Şentop, Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Başkanı Duarte Pacheco ile telefonda görüştü.
Görüşmede, PAB'ın, Endonezya'nın Bali adasında 20-24 Mart'ta düzenlenecek 144'üncü Genel Kurul Toplantısı'na katılamayacağını bildiren Şentop, toplantıda alınacak kararların tüm insanlığın menfaatine olmasını diledi.
Şentop, PAB'ı, parlamenter diplomasi için önemli bir mecra olarak gördüklerini belirterek, haziran ayının ilk yarısı içinde Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılması planlanan PAB toplantısı için gerekli hazırlıkları başlatacaklarını söyledi.
Haziran ayındaki toplantı öncesi, göç konusunda anahtar role sahip ülkelerin meclis başkanları ile telefon görüşmeleri yaparak verimli bir konferans gerçekleştirilmesi için gerekli tüm diplomasi kanallarını çalıştırmayı düşündüğünü anlatan Şentop, "Son gelişmeler bir kez daha gösterdi ki göç yalnızca bir sınıfın, ırkın, ülkenin değil, bütün insanlığın yüzleşeceği bir olgu. Ukrayna'da yaşanan gelişmeler milyonlarca kişiyi yerinden etti. Avrupa büyük bir göç dalgasıyla yüzleşmek zorunda kaldı" diye konuştu.
"Sağduyunun hakim olacağı, çözüm odaklı bir görüşme olacağını umuyoruz"
PAB İcra Komitesi'nin, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonunu kınayan bildirisini yakından takip ettiğini ifade eden Şentop, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonun kabul edilemez olduğunu ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu muhataplarımıza ifade ettik. Krize çözüm bulma çabalarımız sayesinde yarın Ukrayna Dışişleri Bakanı ve Rusya Dışişleri Bakanı Antalya'da bir araya gelecekler. Sağduyunun hakim olacağı, çözüm odaklı bir görüşme olacağını umuyoruz.
Bu krizde tekrar müşahede ettik ki Avrupa'nın göçe ve sığınmacılara bakışı, maalesef yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalan insanların rengine, dinine ve aidiyetine göre değişiklik gösteriyor. Avrupa'nın, Suriyeli mültecilere karşı başaramadığı sınavı en azından bu krizde telafi etmesini umuyoruz. Ukrayna halkına hak ettiği saygıyı, insani hayat şartlarını, gönüllü geri dönüşlerinin gerçekleşmesine kadar sağlamasını ümit ediyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası kuruluşların da daha etkili hale getirilmesi, dünyanın yeni gerçeklikleriyle uyumlu hale getirilmesi icap ediyor."