uzay yolculuğu için de çok kritik
Tayfun füzesinde hemen herkes atış görüntüsüne ya da belki de bir süre sonra duyurulacak olan menzil başta olmak üzere kimi teknik verilere odaklansa da aslında arka planda çok daha büyük ve önemli bir fotoğraf göze çarpıyor.
Türkiye’nin halihazırda devam eden bir uzay programı var. Cumhuriyetin 100'üncü yılında uzaya Türk vatandaşı göndermek, Ay’a sert iniş yapmak, uzaya bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi kurmak, uzaya bağımsız şekilde erişmek için uzay limanı kurmak akla ilk gelen hedefler.
İşte bu noktada elinizde uzaya gidebilecek yetenekte araçlar olması en kritik açmazlardan biri. Çünkü araç olmadan hedeflere başkasına bağımlı kalmadan ulaşabilmek neredeyse imkansız.
Tayfun gibi atmosfer dışına çıkabilen füzelerin geliştirilmesine bu noktadan bakmak aslında madalyonun diğer yüzünü anlayabilmek adına çok değerli. Çünkü bu füzelerde geliştirdiğiniz altyapıyı uzay çalışmalarınızda kullanabilir ya da uzay çalışmaları için geliştirdiğiniz yeni ve yüksek teknolojileri balistik füzeleriniz için uygulayabilirsiniz.
İşte bu nedenle buralarda kullandığınız motor, itki sistemi, güdüm, yakıt ve diğer bileşenleri bu gözle değerlendirmek gerekiyor.
Tayfun’un ikinci testi nasıl okunmalı?
Yeniden Tayfun’a dönecek olursak ikinci testle ilgili de bazı muhtemel yaklaşımlardan da bahsedebiliriz.
Genelde ülkeler bu tür füzeleri birden fazla kez test ediyor. Roketsan, 7 ay gibi kısa bir zaman dilimi içinde ikinci atışı gerçekleştirdi. Resmi olarak kamuoyuna duyurulmadığı için iki test arasındaki farkları bilmek pek mümkün değil.
Ancak bu durum süreçle ilgili fikir yürütmemize engel değil. İkinci testte belki daha uzak bir menzil denenmiş olabilir, güdüm, motor, aviyonik bazı sistemler için yeni değerlere ulaşılmış olabilir. Bunların hepsi mümkün. Tayfun’a harp başlığı eklendiği günler ve bir hedefi imha ettiği anlara dair görüntüler pek de uzak olmayabilir.
Türkiye’nin caydırıcılığı için neden önemli?
Son bir not Tayfun ile Ankara’nın diplomasi masasında kazanması muhtemel pozisyona… Bu tür füzeler son derece stratejik. Haliyle sahip olan ülkenin elinde ciddi bir koz anlamına geliyor.
Türkiye’nin çevresinde balistik füze sahibi olan çok sayıda ülke var. Yunanistan, Ermenistan, İran, Suriye gibi ülkeler de listede. Ancak Ankara’yı bu noktada ayıran önemli bir husus var. Türkiye, balistik füzesini kendi imkanlarıyla geliştirdi. İran’ı saymazsak diğer saydığımız tüm ülkelerin bu teknoloji için tamamen dışarı bağımlı olduğunu unutmamak gerek.