Şentop, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında, Türkiye'nin geleceği için hayaller kuran, çok çalışan ve üreten bu mümtaz isimlerin tek gayelerinin devletin ve milletin ebedi saadeti olduğunu belirtti.
İnançlarının ve sözü sahibine teslim etmelerinin bedelinin ise "öteden beri milletçe kalkınmanın düşmanı kesilenler" tarafından canlarıyla ödetildiğini aktaran Şentop, şöyle devam etti:
"16-17 Eylül 1961’de Yassıada’da idam edilen üç beden değil, topyekun milletimizin iradesi, fikri, sesi ve sözüydü. Demokrasimizin kara lekesi 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra haksızlık ve hukuksuzluk zemininde ilerleyen ve millet iradesini yok sayan süreç sadece o günlerle sınırlı kalmayıp, ülkemizin geleceğini de şekillendirmeyi ve ipotek altına almayı amaçlayan bir zihniyetin ürünüydü. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' şiarıyla kurulan devletimize bu kara lekeyi çalmaya çalışanlar milletimizin vicdanında ve tarih mahkemesinde ilelebet mahkum olacaktır."
Milletin istikbaline kasteden zihniyete karşı olayların, tarihin ve isimlerin hatırlanmasından, anılmasından rahatsız olan bir anlayışın zaman zaman kendini ortaya çıkarmaya çalıştığını belirten Şentop, hakikatin unutulmasının istendiğini, unutulan her ihanetin tekrarlanacağı tehlikesini, milletin çok iyi bildiğini vurguladı.
TBMM Başkanı Şentop, mesajında şunları kaydetti:
"17 Eylül’ün isyanı ve kederi, 15 Temmuz’un gür sedasına bu bilinçle ve inançla dönüşmüştür. 23 Haziran 2020 tarihinde, TBMM'de tarihi bir karar alınmıştır. Evrensel hukuk prensiplerine ve Anayasa hükümlerine açıkça aykırı olarak, milletten aldığı bir yetki bulunmaksızın yargı erkini kullanan Yüksek Adalet Divanı’nın kararlarının yok sayılması için, ilk imza şahsıma ait olmak üzere, hazırladığımız yasa teklifi milletvekillerimizin oy birliğiyle kabul edilmiştir. Bu sözde mahkeme fiiline ortak olan herkes ihanetleri ve zulümleriyle tarihin en karanlık sayfalarında yerlerini almışlardır.
Merhum Menderes ve arkadaşlarının demokrasi ve millet iradesi yolunda eşsiz mücadeleleri ve aziz hatıraları, milletimizin yüreğinde ve hayır dualarında tertemiz bir şekilde yaşayacaktır. Hüznümüz ve hürmetimizle; Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve vatan uğruna can veren tüm kahramanlarımızı, minnetle ve rahmetle yad ediyorum."