AK Parti Grup Başkanvekili ve Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu'nun babası Hacı Bayram Akbaşoğlu için ikindi namazı sonrası Eyüp Sultan Camisi'nde kılınan cenaze törenine katılan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Akbaşoğlu ve ailesine kayıplarından dolayı başsağlığı dileyen TBMM Başkanı Şentop, dünyada çok hızlı gelişmeler yaşandığına dikkati çekti.
Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasında bir anlaşma imzalandığını hatırlatan Şentop, "İslam dünyasında kurulmuş, kurdurulmuş bu şekilde paravan devletler var. Bunlar para ve yeraltı kaynaklarına sahip olmakla devlet olduklarını düşünüyorlar, zannediyorlar ama büyük devletlerin birer kuklasından ibaretler. Tabiri caizse İslam dünyasında birliği, bütünlüğü, beraberliği kırıcı bir misyon rol üstleniyorlar" diye konuştu.
"İslam ülkelerine bu konuda harekete geçmelerini tavsiye ediyorum"
Birleşik Arap Emirlikleri yetkilisinin geçen hafta Türkiye'nin, Arapların aralarındaki meselelere karışmaması yönündeki telkininin sebebinin bu anlaşmayla anlaşıldığını ifade eden Şentop, şöyle konuştu:
"Bunu niye yapmış oldu bu hafta açık ve net bir şekilde karşımıza çıkmış oldu. İsrail ile bir iş pişiriyorlardı. Filistin davasının, İslam ülkelerinin temel meselelerinin savunucusu olan Türkiye'nin bir nevi devre dışı kalmasına yönelik bir tavır, tutum içerisindeydi. Bu, su yüzüne çıktı. İsrail ile yaptığı iş birliği, İslam dünyasının birinci meselesi olan Filistin meselesine, Filistin davasına bir ihanettir. Araplara bakacak olursak, Arapların da en önemli davasıdır bu, ona da ihanettir. Birleşip Arap Emirlikleri ihanet içerisinde bir tavır sergilemiştir. Bundan dolayı da utanç duymalıdır. Ben bunu telafi edecek bir yaklaşımı İslam dünyasındaki ülkelerin göstermek üzere bir araya gelmeleri gerektiği kanaatindeyim. Uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı bir şekilde Filistin'e ait topraklarda işgalci olarak bulunan İsrail ile Filistin davasına ihanet ederek bir anlaşma yapmak, yüz karası bir harekettir. Buradan Birleşik Arap Emirlikleri'ni kınıyorum. Onun üzerinde etkisi olan İslam ülkelerine de bu konuda harekete geçmelerini tavsiye ediyorum."
Fransa'nın Doğu Akdeniz tavrı
Fransa'nın Doğu Akdeniz'deki tavrını da değerlendiren Şentop, siyasi olarak sıkıntıda bulunan Macron'un iç siyasete yönelik hamleler yapmaya çalıştığını belirterek, "Fakat uluslararası hukuku ihlal etmenin sonuçlarının ne olacağı konusunda ciddi bir fikir sahibi olmadığını düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.
Şentop, Fransa'nın Doğu Akdeniz'de askeri varlığını artıracağına yönelik açıklamalarıyla ilgili de "O zaman başka ülkelerin de Batı Akdeniz'de, yani Fransa'nın güney sahillerinde askeri varlığını artırması mevzubahis olabilir ki tuhaf bir durum" dedi.
"Türkiye, bölgemizde barışın, güvenliğin, huzurun teminatıdır"
Fransa'nın yüz yıl öncesinin sömürgeci hayallerini hatırladığını dile getiren Şentop, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ama dünya eski dünya değil, Akdeniz eski Akdeniz değil, Fransa eski Fransa değil. Herkes uluslararası hukuka saygılı bir şekilde hareket etmek mecburiyetinde. Libya'da darbeci ve Birleşmiş Milletler'in tanımamış olduğu bir askeri hareketin arkasında yer alıyor. Açıkça bu tavrını da sahiplenmiyor ama ortaya çıkan bilgiler, belgeler, silah yardımları, Fransa'nın gayrimeşru bir şekilde Libya'da bulunduğunu gösteriyor. Libya'da uluslararası hukuka göre haklı bir şekilde bulunan tek ülke vardır o da Türkiye Cumhuriyeti'dir. Birleşmiş Milletler'in ve bütün dünyanın tanımış olduğu hükümetle yapmış olduğu anlaşmaya binaen Türkiye orada bulunuyor. Ben dünyada ve özellikle bölgemizdeki barışa ve burada bu barışın teminatı olan uluslararası hukuk kurallarına bütün ülkelerin, başta Fransa'nın saygılı olması gerektiğini bir kez daha ifade etmek isterim. Nitekim Avrupa Birliği ülkeleri de Fransa'nın hukuka aykırı tavırlarından rahatsızlıklarını son toplantıda dile getirdiler bunu görüyoruz. Türkiye, bölgemizde barışın, güvenliğin, huzurun teminatıdır."
İskeçe yakınlarındaki tatbikat
TBMM Başkanı Şentop, Trakya İskeçe'de Türklerin yaşadığı bir köyün yakınında gerçekleştirilen tatbikata ilişkin soruya da şöyle yanıt verdi:
"Gerçek manada bir devlet karakterine sahip bir yapının yapmayacağı bir iştir. Eğer bir tatbikat yapılacaksa onun hangi şartlarda yapılacağı bellidir. Lozan Antlaşması'na göre teminat altına alınmış haklara sahip Türklerin yaşadığı köyde bir tatbikat yapmak çok acemice ve çocukçadır. Türkiye büyük bir devlettir, uluslararası hukuka göre ne yapması gerektiğini bilen bir devlettir. Buna gereken cevabı her halükarda Türkiye verecektir. Kimse şunu unutmasın: Bu bölgede huzuru, barışı, nizamı bozmak isteyenlere karşı Türkiye'nin yapacağı hamleler vardır. Biz herkesin uluslararası hukuka saygı göstermesini isteriz. Yunanistan da AB ülkelerine veya diğer ülkelere sırtını dayayarak, haksız bir takım menfaatler elde edeceğini sanıyorsa büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaktır."